Özlenen Rehber Dergisi

164.Sayı

Fıkıh Köşesi - 164.sayı

Seyfullah KILINÇ Özlenen Rehber Dergisi 164. Sayı
1- Bir kimse kasten kıbleden başka bir tarafa doğru namaz kılarsa hükmü ne olur?
İmam Âzam (rh.a.) şöyle demiştir: ’Bir kimse kasten kıbleden başka bir tarafa doğru namaz kılarsa, o kimsenin döndüğü taraf kıbleye tesadüf etse bile kâfir olur...’
2- Korkan kimsenin kıblesi ne taraftır?
Düşmandan, hırsızdan, yırtıcı hayvandan, boğulmaktan vb. şeylerden korkan kimsenin kıblesi, dönebileceği cihettir…
3- Kıble yönünü bilmeyen kişi kıbleyi nasıl bulur? Biri pis diğer temiz iki elbiseden hangisinin temiz olduğunu araştırarak bununla namaz kılan kişi namaz kıldığı elbisenin pis elbise olduğunu anlarsa ne yapar?
a) Bir kimse kıble yönünü bilemezse ve kıbleyi soracak bir kimse de bulamazsa o kimse kıble tarafını araştırır ve kendi kanaatine göre tayin edeceği tarafa doğru namazını kılar. Zira Ashab-ı Kiram, kıble yönünde şüphe ettiklerinde araştırıp namazlarını kılıyorlardı ve Rasûlullah (s.a.v.) de bu yaptıklarını reddetmiyordu. Namaz kıldıktan sonra kıblede hata ettiğini anlasa, namazı tekrar kılmaz. Namaz içinde kıble cihetini bilecek olsa, namaz içinde o tarafa döner ve namazını tamamlar. Keza namaz içinde kanaati değişirse, namaz içinde o tarafa döner. Kıble cihetinde şüphe eden kimse araştırmaksızın namaza başlayıp namazda kıbleye isabet etmiş olsa bile caiz değildir. Çünkü kıble cihetinde şüphe eden kimsenin kıblesi, araştırıp kanaat getireceği cihettir. Ebû Yûsuf (rh.a.)’e göre, ’Bir kimse kıble cihetinde şüphe edip araştırmaksızın namaza başlasa, döndüğü taraf kıble tarafı ise namazı caizdir...’
b) Bir kimse biri pis diğeri temiz olan iki elbise bulsa, fakat hangisinin temiz olduğunu bilemese, araştırarak temiz olduğuna kanaat getirdiği elbise ile namazını kıldıktan sonra namaz kıldığı elbisenin pis elbise olduğunu anlasa, ittifakla namazı tekrar kılar…
4- Farzlarda, nafilelerde, sünnetlerde ve teravih namazında ’mutlak niyet’ yeterli olur mu? İmama uyan kimse ’uydum imama’ der mi? Cenaze namazı için nasıl niyet edilir?
Nafilelerde, sünnetlerde ve teravih namazında ’mutlak niyet’ yeterlidir (yani sadece namaz kılmaya niyet etmek yeterlidir)… Farzlar için ise ’mutlak niyet’ yeterli olmayıp tayin etmelidir mesela; ’Niyet ettim Allah rızası için bugünün farz olan ikindi namazını kılmaya’ demesi lazımdır, sadece farza niyet ettim demesi yeterli değildir… İmama uyan kimsenin ’Bu günün farz olan ikindi namazını kılmaya’ dedikten sonra ’Uydum imama’ demesi de lazımdır… Ulemadan bazısına göre, bir kimse Cuma ve Bayram namazına niyet ederken ’Uydum imama’ demese de caizdir. Çünkü bu namazlar imamsız kılınmaz… Cenaze için ’Niyet ettim Allah rızası için namaza, meyyit için duaya, uydum hazır olan imama’ diye niyet edilir ve bu ara ölünün kadın, erkek veya çocuk olduğu da zikredilir…
5- Bir kimse bir secde yaptıktan sonra ayağa kalksa, ayakta iken ikinci secdeyi yapmadığını hatırlasa, nasıl davranır?
