Özlenen Rehber Dergisi

165.Sayı

RIZA

Ömer Faruk EJDER Özlenen Rehber Dergisi 165. Sayı
Rızâ sözlükte رَضِيَ fiilinin mastarı olup فَعِلَ sülâsî vezninden gelmektedir. Lügatte, hoşnut ve memnun olma durumu, hoşnutluk, memnunluk manalarına gelmektedir. Nispet edildiği kelimelere göre farklı manalar karşımıza çıkmaktadır. Mesela ’birisinin rızâsını talep etti’ demek ’onun muvafakatini istedi’ anlamına gelmektedir. ’Nefsin rızâsı’ dendiğinde ’hoşnutluk’ anlaşılmaktadır. Rızâ, fıkıhta hukukî işlemin temelini oluşturan iradenin belirlenmesinde özel öneme sahip bir kavramdır. Yine rızâ kelimesi dînî ve tasavvufî hayatın temel kavramlarından biridir.

Kur’an’da ve hadislerde rızâ kavramı üzerinde önemle durulmuş, müminler Allah’ın rızâsını kazanmaya teşvik edilmiş, rızâ mertebesine ermenin en büyük mutluluk olduğu ifade edilmiştir. ’Allah onlardan râzı oldu, onlar da Allah’tan râzı oldular’ meâlindeki âyetler (el-Mâide, 5/119; el-Mücâdele, 58/22; el-Fecr, 89/28; el-Beyyine, 98/8) Allah ile kul arasındaki rıza halinin karşılıklı olduğunu gösterir. Allah, Hudeybiye’de Semure ağacının altında Hz. Peygamber’e biat eden Sahâbe’den râzı olmuştur.1 Bir mümin için Allah’tan râzı olma ve O’nun râzı olduğu bir kul olma en büyük mutluluktur. 2

Hadis-i şeriflerde rızâ kavramına bir örnek: ’Her kim insanları gücendirmek pahasına Allah’ın rızasını talep ederse, Allah insanların (eziyet) yüküne karşı ona yeter. Her kim de Allah’ı gazaba getirme pahasına insanların rızasını talep ederse Allah onu insanlar(ın eziyet ve zulmün)e terk eder.’3 Hadiste Allah’ı hoşnut etmenin müminin yegâne maksadı olduğu belirtilmiştir.
Tasavvufî ıstılahta ise, iradeyi ortadan kaldırmak, kaderin acı tecellileri karşısında kalbin huzur ve sükûn halinde olması; Hakk’ın hiçbir tecellisinden şikâyetçi olmamak gibi manalara gelmektedir.

Sûfîlerin rızâ anlayışına lügatteki manalara benzerlik göstermekle birlikte, değişik anlam yüklediklerini de görmekteyiz.

Dipnotlar
1 Bkz., el-Feth, 48/18.
2 Bkz., Âl-i İmrân, 3/174; et-Tevbe, 9/100.
Halil İbrahim Bulut, ’Rızâ’, Diyanet İslâm Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet
Vakfı Yayınları, İstanbul 1994, c. XXXV, s. 56.
3 Tirmizî, Zühd, 64.
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

1 kişi yorum yazdı.