Editörden...
Mahlûkatı üzerinde kudret ve hikmetiyle tasarruf eden Cenâb-ı Hakk, kelâmı ve bu kelâma mazhar olan peygamberleri ile rahmetini izhar etmiş, rızasına erdiren yolu talim etmiştir. Allah’ı ve ebedî hayatın saadetini arzulayanların tutacağı metot hiçbir şüpheye meydan bırakılmadan safiyetiyle ortaya konmuş ve muhafaza altına alınmıştır.
Basiretlerin, akıl ve nefis zulmetlerinden kurtularak hakikati müşahedesi, ancak nübüvvet güneşinin şualarıyla mümkündür. Mabuduna müştak, O’nunla ülfete susamış gönüllerin yegâne tesellisi O’ndan gelen kelâmı tilavet etmek ve zikriyle hemhal olmakta kılınmıştır.
Umduğuna nail olup tüm korku ve endişelerden beri olmak demek olan “felah”a ermek bu ülfet ve rızayla sükûnete eren muttaki kullara verilen bir payedir. Bu payeye Ashâb (r.anhüm) Peygamber (s.a.v)‘le olan maiyetleriyle erdiler. Ve bu kapı iman ve amelinde sadık olan iman ehline kıyamete kadar açıktır. O kapıyı bulup da son nefesine kadar eşiğinde saadetle bekleyenlere ne mutlu...
Kulluktaki noksanlık, maddî-manevî birçok nimetten mahrumiyete sebeptir. Kusursuz bir tertiple yaratılan âlemde görülen dengesizlikler bu gerçeğin en açık bir delili değil midir? Allah’ın unutulduğu, kişisel menfaatler uğrunda bencilce yaşanan bir yaşam tarzıyla varılacak nokta bundan sonra da iyi olmayacaktır. Az ötesinde alev alev yanan ormana aldırmadan tatil sefası süren insanların durumları, hakikate gözlerini kapamaya pek manidar bir misaldir.
Cenâb-ı Hakk’ın lütuf ve ihsanı ile bir yenisini idrak ettiğimiz Üç aylar, O’nun ve Peygamberi’nin sevgi ve yakınlığına ermek dileyenler için büyük bir fırsattır. Bu mübarek ay ve günlerin her yanımızı bürüyen gaflet perdelerinin kalkmasına vesile olması temennisi ve duası ile... Allah’a emanet olun!
Editörden..
Özlenen Rehber Dergisi 53. Sayı
Henüz hiç kimse yorum yazmadı.