Bu kimse derhal o secdeyi yapar. Namazın sonunda da sehiv secdesi yapar. Zira bir rekâtta secde gibi iki defa yapılan farzlarda tertibe riayet etmek vaciptir…
6- Tâdil-i Erkân
Tâdil-i erkân; rükûdan sonra iyice doğrulmak ve iki secde arasında biraz oturmaktır. Rükûdan sonra doğrulmaya ’kavme’, iki secde arasında oturmaya da ’celse’ denilir. Ebû Yûsuf (rh.a.)’e göre rükûdan doğrulmak ve iki secde arasında oturmak en az bir defa ’sübhânallah’ diyecek kadar zamandır. Tâdil-i erkân vaciptir…
7- Rükûa giderken ’Allâhu ekber’ demek, rükûda üç defa ’sübhâne rabbiye’l-azîm’ demek, rükûdan kalkmak, rükûdan kalkarken ’semiallâhu limen hamideh’ demek, ayakta dururken bir özür bulunmadığı takdirde iki ayağın arasını dört parmak miktarı açık bulundurmanın hükmü nedir?
Rükûa giderken ’Allâhu ekber’ demek, rükûda üç defa ’sübhâne rabbiye’l-azîm’ demek, rükûdan kalkmak ve rükûdan kalkarken ’semiallâhu limen hamideh’ demek sünnettir. İmam Şâfiî (rh.a.)’e göre rükûdan kalkmak/doğrulmak farzdır. İmam Âzam (rh.a.)’den bir kavilde de rükû ve secdeden doğrulmak farzdır ve bu kavil İmam Muhammed (rh.a.)’indir…
Namazda ayakta dururken bir özür bulunmadığı takdirde iki ayağının arasını dört parmak miktarı açık bulundurmak sünnettir.
Son tahiyyattan sonra Peygamberimize ’salli’ ve ’barik’ gibi ’salât-ü selam’ okumak ve me’sûr dualar söylemek de sünnettir. Zira Rasûlullah (s.a.v.); ’Namazlardan sonra yapılan dualar kabul edilir’ buyurmuştur.
Ebû Yûsuf (rh.a.)’e göre iftitah tekbirinde ’Allâhu ekber’ derken elleri kaldırmak sünnettir. Zira Rasûlullah (s.a.v.) buna devam etmişlerdir.
Secdeye giderken ve secdeden kalkarken ’Allâhu ekber’ denilmesi ve secdede ’subhâne rabbiye’l-a’lâ’ denilmesi de sünnettir…
8- Namaz kılarken Rasûlullah (s.a.v.)’in mübarek kalbi nasıl olurdu?
Rasûlullah (s.a.v.) namaz kılarken mübarek kalb-i şerifi çömlek gibi kaynardı…
9- İftitah tekbirinde ’Allâhu Ekber’ derken lafza-i celâlin hemzesini uzatıp ’Ââllâhu’ derse veya ’Ekbââr’ diye uzatırsa namaz bozulur mu? İftitah tekbirinde, tekbir, eller kaldırıldıktan sonra mı alınır?
a) İftitah tekbirinde ’Allâhu Ekber’ derken lafza-i celâlin hemzesini uzatıp ’Ââllâhu’ derse şek ifade edeceğinden dolayı namazı bozulur…
b) Keza, iftitah tekbirinde ’Allâhu Ekber’ derken ’Ekbââr’ diye uzatırsa namazı bozulur, namaza başlamış olmaz…
c) Esah olan kavle göre eller kaldırıldıktan sonra tekbir alınmalıdır…
10- Cenaze namazı ve kunût okurken eller bağlanır mı? ’Sübhâneke’ duasını okurken ’celle senâük’ okunur mu? ’Sübhâneke’ duasına ’veccehtü vechî’ duası eklenir mi?
a) İmam Âzam ile İmam Ebû Yûsuf (rh.aleyhimâ)’ya göre (vitir namazındaki) kunût duasında ve cenaze namazında eller bağlanır. İmam Muhammed (rh.a.)’e göre ise kunût duasında ve cenaze namazında eller bağlanmaz…
b) İftitah tekbirini alıp eller bağlandıktan sonra ’sübhâneke’ duası okunurken ’celle senâük’ okunmaz, İmam Muhammed (rh.a.)’e göre okunur…
c) ’Sübhâneke’ duasına ’veccehtü vechî’ duası eklenmez, İmam Ebû Yûsuf (rh.a.)’e göre eklenir...
11- İmama yetişemeyen kimsenin imam selam verdikten sonra yetişemediği rekâtları kılmaya kalktığı zaman ’eûzü’ çeker mi? İmamla beraber namaza başlayan kimse ’eûzü’ çeker mi? Bayram namazlarında ’eûzü’ ne zaman çekilir?
