Özlenen Rehber Dergisi

165.Sayı

FIKIH KÖŞESİ - 165.SAYI

Seyfullah KILINÇ Özlenen Rehber Dergisi 165. Sayı
1- Peygamberlerin sayısı kaçtır? Hamd ile şükür arasındaki fark nedir?
a) Rasûlullah (s.a.v.)’e peygamberlerin adedi sorulduğunda ’Yüz yirmi dört bindir, üç yüz on üçü rasûldür’ buyurmuştur. Her rasûl nebî’dir her nebî rasûl değildir…
b) Bir açıdan ’hamd’ ’umum’ ’şükür’ ’hâs’ olur, diğer açıdan ise ’şükür’ ’umum’ ’hamd’ ’hâs’ olur. ’Hamd’ sadece dille yapıldığı için ’hâs’ olur. ’Hamd’ bir iyilik karşılığı olsun olmasın methetmek/övmekle ilgili olması cihetinden ise ’umûm’ olur…
’Şükür’ hem dille hem kalple hem de diğer azalarla yapılabildiği için ’umûm’ olur. ’Şükür’ sadece bir iyilik karşılığında methetmek/övmekle ilgili olması cihetinden ise ’hâs’ olur…
Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: ’Hamd şükrün başıdır. Her kim Allah’a hamdetmezse şükretmemiş olur...’

2- Abdest fiilen ve ayetle ne zaman farz olmuştur?
’Abdest ayeti hicretten sonra Medine’de nazil olmuştur. Namaz ise ittifakla hicretten önce Mekke’de farz olmuştur…’ Bu duruma göre ’O halde abdest ayeti inmeden abdestsiz namaz kılınması gerekmez mi?’ diye sorulursa şöyle cevap verilir: ’Abdest gerçekte Mekke’de farz olmuştur. Fakat abdestin ayetle sabit olması Medine’de olmuştur...’

3- Başın dörtte birini meshetmeyi inkâr eden kâfir olur mu?
Bir kimse başın dörtte birini meshetmeyi inkar ederse kâfir olmaz çünkü bu ’amelî farz’dır ki buna ’içtihâdî farz’ da denir…

4- Rasûlullah (s.a.v.)’in zeytin ağacından misvakı var mıydı?
Rasûlullah (s.a.v.)’in misvakı zeytin ağacından idi...

5- Abdest azalarını üç defa yıkamada birincisi farz, ikincisi ve üçüncüsü sünnet midir?
Abdest azalarını üçer defa yıkamak sünnettir, birincisi farz, ikincisi ve üçüncüsü sünnettir, üçten fazla yıkamak mekruhtur…

6- Abdest azalarını peş peşe yıkamak ne demektir?
Abdest azalarını peş peşe yıkamak/muvâlât sünnettir. Peş peşe yıkamak; mutedil bir havada abdest alırken bir azasındaki su kurumadan diğer azayı yıkamaktır… ’Muzmarât’da peş peşe yıkamak; ’abdest esnasında abdest cinsinden olmayan bir şeyle meşgul olmamaktır…’ denilmiştir…

7- Ümmetin kötüleri abdestte suyu israf edenler midir?
Abdest alırken suyu israf etmemek lazımdır, zira Rasûlullah (s.a.v.) ’Ümmetimin kötüleri abdestte suyu israf edenlerdir…’ buyurmuştur…

8- Ayakta su içilir mi?
Ayakta su ancak iki yerde içilir: 1- Abdestten sonra… 2- Zemzem içerken…

9- Vücuttan çıkıp da abdesti bozmayan şey pis midir?
Vücuttan çıkıp da abdesti bozmayan şey pis değildir… Ağız dolusu olmayan kusmuk abdesti bozmadığı gibi, vücuda ve elbiseye bulaşırsa namaza mani olmaz…

10- Çıldırmak abdesti bozar mı?
Çıldırmak abdesti bozar. Çünkü çıldırmak aklı giderir, aklı giden ise abdestini muhafaza edemez…

