Yiyecek kıtlığının giderek arttığı günümüzde, gıda güvencesi ve helal gıda kavramı ön plana çıkmaktadır. Gıda güvenliği, insanların sağlıklı bir yaşam için gerekli olan besin ihtiyaçlarını ve gıda önceliklerini karşılayabilmek amacıyla yeterli, sağlıklı, güvenilir ve besleyici gıdaya ekonomik bakımdan sürekli erişebilmeleri durumudur. Bu da gıda güvenliğinin; gıdanın bulunabilirliği, çeşitliği, depolanması ve saklama koşullarındaki şartların getirdiği değişimler sonucu önem arz etmektedir.
Günümüzde kullanılan gıda ve gıda katkı ürünlerinin helal gıda kavramına uygunluğu hep tartışma konusu olmuştur. Tükettiğimiz gıdalar hangi şartlarda hazırlanıyor, hazırlanma şekilleri bakımında ne kadar güvenli ve helal olma bakımından uygun mu?
Ülkemizde ve dünyada yaşanan gıda kıtlığı ve ticari rekabet gibi unsurlar, üreticileri çeşitli gıda rasyonlarına mecbur bırakmıştır. Şirketler, pazarda tutunabilmelerini kolaylaştırmak için gıdaların raf ömrünü uzatmaya ve bunun için değişik gıda hilelerine başvurmaya, muhtelif katkı maddeleri kullanmaya gitmektedir. Bu itibarla yediğimiz gıdalar, çeşitli işlemlerden geçmiş, içerisine katkı maddeleri karıştırılmış, sağlık ve helallik bakımından sakıncalar içeriyor olabilir.
Gıda güvenliği açısından ülkemizde ve dünyada üretim prosesleri belli bir planlama eşliğinde sağlık açısından çeşitli iyileştirmeler yapılmaktadır. Bunların yeterliği konusunda tartışmalar olsa da uygulanabilirliği yetersizdir. Örneğin; HACCP (Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktası) ABD’de 1950 yıllarında ilk kez Amerikan Ordusu ve Uzay Bilimleri (NASA)’da gıda kaynaklı hastalıkları en az seviyeye indirmek için uygulanmaya konulmuştur. Sonrasında Avrupa Birliği’nde, ülkemizde de 1998 yılında gıda güvenliği için HACCP sistemi benimsenmiştir. Günümüzde Avrupa Birliği müktesebatında daha detaylı ve HACCP sistemini de içinde barındıran uluslararası gıda güvenliği için en kapsamlı ISO 22000 GIDA GÜVENLİĞİ sistemi kullanılmaktadır.
Ülkemizde yapılan birçok kontrolde işletmelerin bu sistemlerin uygulamasında yetersiz olduğu anlaşılmaktadır. Buna mukabil gıda ürünlerinin sağlıksız ve aslına uygun üretilmediği ortaya çıkmaktadır. Ülkemizde gıda kaynaklı hastalıkların çok sık görüldüğü hepimiz için aşikar. Tükettiğimiz gıdalar aslına uygun üretilmediği taktirde insan sağlığı üzerinde çeşitli olumsuz varyansonlara neden olduğu gibi bağışıklık sistemini olumsuz etkilemektedir. Bizler tükettiğimiz gıdaların ne kadar tehlike arz ettiğinin farkına bile varamayabiliriz. Ancak bir hastalık nüksettiğinde yapılan tetkikler sonucu öğrenebiliriz.
Şu halde kendi sağlımız için tükettiğimiz gıdaların kaynağını, üretim yerlerini, üretim aşamalarını ve katkı madde içeriğini bilinçli bir şekilde araştırmalıyız. Güvendiğimiz kişiler vasıta edilmeli güvenli firmalar tespit edilmeli ve bildiğimiz gıdalar tüketilmelidir.
Buraya kadar sağlığımız açısından önem arz eden konular üzerinde durmaya çalıştık. Bir de meselenin dinî boyutunu ele almak gerekir. Müslüman bir ülkede yaşayan Müslüman bir birey olarak dinimiz açısından bir gıdanın ne kadar güvenilir olduğunu hiç merak ettik mi?
Helal gıda, insanlık tarihinin başlangıcından bu yana ele alınmış çok önemli bir konudur. Adem babamız ve Havva annemizin yasaklı meyveyi yediklerinde cezalandırılmaları, konunun önemini gözler önüne koymaktadır. Sağlık açısından sakıncası olmayan bazı gıdaların (Allah’tan başkası adına kesilen hayvan etleri vb.) dinimizde haram kılınması bu meseleyi daha önemli hale getirmektedir.
Tüketeceğimiz gıdaların dinimiz şartlarına göre üretilmesi gerekir. Kullanılan gıda katkı ve koruyucu maddelerinin de dinimiz şartlarına uygunluğu gerekmektedir. Özellikle tükettiğimiz temel besin maddelerinde bu hususa çok dikkat edilmesi gerekir. Et ve süt ürünlerinde ürünün nasıl elde edildiği hususu çok önem arz etmektedir. Hayvan kesiminde İslamî şartların sağlanıp sağlanmadığı iyice araştırılmalı ve emin olunduğunda tüketilmelidir. Süt ürünlerinde kullanılan mayaların kaynağı araştırılmalı, kullanılan koruyucu jellerin elde edilme kaynağı ve şeklinde İslam’ın belirlediği şartlar aranmalıdır.
Gıda katkı ve koruyucu maddelerinde kesinlikle içeriğe bakılmalı, E- kodları incelenmelidir. Günümüzde gıdaların raf ömrünü uzatmak için çok sayıda koruyucu etkenler kullanılmaktadır. Bu nedenle bu maddelerde İslam’ın belirlediği şartlar, ona göre tüketilmelidir.
Diğer bir konu: gıdalarda sık sık rastlanan alkol dikkate alınmalıdır. Genellikle sıvı olarak tüketilen gazlı içecekler ve meyve özlü gıdaların kodları incelenmeli ve İslamî şartlara uygunsa tüketilmelidir.
Ülkemizde tüketilen gıdalara, dinimiz açısından güvenliği inceleyen çeşitli kuruluşlar tarafından ve TSE olarak belirli bir standart uygulaması getirilmiştir. Fakat bu standartlar, pek yaygın kullanılmadığı için yetersiz gelmektedir. O yüzden tükettiğimiz gıdaları emin olduğumuz, kaynağını bildiğimiz yerlerden temin etmeliyiz.
HEM DÜNYA HEM AHİRET İÇİN GÜVENLİ GIDA
Özlenen Rehber Dergisi 165. Sayı
Henüz hiç kimse yorum yazmadı.