İmama yetişemeyen kimse imam selam verdikten sonra yetişemediği rekâtları kılmaya kalktığı zaman ’eûzü’yü çeker, imamla beraber namaza başlayan kimse ’eûzü’ çekmez. Çünkü ’eûzü’ çekmek kıraat okumaya bağlıdır… Bayram namazlarında ’eûzü’nün kıraattan önce bulunması için tekbirlerden sonra çekilir. Ebû Yûsuf (rh.a.)’e göre ’eûzü’ ’sübhâneke’ye bağlı olduğu için imama uyanlar da çeker…
12- ’Fâtiha’ suresiyle ’Fâtiha’dan sonra okunacak sure arasında ’besmele’ çekilir mi? Besmele ayet midir?
a) Her namaza başlarken ’eûzü’den sonra besmele çekilir. Her rekâtın başında ’Fâtiha’ suresini okumadan önce ’besmele’ çekilir…
b) ’Fâtiha’ suresiyle ’Fâtiha’dan sonra okunacak sure arasında ’besmele’ çekilmez. İmam Muhammed (rh.a.)’e göre, gizli okunan namazlarda ’Fâtiha’ suresiyle ’Fâtiha’dan sonra okunacak sure arasında ’besmele’ çekilir. Besmele, surelerin arasını ayırmak için indirilmiş bir ayet olup ’Fâtiha’ suresinden ve diğer surelerden değildir. Fakat ’Neml’ suresindeki ’besmele’ o sureden bir ayettir…
13- Rasûlullah (s.a.v.)’in rükû halinde mübarek sırtları nasıl olurdu?
Rükû halinde parmaklar açık olarak dizler tutulur. Rükû kıyama benzer, rükûda imama yetişen kimse o rekâta yetişmiş sayılır. Rasûlullah (s.a.v.) rükû halinde mübarek sırtlarını öyle düz tutarlarmış ki su ile dolu bir bardak sırtlarına konulsa dökülmezmiş…
14- İmam ve cemaat rükûdan doğrulurken ’semiallâhu limen hemideh’ dedikten sonra ’Rabbenâ leke’l-hamd’ der mi?
İmam Âzam (rh.a.)’e göre imam rükûdan doğrulurken sadece ’semiallâhu limen hemideh’ der. İmam Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed (rh.aleyhimâ)’ya göre ise imam olan kişi ’Rabbenâ leke’l-hamd’i de söyler. İttifakla, cemaat sadece ’Rabbenâ leke’l-hamd’ der… ’Câmiu’s-Sağîr’de; ’Tek başına namaz kılan imam gibi sadece ’semiallâhu limen hemideh’ der. Çünkü tek başına namaz kılan kendinin imamıdır. İmama kıraat vacip olduğu gibi onun üzerine de vaciptir’ denilmiştir…
15- Namaz kılan kimsenin secde ettiği yerin sert olması ve yüzünün yerleşmesi gerekir mi? Sert olmayıp yüzün yerleşmeyeceği, atılmış pamuk, saman, kum ve darı gibi şeylerin üzerine secde etmek caiz midir?
Namaz kılan kimsenin secde ettiği yerin sert olması ve yüzünün yerleşmesi lazımdır… Sert olmayıp yüzün yerleşmeyeceği, atılmış pamuk, saman, kum ve darı gibi şeylerin üzerine secde etmek caiz değildir…
16- Aynı namazı kılan kimselerin veya ayrı namazları kılanların kalabalıktan dolayı birbiri üzerine secde etmeleri caiz midir?
Aynı namazı kılan kimselerin kalabalıktan dolayı birbiri üzerine secde etmeleri caizdir. Fakat ayrı namazları kılanların kalabalıktan dolayı birbiri üzerine secde etmeleri caiz değildir…
17- Kişi başını birinci secdeden kaldırıp ikinci secdeye gitmeden önce oturmaya yakın olursa veya secdeye yakın olursa sonra da ikinci secdeye giderse bu durumlarda secdesi geçerli olur mu?
Ulemadan bazısı; ’Kişi başını (birinci) secdeden kaldırıp (ikinci secdeye gitmeden önce) oturmaya yakın olmalıdır. Eğer (birinci secdeden başını kaldırdığında) secdeye yakın olup tekrar secdeye giderse ikinci secde sayılmaz’ demişlerdir. Ulemadan bazısı da; ’Secde eden kimsenin alnı yerden ayrılıp yerle alın arasından yel geçecek kadar boşluk bulunursa (ikinci) secde caizdir’ demişlerdir…
18- 4 rekâtlı farz namazlarda, 3. ve 4. rekâtlarda ’Fâtiha’ okumayıp tesbih etse veya sussa hükmü ne olur?