11- Sarhoşluk abdesti bozar mı?
Yürüyüşte sallantı meydana getirecek veya gök ile yeri yahut kadın ile erkeği ayırt edemeyecek derecede sarhoşluk abdesti bozar…

12- Bayılmak abdesti bozar mı? Peygamberler bayılır ve çıldırır mı?
Az olsun çok olsun bayılmak abdesti bozar. Bayılmak kuvvetten düşürür ama aklı gidermez. Bayılmanın sebebi, soğuk balgamın dimağı doldurmasıdır. Bu yüzden, Peygamberler bayılabilirler fakat çıldırmazlar…

13- Sabî çocuğun namazda kahkaha ile gülmesi abdesti bozar mı?
Sabî çocuğun namazda kahkaha ile gülmesi abdestini bozmaz. Zira kahkaha ile gülmek, ergenlik çağında olan kişinin rükûlu ve secdeli namazında abdesti bozar…

14- Cenaze namazında ve tilavet secdesi yaparken kahkaha ile gülmenin hükmü nedir?
Cenaze namazında ve tilavet secdesi yaparken kahkaha ile gülmek sadece namazı bozar…

15- Dizlerine dayanıp uyuyan veya ellerine dayanıp uyuyan yahut bir şeye dayanıp da o şey çekildiği zaman düşecek şekilde uyuyan kimsenin abdesti bozulur mu?
Dizlerine dayanıp uyuyan veya ellerine dayanıp uyuyan yahut bir şeye dayanıp da o şey çekildiği zaman düşecek şekilde uyuyan kimsenin uykusu abdesti bozar… Şemsüleimme Hulvânî şöyle demiştir: ’Bir kimse uyurken başını dizine koyarsa veya koltuğuna koyarsa, Ebû Yûsuf (rh.a.)’e göre abdesti bozulmaz, İmam Muhammed’in rivayetinde ise abdesti bozulur…’

16- Gusülde ağza ve burna su vermeyi inkâr eden kâfir olur mu?
Gusülde ağza ve burna su vermek ’amelî farz’ olup bunu inkâr eden kâfir olmaz…

17- Gusülde, sünnet edilirken kesilecek olan derinin içerisini yıkamanın hükmü nedir?
Gusülde, sünnetsiz olan derinin yani sünnet edilirken kesilecek olan derinin içerisini yıkamak vacip değildir. Bazı meşayıha göre yıkamak vaciptir. Evla olan da budur. İmam Kerderî (rh.a.) bazı meşayıhtan, ’Sünnetsiz kimsenin, cünüplükten yıkanırken, kesilecek derinin içerisini de yıkaması lazımdır’ dediklerini nakletmiştir. Bundan dolayı, sünnette kesilecek derinin içine sidik inip dışarı çıkmasa da abdest bozulur…

18- Bir kimse ihtilam olurken şehvetle yerinden ayrılan menisini, tenasül uzvunu tutarak, şehvet sükûn bulduktan sonra dışarı akıtırsa gusül gerekir mi? Bir kimse ailesiyle cinsi münasebette bulunup menisi boşalıp idrar yapmadan hemen yıkanır da, sonra da kalan meni çıkarsa gusül gerekir mi?
a) Ebû Yûsuf (rh.a.)’e göre, guslün farz olması için, meninin hem şehvetle yerinden ayrılması ve hem de şehvetle dışarı çıkması şarttır. Bu iki şarttan birisi bulunmazsa bu kimsenin gusletmesi gerekmez.
Mesela, bir kimse ihtilam olurken şehvetle yerinden ayrılan menisini, tenasül uzvunu tutarak, şehvet sükûn bulduktan sonra dışarı akıtsa, İmam Âzam ile İmam Muhammed (rh.aleyhimâ)’ya göre bu kimseye gusül lazım gelir, İmam Ebû Yûsuf (rh.a.)’e göre ise gusül lazım gelmez…
b) Keza mesela, bir kimse ailesiyle cinsi münasebette bulunup menisi boşalsa, idrar yapmadan hemen yıkansa, biraz sonra da kalan meni çıksa, İmam Âzam ile İmam Muhammed (rh.aleyhimâ)’ya göre bu kimsenin tekrar gusletmesi lazım gelir, İmam Ebû Yûsuf (rh.a.)’e göre ise tekrar gusletmesi lazım gelmez. Eğer idrar yaptıktan sonra yıkanır, biraz sonra da kalan meni gelirse, ittifakla tekrar gusletmesi gerekmez…

