Vitir namazı hakkında…
Vitir namazı vaciptir. Zira Rasûlullah (s.a.v.); ’Vitir (namazı) her Müslüman’ın üzerine bir haktır (yani her Müslüman’ın kılması gereken bir namazdır).’ buyurmuştur. Keza bir diğer rivayette Rasûlullah (s.a.v.); ’Sabah olmadan önce vitir namazını kılınız.’ buyurmuştur…
Vitir namazı derece cihetinden farzdan aşağıdır. Şöyle ki; vitir namazını inkâr eden kâfir olmaz (farz namazı inkâr eden kâfir olur), vitir namazını kılarken ezan okunmaz ve kamet getirilmez (farz namaz kılınırken ezan okunup kamet getirilir), (vitrin) üçüncü rekâtında kıraat vaciptir (farz namazda ise vacip değildir)…
Vitir namazını kılmayı unutan kişinin onu kaza etmesi lazımdır…
Vitir namazının özürsüz olarak binek üzerinde veya niyet etmeden kılınması caiz değildir, diğer sünnet namazlar ve nafileler ise binek üzerinde kılınabilir ve keza ’mutlak’ niyetle (yani sadece namaz kılmaya niyetle) kılınmaları da caizdir. Eğer vitir namazı sünnet olsaydı, vitri kılarken sadece namaza niyet etmek yeterli olurdu…
1- Hanefî mezhebinde olan bir kimse Ramazan’ın on beşinden sonra vitir namazında Şâfiî mezhebinde olan bir imama uyarsa kunût duasında nasıl davranır? Hanefî mezhebinde olan bir kimse sabah namazında Şâfiî mezhebinde olan bir imama uyarsa kunût duasında nasıl davranır?
a) İmam Şâfiî (rh.a.)’e göre vitir namazında kunût duası Ramazan’ın on beşinden sonra rükûdan kalkınca okunur. Hanefî mezhebinde olan bir kimse Ramazan’ın on beşinden sonra vitir namazında Şâfiî mezhebinde olan bir imama uyarsa kunût duasında imama uyar. Çünkü bu da bir içtihattır…
b) Şâfiîlerle olan ihtilaf sabah namazındaki kunût duası hususundadır. Şâfiîlere göre sabah namazının ikinci rekâtında rükûdan kalktıktan sonra kunût duası okunur. Onların delili Enes (r.a.)’ın rivayet ettiği ’Nebî (s.a.v.) dünyadan ayrılana kadar her sabah namazında kunût duası okumuşlardır.’ kavlidir… Biz Hanefîlerin delili ise İbn-i Mesûd (r.a.)’ın; ’Rasûlullah (s.a.v.) sabah namazında Arap kabilelerinden birkaç kabile üzerine kunût duası okurlardı, sonra bunu terk ettiler.’ kavlidir. Peygamberimizin (s.a.v.) kunût duasını terk etmesi, hükmünün kaldırıldığına delildir ve vitir namazından başka hiçbir namazda kunût duası okumak caiz değildir…
c) Hanefî mezhebinde olan bir kimse sabah namazında Şâfiî mezhebinde olan bir imama uyarsa kunût duasında imama uymaz. Çünkü yukarıda da açıklandığı üzere sabah namazındaki kunût duasının hükmü kaldırılmıştır ve hükmü kaldırılan bir şeye de uyulmaz… Ebû Yûsuf (rh.a.)’e göre, sabah namazında Şâfiî mezhebinde olan imama uyan kişi Hanefî imama yaptığını yapar yani Şâfiî imama uyar… Fakat esah olan kavle göre Hanefî mezhebinde olan bir kimse sabah namazında Şâfiî mezhebinde olan bir imama uyarsa imam kunût duasını yaparken sükût edip durur…
2- Kunût duasını bilmeyen kişi kunûtta hangi duaları okur? İmam kunût duasını okumadan rükûa giderse, cemaat ne yapar? Bir kimse kunût duasını okumayı unutursa ne yapar? Bir kimse vitir namazında imama üçüncü rekâtın rükûsunda yetişirse imamdan sonra kılacağı iki rekâtta kunût duasını okur mu?