Dört rekâtlı farz namazlarda, üçüncü ve dördüncü rekâtlarında sadece ’Fâtiha’ suresini okunur. Üçüncü ve dördüncü rekâtlarda ’Fâtiha’ okumayıp Allah’ı (c.c.) tesbih etse veya sükût etse/susup hiçbir şey söylemese caizdir. Fakat ’Fâtiha’ suresini okuması efdaldir…
19- Rasûlullah (s.a.v.)’e salat ve selam getirmenin hükmü nedir?
Hanefilere göre, ’Allah ve melekleri, Peygamber’e çok salavat getirirler. Ey müminler! Siz de ona salavat getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin’ (el-Ahzâb, 33/56) emrine binaen bir kimsenin, ömründe bir defa Rasûlullah (s.a.v.)’e salat ve selam getirmesi vaciptir. Bir işte emir, tekrarı gerektirmez. ’Muhît’de, Ebû Hasan Kerhî (rh.a.); ’Ömründe bir defa Peygamberimize (s.a.v.) salat ve selam getirmesi insanın üzerine vaciptir. İsterse bunu namazda isterse namazın dışında getirsin’ demiştir. Tahâvî (rh.a.); ’Namazın dışında her ne zaman Peygamberimizin (s.a.v.) adı geçerse salat ve selam getirmek vaciptir’ demiştir…
20- İmama uyan kişi imamla birlikte mi yoksa imamdan sonra mı selam verir?
İmam Âzam (rh.a.)’e göre, imama uyan kimse imamla birlikte selam verir. Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed (rh.aleyhimâ)’ya göre ise, imama uyan kimse imamdan sonra selam verir ki bu kavil de İmam Âzam (rh.a.)’ten mervidir... İbn-i Mesûd (r.a) şöyle rivayet etmiştir: ’Nebî (s.a.v.) sağına selam verdiklerinde mübarek sağ yanakları, soluna selam verdiklerinde mübarek sol yanakları görülürdü…’
21- Her müminle beraber kaç melek olur? Melekler insandan ayrılır mı?
İnsanda bulunan meleklerin sayısında ihtilaf edilmiştir. İbn-i Abbas (r.anhümâ)’dan şöyle rivayet edilmiştir: ’Her müminle beraber 5 melek vardır. Biri sağında, biri solunda olup sağında olan iyilikleri, solunda olan kötülükleri yazar. Biri önünde olup iyiliklere teşvik eder. Biri ardında olup o kimseden fenalıkları ve belaları defeder. Biri alnında olup o kimsenin Peygamberimize (s.a.v.) getirdiği salavat-ı şerifleri yazıp Rasûlullah (s.a.v.)’e tebliğ eder/ulaştırır…’ Bu melekler abdest bozarken ve cinsî münasebette bulunurken insandan ayrılırlar…
22- Tek başına namaz kılan kimse hangi namazlarda açıktan okuyabilir?
Tek başına namaz kılan kimse, sabah, akşam ve yatsı namazlarını vaktinde kılarken ve gece namazlarında dilerse gizli okur, dilerse açıktan okur. Gece namazından murat, teravih ve vitir namazıdır. Cemaat hey’eti/hali/şekli üzere olmak için tek başına kılan şahsın bu namazlarda açıktan okuması efdaldir/daha faziletlidir. Zira Rasûlullah (s.a.v.); ’Şüphe yok ki, kim cemaat hey’eti üzere namaz kılarsa melekler saf olarak onunla namaz kılarlar’ buyurmuştur…
23- İmam, sabah namazında 1. rekâtın kıraatini 2. rekâtın kıraatinden uzun okur mu?
Cemaatle kılındığında sabah namazının birinci rekâtının kıraati ikinci rekâtın kıraatinden uzun okunur. Birinci rekâtın kıraatinde uzun okunmasının nedeni cemaatin yetişmesine yardım içindir… İmam Muhammed (rh.a.)’e göre bütün namazlarda birinci rekâtın kıraati, ikinci rekâtın kıraatinden uzun okunur… İkinci rekâtın kıraatini birinci rekâttan uzun okumak mekruhtur, ancak bir iki ayet uzun olursa mekruh olmaz. Zira Rasûlullah (s.a.v.) akşam namazında ’Felak’ ve ’Nâs’ surelerini okumuştur ki ikinci sure bir ayet fazladır…
24- Namazdayken Allah’ın (c.c.) rahmetini bildiren ayetler okunurken Allah’tan rahmet istemek, Allah’ın (c.c.) azabını bildiren ayetler okunurken de Allah’a (c.c.) sığınmak kim için ve hangi namazda caizdir?