19- Bir kimse uykusundan uyanınca yatağında veya uyluğunda mezî veya menî yahut vedî görürse gusletmesi gerekir mi?
a) İmam Âzam ile İmam Muhammed (rh.aleyhimâ)’ya göre, bir kimse ihtilam olduğunu hatırlasın veya hatırlamasın, uykusundan uyanınca yatağında veya uyluğunda mezî görürse gusletmesi lazımdır. İmam Ebû Yûsuf (rh.a.)’e göre ise, bu kimse kesin olarak ihtilam olduğunu bilmediği için gusül lazım değildir…
b) Lakin ihtilam olduğunu bilmese bile bu kişinin gördüğü yaşlık meni ise gusletmesi ittifakla farz olur…
c) Eğer gördüğü vedî ise keza ittifakla gusletmesi lazım değildir…

20- Bir kadın ihtilam olup lezzet aldığını hatırlarsa gusletmesi gerekir mi?
Bir kadın ihtilam olup lezzet aldığını hatırlarsa bakılır: Eğer sağ veya sol yanı üzerine yatmış olduğunu hatırlar fakat yaşlık görmezse, gusül lazım değildir. Eğer arkası üzere yatarken ihtilam olduğunu hatırlayıp yaşlık görmezse, gusletmesi lazımdır. Çünkü kadının ihtilam halinde menisi çıkmış, fakat arkası üzerine yattığı için menisi geri gitmiş olabilir…

21- Sünnet mahalli girer de meni gelmezse gusül gerekir mi?
Sünnet mahallinin, hayatta olan kişinin önüne (kubül) veya ardına (dübür) girmesiyle meni gelse de gelmese de her ikisine de gusül farz olur…

22- Cuma günü yıkanmak Cuma namazı için midir yoksa Cuma günü için midir?
Cuma günü yıkanmak Cuma namazı için midir, yoksa Cuma günü için midir? Bu hususta ihtilaf edilmiştir. İmam Ebû Yûsuf (rh.a.)’e göre Cuma namazı içindir. Hasan b. Ziyâd (rh.a.)’e göre ise Cuma günü içindir. İhtilafın faydası şurada ortaya çıkar: Bir kimse Cuma günü yıkansa, sonra boy abdestini bozsa ve Cuma namazı için namaz abdesti alsa ve Cuma namazını kılsa, İmam Ebû Yûsuf (rh.a.)’e göre gusletme sünnetini yerine getirmemiş olur. Hasan b. Ziyâd (rh.a.)’e göre ise gusletme sünnetini yerine getirmiş olur…

23- Abdestsizin, hayızlının, cünübün ve nifaslının fıkıh kitaplarını, hadis kitaplarını ve şeriatla ilgili kitapları tutmalarının hükmü nedir?
Fahru’l-İslam (rh.a.) şöyle demiştir: ’Abdestsizin, hayızlının, cünübün ve nifaslının fıkıh kitaplarını, hadis kitaplarını ve şeriatla ilgili kitapları tutmaları mekruhtur. Çünkü bu kitaplarda Kur’ân-ı Kerim’den ayetler vardır. ’Umûm-u belvâ’ olduğu (herkesin başına geldiğinden dolayı) yenleriyle tutmalarında zarar yoktur...’

24- Çocuklara Kur’ân-ı Kerim abdestsiz verilebilir mi?
’Muzmarât’da şöyle denilmiştir: ’Sahih olan kavle göre; çocuklara abdesti emretmede güçlük vardır ve bu nedenle çocuklara Kur’ân-ı Kerim’i abdestsiz vermekte zarar yoktur. Zira menolundukları takdirde Kur’ân-ı Kerim’i ezberleyemezler...’