a) Vitir namazından başka bir yerde kunût duası okunmaz… Kunût duasını bilmeyen kişi üç defa ’Allâhümmağfirlî’ der veya bir defa ’Rabbenâ âtinâ fi’d-dünyâ haseneten ve fi’l-âhirati haseneh’ duasını okur…
b) İmam kunût duasını okumadan rükûa giderse, cemaat bakar; eğer kunût duasını okuyup rükûda imama yetişebilecekse öyle yapar, eğer rükûda imama yetişemeyecekse kunût duasını okumayıp rükûa gider…
c) Bir kimse kunût duasını unutur da rükûdan başını kaldırdıktan sonra hatırlarsa, kunût duası okumayıp sehiv secdesi yapar…
d) Bir kimse vitir namazında imama üçüncü rekâtın rükûsunda yetişse imamdan sonra kılacağı iki rekâtta kunût duasını okumaz…
3- Farzdan sonra sünneti kılmak için kalkıldığında, sünneti, farz kıldığı yerde değil de biraz sağında veya solunda yahut da biraz arkada kılmak var mıdır? Farz ile sünnet arasında konuşmak sünneti düşürür mü?
Farzdan sonra sünnet varsa farzla sünnet arasını ayırmamak için oturmayarak sünneti kılmak lazımdır. Âişe (r.anhâ) şöyle rivayet etmiştir: Nebî (s.a.v.) farz namazdan selam verince ’Allâhümme ente’s-selâmü ve minke’s-selâmü tebârakte yâ ze’l-celâli ve’l-ikrâm’ duasını okur, sonra sünneti kılmaya kalkar, sünneti, farzı kıldığı yerde kılmaz, biraz sağa veya sola yahut arkaya çekilirlerdi…’
Farz ile sünnet arasında konuşmanın sünneti düşürüp düşürmediği hususunda ihtilaf edilmiştir. Bazıları ’sünnet düşer’ demişlerdir. Bazıları da ’sünnet düşmez, fakat sevabı eksik olur’ demişlerdir…
4- Farz namazların, nafile namazların ve vitir namazının hangi rekâtlarında kıraat farzdır?
a) Farz namazların iki rekâtında kıraat farzdır. Eğer hepsinde okunmaz veya sadece bir rekâtında okunursa namaz bozulur. Dört rekâtlı farz namazların ilk iki rekâtlarında okumak/kıraat vaciptir. Hatta ilk iki rekâtta okumayıp/kıraat yapmayıp son iki rekâtta okursa/kıraat yaparsa namaz caizdir, fakat sehiv secdesi lazım gelir. Eğer bunu kasten yapmışsa günahkâr olur…
b) Nafile namazların ve vitir namazının her rekâtında kıraat farzdır…
5- Bir kimse öğle namazını kılmadığını zannederek namaza başladıktan sonra kıldığını hatırlarsa ne olur? Bir kimse 4 rekât nafile namaza başlayıp 2 rekât sonunda oturunca namazı bozarsa veya 2 rekâtın sonunda oturmadan önce namazı bozarsa yahut 2 rekât sonunda oturmayıp 3. rekâta kalktıktan sonra namazı bozarsa, ne yapması gerekir?