Allah’ın (c.c.) rahmetini bildiren ayetler okunurken Allah’tan rahmet istemek, Allah’ın (c.c.) azabını bildiren ayetler okunurken Allah’a (c.c.) sığınmak hususunda üç mesele vardır:
1- Tek başına kılan kimse: Bu kimse nafile namaz kılıyorsa rahmet ayetlerini okurken rahmet dilemesi, azap ayetlerini okurken de azaptan sığınması güzeldir. Zira Huzeyfe (r.a) şöyle demiştir: ’Ben bir gece Rasûlullah (s.a.v.) ile namaz kıldım. Rasûlullah (s.a.v.), içinde cennet geçen bir ayet okuduklarında, durup, Allah Teâlâ’dan cenneti istemişlerdir. İçinde azap geçen bir ayeti okuduklarında ise, durup, azaptan Allah Teâlâ’ya sığınmışlardır.’ Hadiste geçen gece namazından murat nafile namazdır, farz namaz değildir…
Farz namazlarda rahmet ayetleri okunurken rahmet istemek, azap ayetleri okunurken azaptan sığınmak mekruhtur…
2- İmam olan kimse: İmam olan kişi rahmet ayetini okurken rahmet istemez, azap ayetini okurken de azaptan sığınmaz. Zira Rasûlullah (s.a.v.)’den farz namazlarında böyle bir şey işitilmemiştir. Bir de böyle bir şey cemaat için namazın uzamasına sebep olur…
3- İmama uyan kimseler: İmama uyan kimseler (rahmet ayetleri okunurken rahmet istemek, azap ayetleri okunurken azaptan sığınmak suretiyle) dua etmekle değil, Kur’ân-ı Kerim’i susup dinlemekle emrolunmuşlardır. Çünkü Allah Teâlâ ’Kur’ân okunduğu zaman derhal onu dinleyin ve susunuz’ (el-Âraf, 7/214) buyurmuştur. Ayetteki ’susmak’ ve ’dinlemek’ emirleri vücup içindir. Dua ise susmayı bozucu olacağından caiz değildir…
25- İmam hutbe okurken cemaatin susup dinlemesi farz mıdır?
İmam hutbe okurken cemaatin susup dinlemesi farzdır… Minberden uzak olan cemaatin susması hakkında ise ihtilaf vardır. Ebû Yûsuf (rh.a.)’e göre susması evladır. ’Minberden uzakta olan kişinin Kur’ân okuması daha evladır’ diyen de vardır, ama fıkıh öğretmeyi ve fıkıh kitaplarını okumayı hoş görmemişlerdir. Bazıları; ’Bunda yani fıkıh öğretme ve fıkıh kitaplarını okumada beis yoktur’ demişlerdir. Ebû Yûsuf (rh.a.), fıkıh kitaplarını okur ve kalemle yanlışlarını düzeltirdi…
26- İlim öğrenemeyerek bilgisiz kalan kişinin, din işlerine ehemmiyet vermeyen kişinin ve inancı Ehl-i Sünnet inancına zıt olan kişinin imamlık yapmasının hükmü nedir?
a) Bedevinin imamlık yapması mekruhtur, çünkü çölde yaşamakla ilim öğrenemeyerek bilgisiz kalmıştır. Ama imamlık yaparsa caizdir…
b) Din işlerine ehemmiyet vermediğinden dolayı fasığın imamlık yapması da mekruhtur, ama imamlık yaparsa caizdir…
c) İnancı Ehl-i Sünnet inancına zıt olup, ancak küfre varacak derecede olmayan bidatçinin imamlık yapması da mekruhtur, ama imamlık yaparsa caizdir. Eğer inancı küfrü gerektirirse imamlık yapması caiz olmaz…
27- İmam olan kişinin namazı uzatmasının hükmü nedir? Kadınların kendi aralarında cemaatle namaz kılmaları nasıldır?
a) İmam olan kişinin namazı uzatması mekruhtur. Zira Rasûlullah (s.a.v.); ’Bir kimse bir cemaate imam olursa, onların en zayıflarının durumuna göre kıldırsın’ buyurmuştur. Rasûlullah (s.a.v.)’in sabah namazını ’Felak’ ve ’Nâs’ sureleriyle kıldırdıktan sonra, ’Bir çocuğun ağlamasını işittim de annesinin fitneye düşmesinden korktum’ dediği rivayet olunmuştur…
b) Kadınların kendi aralarında cemaatle namaz kılmaları mekruhtur. Eğer kadınlar kendi aralarında cemaatle namaz kılacak olurlarsa, imam olan kadın aralarında (ilk safta safın ortasında) durur, onlardan ileri/öne geçmez, zira Hz. Âişe (r.anhâ) böyle yapmıştır…
28- İmam olan kişi erkeklere niyet edip kadınlara niyet etmemişse hükmü ne olur? Cuma ve Bayram namazlarında imam, kadınlara niyet etmezse hükmü ne olur?