25- Âdet gören kadının ve cünübün bir ayet olmamak şartıyla kelime kelime Kur’ân-ı Kerim öğretebilirler mi?
’Fetevây-i Kebîr’de şöyle denilmiştir: ’Müteahhir âlimler âdet gören kadının ve cünübün Kur’ân-ı Kerim öğretmesinde ihtilaf etmişlerdir. En sahih kavle göre bir ayet olmamak şartıyla kelime kelime öğretmelerinde zarar yoktur…’

26- İlaçla tabaklanan deri ıslanınca pis olur mu?
İlaçla tabaklanan deri ıslansın veya ıslanmasın ebediyen pis olmaz. Güneşletmek, topraklama, rüzgâra atma ve buna benzer şeylerle tabaklanmış derinin ıslandığı zaman tekrar pis olup olmayacağı hususunda iki rivayet vardır…

27- Fil derisi tabaklanınca temiz olur mu?
Fil derisi ve yırtıcı hayvanların derileri tabaklanmakla temiz olur…

28- Filin dişi temiz midir, kullanılabilir mi, alınıp-satılabilir mi?
’Tuhfetü’l-Mülûk’da şöyle denilmiştir: ’İmam Âzam ve İmam Ebû Yûsuf (rh.aleyhimâ)’ya göre filin kemiği temizdir ve alıp-satmak ve faydalanmak caizdir…’ Zührî (rh.a.) şöyle demiştir: ’Selef-i Salih âlimlerinden fil kemiğinden taraklar edinip onunla taranan bir cemaate yetiştim…’ Beyhakî, Enes (r.a)’den ’Rasûlullah (s.a.v.) fil kemiğinden tarakla taranırdı…’ diye rivayet etmiştir…

29- Sidik tedavi için içilebilir mi?
İmam Âzam (rh.a.)’e göre, sidik ilaç/tedavi için olsa da içilmez, sidik pistir… Ebû Yûsuf (rh.a.)’e göre sidik ilaç/tedavi için içilir… İmam Muhammed (rh.a.)’e göre ise sidik her zaman içilebilir…

30- Bir kuyuya leşin kaç gün önce düştüğü bilinmezse nasıl davranılır?
Bir kuyuya düşen necasetin düştüğü vakit bilinirse, o vakitten itibaren kuyunun suyu pis olmuş olur. Fakat leşin düştüğü vakit bilinmezse; İmam Âzam (rh.a.)’e göre, eğer leş şişmemiş ve dağılmamışsa kuyunun suyu bir gün ve bir geceden itibaren pis sayılır. Eğer şişmiş ve dağılmışsa kuyunun suyu üç gün üç geceden itibaren pis sayılır. Bu zamanlar içerisinde alınan abdestler ve gusüller sahih olmamış olur ve bunlar ile kılınmış namazların iade edilmesi gerekir. İmam Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed (rh.aleyhimâ)’ya göre ise; leş görüldüğü zamandan itibaren kuyunun suyu pis sayılır. ’Yakîn şek ile zail olmaz’ kaidesine binaen de bundan önce kılınan namazları tekrar kılmak ve yıkanan çamaşırları tekrar yıkamak gerekmez…

31- Bir ölü, cenaze namazı kılınmadan defnedilirse kabri üzerine cenaze namazı kılınabilir mi?
Bir ölü, cenaze namazı kılınmadan defnedilse üç güne kadar kabri üzerine cenaze namazı kılınır. Esah olan kavil budur…

32- Bir kimse elbisesinde namaza mani olan dirhem miktarından çok pislik görüp de ne zaman pis olduğunu bilmediğinde daha önce kılmış olduğu namazları tekrar eder mi?
Bir kimse elbisesinde (namaza mani miktar olan) dirhem miktarından çok pislik görse ve ne zaman pis olduğunu bilmese, ittifakla daha önce kılmış olduğu namazları tekrar kılmaz…

33- Bir kişinin teyemmüm alabilmesi için suya ne kadar uzaklıkta bulunması gerekir?
Bir kişinin teyemmüm alabilmesi için sağ, sol, ön, arka cihetlerden her birinden eşit olarak suya bir mil (4 bin adım) uzaklıkta bulunması gerekir…