a) Bir kimse öğle namazını kılmadığını zannederek namaza başladıktan sonra kıldığını hatırlasa, başladığı namaz nafile olup bu namazı bozmasıyla kazası lazım gelmez…
b) Bir kimse dört rekât nafile namaza başlayıp iki rekât sonunda oturunca namazı bozarsa veya iki rekâtın sonunda oturmadan önce namazı bozarsa sadece iki rekât kaza etmesi gerekir. Ama iki rekât sonunda oturmayıp üçüncü rekâta kalktıktan sonra namazı bozarsa, dört rekât olarak kaza etmesi gerekir…
6- Seferî olan kişinin özürsüz olarak farz namazını binek üzerinde kılamayacağı…
Yolcu, özürsüz olarak farz namazını binek üzerinde kılamaz. Çünkü namaz vakitlerinde bineğinden inip kılmasında yolcu için bir meşakkat yoktur. Yolcu, bineğinden ineceği takdirde hırsızdan korkarsa veya yırtıcı hayvandan korkarsa yahut yer çamurlu olursa yahut da hayvanı delibaş olup inemezse veya kişi yaşlı olup geri bineğine binemezse bu gibi hallerde seferî kişi farz namazını bineğin üzerinde kılabilir.
7- Teravih namazının meşrû ve sünnet-i müekkede oluşunun delili nedir?
Peygamberimiz (s.a.v.) Ramazan gecelerinden bir gece çıkıp ashabının bir kısmıyla 20 rekât ’Teravih Namazı’ kılmış, ertesi gece olduğunda daha çok Sahabe toplanmış ve yine evvelki (gece) gibi 20 rekât kılmış, ancak üçüncü gece çıkmayıp ’Sizin toplandığınızı bildim (fakat) üzerinize farz kılınmasından korktum…’ buyurmuştur. O zamandan Ömer (r.a.) zamanına kadar Sahabe, teravih namazını tek başlarına kılmışlardır. Ömer (r.a.) kendi hilafeti zamanında Kurrâların Şeyhi Übey b. Kâ’b (r.a.)’a teravih namazını cemaatle kıldırmasını emretmiştir. Sahabeden Osman (r.a.), Ali (r.a.), İbn-i Mesûd (r.a.), İbn-i Abbas (r.a.), Talha (r.a.), Zübeyr (r.a.) ve daha pek çok Sahabî Übey b. Kâ’b (r.a.)’la beraber teravih namazını kılmışlardır. Ali (r.a.); ’Allah Teâlâ Ömer’in yattığı yeri nurlandırsın, o bizim mescidimizi nurlandırdığı gibi. Nebî (s.a.v.) teravih namazının bizim üzerimize farz kılınmasından korktuğu için ona devam etmemişlerdir…’ diye Ömer (r.a.)’ı methetmişlerdir.
Ömer (r.a.) bu teravih namazına kendi tarafından devam etmemiştir. Onun elinde bir asıl vardır. O asıl da Peygamberimizin (s.a.v.); ’Şüphe yok ki, aranızda Ömer için doğrulanmış bir sünnet vardır. Artık ona tabi olun ve ona muhalefette bulunmayın…’ hadis-i şerifidir. Rasûlullah (s.a.v.)’in; ’Benim sünnetime ve benden sonra Hulefâ-i Râşidîn’in sünnetine sarılınız…’ hadis-i şerifi de teravih namazının sünnet-i müekkede olmasına delalet eder…
8- Teravih namazı, vitir namazından sonra da kılınabilir mi?
Teravih namazı vitir namazından önce veya sonra cemaatle kılınabilir… Teravih namazının yatsı namazından önce kılınması caiz değildir… ’Belh’ âlimlerinden bir cemaat; ’Gecenin hepsi teravih namazının vakti olup, yatsı namazından önce veya sonra kılınması caizdir. Çünkü teravih namazına ’kıyâmü’l-leyl’ yani gece namazı adı verilir’ demişlerdir…
9- Vitir namazını Ramazan’da cemaatle kılmak mı efdaldir yoksa tek başına kılmak mı efdaldir?
Vitir namazı sadece Ramazan’da cemaatle kılınır. ’Vitir namazını Ramazan’da cemaatle kılmak mı efdaldir yoksa tek başına kılmak mı efdaldir?’ diye sorulursa ’Cemaatle kılmak efdaldir’ diye cevap verilir. Çünkü Ömer (r.a.) Ramazan’da vitir namazını cemaatle kıldırmıştır…
10- Teravih namazının haricindeki sünnet namazların evde kılınması mı daha faziletlidir?