İmam olan kişi (erkeklere niyet edip) kadınlara niyet etmemişse, erkeklerin namazı bozulmayıp kadınların namazı bozulur… ’Hulâsâ’da şöyle denilmiştir; ’Cuma ve Bayram namazlarında imam, kadınlara niyet etmese de kadınların imama uyması caizdir. Esah olan kavil de budur…’
29- Namaz kılan kimse rükûda veya secdede, 1. rekâtın secdesini yapmadığını hatırladığında, hemen o kalan secdeyi yapmış olsa, nasıl davranır?
Bu kimsenin rükûyu ve secdeyi tekrar yapması menduptur. Ebû Yûsuf (rh.a.)’e göre, rükûnun iadesi lazımdır. Çünkü ona göre rükû ile secde arasındaki ’kavme’ yani rükûdan doğrulmak farzdır…
30- Bir kimse bir kişiye imam olur da imamın abdesti bozulursa, cemaat olan kişi erkek ise imam bu kişiyi kendi yerine çeksin veya çekmesin bu kişi kendiliğinden imam olmuş olur mu?
Bu durumda imam, onu, yerine çeksin veya çekmesin kendiliğinden imamın yerine çekilmiş olur. Eğer cemaat olan kişi kadın veya çocuk ise, cemaat olan kadının veya çocuğun namazı bozulur. Bu hususta en sahih kavil budur…
31- Namazda inleyip ’ah’, ’uh’, ’uf’ demek namazı bozar mı? Hasta olan kimsenin kendini tutamayarak ’ah’, ’uh’, ’of’, ’uf’ demesi namazı bozar mı? Ağrıdan dolayı veya başa gelen musibetten dolayı sesli ağlamak namazı bozar mı? Kıraatte geçen cennet ve cehennem için ağlanırsa namaz bozulur mu? Bir özür olmadan ’ah’, ’eh’, ’ıh’ diye boğazı temizlemek namazı bozar mı?
a) Namazda iki harf bile olsa, inlemek ’ah’, ’uh’, ’uf’, ’tüh’ demek namazı bozar. Ebû Yûsuf (rh.a.)’e göre iki harfli olursa namazı bozmaz. Üç harfli olursa ittifakla namazı bozar…
b) Fakat hasta olan kimsenin kendisini tutamayarak inlemesi ’ah’, ’uh’, ’of’, ’uf’ demesi namazı bozmaz. Çünkü (bu durum), hastanın kendini tutamayarak aksırması ve geğirmesi gibi olur…
c) Namaz kılan kimse ağrıdan dolayı veya başına gelen musibetten dolayı sesli ağlarsa namazı bozulur. Çünkü bunda yaygara kopararak ve üzüntüyü belirterek ’Bana yardım edin’ demek vardır. Bu ise insanların sözlerindendir…
d) Ama kıraatte geçen cennet ve cehennem için ağlarsa namazı bozulmaz. Çünkü bu ağlama huşûya delalet eder…
e) Bir özrü olmadan ’ah’, ’eh’, ’ıh’ diye boğazı temizlemek namazı bozar. Fakat bir özürden dolayı mesela kıraatini güzelleştirmek (yani boğazındaki pürüzlerden dolayı okumasına engel olan balgam vb. temizlemek) veya kendi imamının bir kıraat hatasını düzeltmek için olursa namazı bozmaz…
32- Bir kimse namazdayken namazda olduğunu bildirmek için ’subhânallâh’, ’elhamdülillâh’, ’lâ ilâhe illallâh’,’innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn’, ’lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi’l-aliyyi’l-azîm’ derse namazı bozulur mu?
Bu kimsenin ittifakla namazı bozulmaz. Bunun delili, Rasûlullah (s.a.v.)’in; ’Sizden biriniz namazda iken başına bir felaket gelirse tesbih etsin (böylece namazda olduğunu bildirsin)’ hadis-i şerifidir…
33- Namazda Kur’ân-ı Kerim’i bakarak yüzünden okumak namazı bozar mı?