34- Teyemmüm alan bir kişi hem abdestsiz olur hem de cünüp olursa teyemmüm ederken her ikisi için de niyet etmesi gerekir mi?
Teyemmüm alan bir kişi hem abdestsiz olur hem de cünüp olursa teyemmüm ederken her ikisinin de kalkması için niyet etmelidir. Eğer birisi için niyet ederse, bu niyet diğeri için geçerli olmaz… ’Mebsût’da şöyle denilmiştir: ’Ebû Yûsuf (rh.a.)’e göre temizliğe niyet etmek yeterlidir…’ ’Hidâye’de de şöyle denilmiştir: ’Gerek abdestsiz gerek cünüp olsun temizlenmeye niyet etmesi yeterli olur…’

35- Bir kimse ezan okumak, kamet getirmek, Kur’ân-ı Kerim okumak ve Kur’ân-ı Kerim’i tutmak için teyemmüm ederse bu teyemmümle namaz kılabilir mi?
Bir kimse ezan okumak, kamet getirmek, Kur’ân-ı Kerim okumak ve Kur’ân-ı Kerim’i tutmak için teyemmüm ederse bu teyemmümle namaz kılması caiz değildir. Çünkü bunlar başlı başına bir ibadet olmayıp başkasına tabidirler…

36- Bir kimse cenaze namazı kılmak ve tilavet secdesi yapmak için teyemmüm ederse bu teyemmümle namaz kılabilir mi?
Bir kimse cenaze namazı kılmak ve tilavet secdesi yapmak için teyemmüm ederse bu teyemmümle namaz kılabilir. Zira bunlar başlı başına ibadet olduklarından temizlik olmadan caiz olmazlar…

37- Bir kimse teyemmüm için elini yere vurduktan sonra meshetmeden önce abdesti bozan unsurlardan birisi meydana gelirse nasıl davranır?
Bir kimse teyemmüm için elini yere vurduktan sonra (teyemmüm azalarını) meshetmeden önce abdesti bozan unsurlardan birisi meydana gelse, elini tekrar yere vurması gerekmez…

39- Teyemmümde mesih tekrarlanabilir mi?
Teyemmümde meshi tekrar yapmak mekruhtur…

40- Teyemmüm ederken bir azanın az bir kısmı mesholunmadığında teyemmümün caiz olur mu?
Bizim İmamlarımıza göre, teyemmüm yaparken bir azanın az bir kısmı mesholunmazsa teyemmüm caizdir… Ebû Cafer (rh.a.) İmam Âzam (rh.a.)’ten; ’Azaların ekserisini/çoğunluğunu meshetmek teyemmüm için kafidir…’ dediğini rivayet etmiştir. Teyemmüm ederken azaların her tarafını bir kıl kalmayacak derecede meshetmeyi herkes yapamayacağından İmam Âzam (rh.a.)’in bu rivayeti ezberlenmelidir…

41- Teyemmüm hususunda, su arayan kimsenin 300-400 adım kadar mesafede su olduğunu zannetmesi durumunda nasıl davranır?
Teyemmüm hususunda, suyu bulacağını umut eden kimsenin namazı vaktin sonuna kadar kılmaması müstahap olur. Namazı vaktin başında kılar da sonra vakit çıkmadan su bulursa namazı iade etmesi gerekmez. Namazı vaktin sonuna kadar kılmaması namazı abdestle kılması içindir. Yoksa namazı vaktin sonuna bırakması vacip değildir. Su arayan kimsenin 300-400 adım kadar mesafede su olduğunu zannetmesi durumunda suyu araması vacip olur…

42- Abdest azalarının çoğunda veya yarısında yahut yarısından azında yarası bulunan kimse ne yapar?
Abdest azalarının çoğunda veya yarısında yarası bulunan kimse teyemmüm eder, fakat yarısından azında yarası bulunan kimse sağlam azalarını yıkar, yaralı azalarını mesheder, teyemmüm yapmaz…
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

1 kişi yorum yazdı.