Teravih namazının haricindeki sünnet namazların evde kılınması efdaldir/daha faziletlidir. Evde kılmak riyadan daha uzaktır. Zira Rasûlullah (s.a.v.); ’Farz namazların haricinde, kişinin kıldığı namazın en faziletlisi, evinde kıldığı namazdır…’ buyurmuştur…
11- Ramazan’ın haricinde nafile namazların cemaatle kılınmasının hükmü nedir?
Nafile namazlar Ramazan’dan başka zamanlarda cemaatle kılınmazlar (yani nafilenin cemaatle kılınması sadece Ramazan’da teravih namazıdır)… Şemsüleimme (rh.a.); ’Birbirini çağırmak suretiyle cemaatle nafile namaz kılmak mekruhtur.’ demiştir… Nafile namazın cemaatle kılınması mekruh olduğundan Regâib, Beraat ve Kadir Gecesi namazlarında imama uymanın/cemaatle kılmanın mekruh olduğunu tasrih etmişlerdir/açıkça belirtmişlerdir... Nafile namazları iki-üç kişinin cemaatle kılmalarında (kerahiyet hususunda) ihtilaf vardır, ama imamdan başka cemaat dört kişi olduklarında ihtilaf yoktur, yani mekruh olduğunda ittifak vardır…
12- Şiddetli depremler, yıldırım düşmesi, şiddetli ve devamlı yağmur, çok yıldız kayması ve salgın hastalıklarda namaz kılınır mı?
Güneş tutulması namazı ve ay tutulması namazı olduğu gibi, şiddetli depremler, yıldırım düşmesi, şiddetli ve devamlı yağmur, çok yıldız kayması ve salgın hastalıklarda da namaz kılınır…
13- Müslüman olmayanlar yağmur duasına çıkabilirler mi?
Müslüman olmayanlar yağmur duasına çıkmazlar. Zira ’istiska’ yağmurun yağmasını istemektir, Müslüman olmayanlar üzerine ise rahmet inmez, ancak azap ve lanet iner. Allah Teâlâ: ’Kâfirlerin duası hep bir sapıklık içindedir’ (er-Ra’d, 13/14) buyurmuştur. Rasûlullah (s.a.v.) ise; ’Ben, müşrikle beraber olan Müslüman’dan berîyim…’ buyurmuştur…
İmam Malik (rh.a.)’e göre; ’Onlar kendileri yağmur duasına çıkarlarsa menolunmazlar…’
14- Bir kimse, tek başına başladığı farz namazın henüz 1. rekâtının secdesini yapmadan kamet getirilirse nasıl davranır? Bir kimse, tek başına başladığı farz namazın 1. rekâtının secdesini yaptıktan sonra kamet getirilirse nasıl davranır? Bir kimse, tek başına başladığı farz namazın 3. rekâtını kılıyor ve 3. rekâtın secdesini yaptıktan sonra kamet getirilirse nasıl davranır? Akşam ve sabah namazında tek başına namaz kılan kişi 2. rekâtın secdesini yapmamışsa ve kamet getirilip imam aynı namaza başlamışsa nasıl davranır?