Namazda Kur’ân-ı Kerim’i bakarak yüzünden okumak İmam Âzam (rh.a.)’e göre (okunan Kur’an) az olsun çok olsun namazı bozar. Çünkü Kur’ân-ı Kerim’i bakarak yüzünden okumak başkasından öğrenmek gibidir… Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed (rh.aleyhimâ)’ya göre ise (okunan Kur’ân) az olsun çok olsun bozmaz. Çünkü Kur’ân-ı Kerim’e bakmak ibadettir, bu şekilde namaz ibadetine başka bir ibadet katılmış olur…
34- ’Amel-i kesîr’ ne demektir? Namaz kılan kişi, sarığının dolamını 1-2 veya 3 kerede düzeltirse namazı bozulur mu? Namaz kılan kadın başörtüsünü başına örtse namazı bozulur mu?
a) En sahih kavle göre ’Amel-i kesîr’, o işi yapanı uzaktan görenin, o kimsenin namazda olduğundan şüphe eder olmasıdır…
b) Namaz kılan kişinin sarığının dolamı bozulsa, bir kerede veya iki kerede düzeltse namazı bozulmaz, ama üç kerede düzeltirse namazı bozulur… Fakat namaz kılan kadın başörtüsünü başına örtse namazı bozulur…
c) Namazdayken kapıyı kapasa, sarığı başından çıkarıp yere koysa veya yerde iken alıp başına koysa namazı bozulmaz…
35- Bir defada 2 saf miktarı yürümek namazı bozar mı?
Bir defada iki saf miktarı yürümek namazı bozar. Fakat bir saf miktarı gidip dursa, sonra bir saf miktarı daha yürüyüp yine dursa, sonra bir saf miktarı daha gitse namazı bozulmaz…
36- Namaz kılan kişinin karşısında resim bulunmasının veya bakan kişinin göremeyeceği kadar küçük bir resim bulunmasının hükmü nedir? Evde resim bulunmasının hükmü nedir? Resimli halı, kilim üzerinde namaz kılmanın hükmü nedir? Ağaç, çiçek ve gül gibi şeylerin resimlerinin bulunmasının hükmü nedir?
a) Namaz kılanın başı üstünde, karşısında veya beraberinde (canlı) resmi bulunması mekruhtur. Bazıları; ’Resim, namaz kılanın arkasında olursa mekruh değildir’ demişlerdir… Fakat evde (canlı) resmi bulunması mekruhtur. Çünkü meleklerin girmesine mani olan şeyden kaçınmak müstehaptır…
b) Bakan kişinin göremeyeceği kadar küçük bir resim bulunması namaz hususunda mekruh değildir. Çünkü küçük olan resimlere tapınılmamıştır ve bu yüzden de mekruh değildir…
c) Resmin üzerine secde etmediği takdirde resimli döşeme (yere serilen halı, kilim vb.) üzerinde namaz kılmak mekruh değildir. Çünkü bunda tahkir ve küçültme vardır. Puta tapanlara benzeme söz konusu olduğundan resim üzerine secde etmek mekruhtur…
d) Canlı olmayan yani ağaç, çiçek ve gül gibi şeylerin resimlerinin bulunması mekruh değildir. Başları kesilmiş, yüzleri büsbütün silinmiş resimlerin bulunması da namaz bakımından mekruh değildir. Çünkü bunlara tapınmak âdet olmamıştır…
37- Mescidin kapısını kapatmak caiz midir? Mescitleri süslemenin hükmü nedir? Mescit üzerinde küçük veya büyük abdest bozmanın yahut cinsî münasebette bulunmanın hükmü nedir? İçinde mescit bulunan evin üstünde büyük veya küçük abdest bozmanın hükmü nedir?
a) Mescidin eşyalarının veya namaz kılanın eşyasının çalınacağından korkulursa mescidin kapısını kapatmak caizdir…
b) Mescitleri kireç suyu ve altın suyu ile nakışlamak caizdir. Zira Ömer (r.a.) ve Osman (r.a.) Peygamberimizin (s.a.v.) mescidini süslemişlerdir… Bazıları mescitleri süslemeyi mekruh görmüşlerdir. Buna da Rasûlullah (s.a.v.)’in camiyi süslemeyi kıyametin alametlerinden sayarak ’Mescitler süslenecek, minareler yükselecek’ hadis-i şeriflerini delil getirmişlerdir. Keza Ali (r.a.) süslü bir mescide uğradığında ’Bu kilise kimindir?’ demiştir…
c) Mescit üzerinde küçük veya büyük abdest bozmak yahut cinsî münasebette bulunmak mekruhtur...
d) İçinde mescit bulunan evin üstünde büyük veya küçük abdest bozmak mekruh değildir. Çünkü hakikatte bu, mescit değildir. Mescit olsaydı, satılması caiz olmazdı…
38- Sırtını dönmüş kişinin arkasına durup namaz kılmanın hükmü nedir? Bir kimsenin yüzüne doğru namaz kılmanın hükmü nedir?
a) Namaz kılan kişinin, önüne oturup konuşan kimsenin arkasına doğru namaz kılması caizdir. Çünkü Rasûlullah (s.a.v.) kırda namaz kılmak arzu ettiklerinde İkrime (r.a.)’a önünde oturması için emrederlerdi…
b) Bir kimsenin yüzüne doğru namaz kılmak mekruhtur. Zira Ömer (r.a.) bir adamı başka bir adamın yüzüne karşı namaz kılarken gördüğünde ikisini de kamçıyla döverek böyle yapmaktan menetmiştir…
39- Namazda ayetleri ve tesbihleri el ile saymanın hükmü nedir?
Namazda ayetleri ve tesbihleri el ile saymak mekruhtur. İmam Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed (rh.aleyhimâ)’ya göre el ile saymakta bir beis yoktur…
40- İmamın cemaatten en az bir arşın miktarı yüksek mihrapta yalnız olarak durmasının hükmü nedir?
İmamın cemaatten en az bir arşın miktarı yüksek mihrapta yalnız olarak durması mekruhtur. Çünkü imamın ileri geçmesi kolaylık için meşru kılınmıştır. Yoksa imama bir yer tahsis etmek için değildir. Böyle yüksek bir yerde yalnız olarak durmada kendisine hususi bir yer yapılmış vehmini vereceği için Ehl-i Kitab’a benzemek vardır. Keza en az bir arşın miktarı alçak yerde yalnız olarak oturması da mekruhtur...
41- Bir kimsenin safta bir adam sığacak kadar yer varken safın arkasında durmasının hükmü nedir?
Bir kimsenin safta bir adam sığacak kadar yer varken safın arkasında durması mekruhtur. Çünkü Rasûlullah (s.a.v.); ’Bir kimse safta boşluk görürse orayı doldursun’ buyurmuştur…
42- Büyüklerin yanına çıkamayacak kadar kirli ve hizmette giyilen elbiseyle namaz kılmanın hükmü nedir?
Böyle elbiselerle namaz kılmak, başka elbise bulunduğu takdirde mekruhtur. Ama başka elbise bulunmazsa bu elbiselerle namaz kılmak mekruh değildir…
43- Namazda gözleri yummanın hükmü nedir?
Namazda gözleri yummak mekruhtur. Ancak görülmesi caiz olmayan bir şeyi görmemek için veya hatırı toplayıp Allah Teâlâ’ya tam huşû ve hudû ile yönelmek için gözleri yummak mekruh değildir…
44- Erkeklerin uzatmış oldukları saçlarını tepelerine toplayıp bir iple veya kurdele ile bağlamalarının hükmü nedir?
Mekruhtur…
45- Baş açık olarak namaz kılmanın hükmü nedir?
Baş açık olarak namaz kılmak mekruhtur. Çünkü baş açık olarak namaz kılmak namaza ehemmiyet vermediğini gösterir. Fakat tezellül ve huşû maksadıyla başı açık bırakmak mekruh değildir…
46- Namazda geğirmenin, esnemenin, parmakları çıtlatmanın, boynu sağa sola çevirerek etrafa bakmanın, erkeklerin secde ederken kollarını yere döşemelerinin, oturağı üzere oturup dizleri dikmenin ve özürsüz olarak bağdaş kurup oturmanın hükmü nedir?
a) Namazda geğirmek mekruhtur. Namazda esnemek de mekruhtur, ancak kendini tutamazsa alt dudağını dişiyle ısırarak ağzını yumar, eğer böyle yapmakla ağzını kapayamazsa, elinin arkasını veya (elbisesinin) yenini ağzına koyarak ağzını kapar. Zira Rasûlullah (s.a.v.); ’Şüphesiz Allah Teâlâ aksırmayı sever, esnemeyi sevmez. Biriniz esnediği zaman gücünün yettiği kadar onu gidermeye çalışsın’ buyurmuştur. Keza Rasûlullah (s.a.v.); ’Namazda esnemek şeytandandır. Biriniz esnediği vakit mümkün olduğu kadar ağzını kapasın’ buyurmuştur…
b) Namazda parmakları çıtlatmak, boynu sağa sola çevirerek etrafa bakmak, erkeklerin secde ederken kollarını yere döşemeleri, oturağı üzere oturup dizleri dikmek ve özürsüz olarak bağdaş kurup oturmak mekruhtur…
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

Henüz hiç kimse yorum yazmadı.