a) Bir kimse, (tek başına) başladığı farz namazın henüz birinci rekâtının secdesini yapmadan kamet getirilerek cemaat (bu kişinin kıldığı) aynı farz namaza başlasa, o kimse namazını kesip imama uyar. Eğer birinci rekâtın secdesini yapmışsa, bir rekât daha kılarak ikiye tamamladıktan sonra selam verip imama uyar. Kılmış olduğu iki rekât ise nafile olur. Eğer üçüncü rekâtı kılıyor ve üçüncü rekâtın secdesini yapmışsa, dört rekâta tamamlar ve kılmış olduğu namaz ikindi namazı değilse imama nafile olarak uyar. Özürsüz ibadeti bozmak haramdır, ancak burada bozmak, namazı kemâle ulaştırmak içindir, tıpkı bir mescidi yeniden yapmak için yıkmak gibi…
b) (Tek başına namaz kılan kişi) sabah namazında ve akşam namazında ikinci rekâtın secdesini yapmadıkça o namazı bozup imama uyar. İkinci rekâtın secdesini yapmışsa namazını tamamlar, (nafile kılmak için) imama uymaz. Çünkü sabah namazından sonra nafile namaz kılmak mekruhtur. Akşam namazında ise imama uyarsa üç rekâtlı nafile namaz kılmış olur ki, üç rekâtlı nafile namaz olmadığından sünnete muhalefet etmiş olur. Bu namazı sünnete uymak için dörde tamamlarsa bu sefer de imama muhalefet etmiş olur ki bunların ikisi de bidattir…
15- Bir kimse öğle namazının veya cuma namazının sünnetine başladığında öğle namazının farzı için kamet getirilse veya cuma günü hatip hutbeye başlasa, nasıl davranır? Bir kimse mescide geldiğinde imam farza durmuşsa, sünneti kıldığı takdirde farza yetişeceğine kanaat getirirse, nasıl davranır?
a) Bir kimse öğle namazının veya cuma namazının sünnetine başladığında öğle namazının farzı için kamet getirilse veya cuma günü hatip hutbeye başlasa, o sünneti iki rekât kılıp selam verir…
b) Bir kimse mescide gediğinde imam farza durmuşsa, sünneti kıldığı takdirde farza yetişeceğine kanaat getirse de öğle namazının dört rekâtlık ilk sünnetini kılmayıp hemen imama uyar. Öğlenin farzını kıldıktan sonra bu dört rekât sünneti kılar. İmam Muhammed (rh.a.)’e göre bu dört rekat sünnet, öğlenin son sünneti olan iki rekâtlık sünnetten sonra kılınır...
16- Bir kimse mescitteyken ezan okunursa, o namazı kılmadan mescitten çıkmasının hükmü nedir?
Bir kimse mescitteyken ezan okunursa, o namazı kılmadan mescitten çıkması mekruh olur. Zira Rasûlullah (s.a.v.); ’Ezan okunduktan sonra mescitten ancak münafık veya işi olup geri dönmek isteyen adam çıkar…’ buyurmuştur. Lakin başka camide namaz kıldıracak kimsenin çıkması mekruh değildir. Keza ezan okunan camide bir defa namaz kılarsa çıkması mekruh değildir…
17- Bir kimse sabah namazına kalkamayıp güneş doğduktan sonra/öğle namazından önce sabah namazını kaza ederse, farzıyla birlikte sünnetini de kaza eder mi? Bir kimse sabah namazına kalkamayıp öğle namazından sonra sabah namazını kaza ederse sünnetini de kaza eder mi? Bir kimse sabah namazının farzının bir rekâtına yetişebileceğine kanaat getirirse sünnetini kılar mı? Bir kimse sabah namazının sünnetini kılarsa son ka’deye/oturuşa ulaşacağına kanaat getirirse sünnetini kılar mı? Bir kimse sabah namazının sünnetini kılarsa imamla birlikte sabah namazının farzının iki rekâtını birden kaçırmaktan korkarsa, sabah namazının sünnetini kılar mı? Sabah namazının sünnetinin farzın kılındığı safta kılmanın bir sakıncası var mıdır?
a) Bir kimse sabah namazına kalkamayıp güneş doğduktan sonra/öğle namazından önce sabah namazını kaza ederse, farzıyla birlikte sünnetini de kaza eder. Kıyasa göre sünnetin kaza edilmemesi lazımdı, çünkü kaza vacibe mahsustur. Ancak öğle namazından önce sabah namazını kaza ederken farzıyla birlikte sünnetinin de kaza edilmesi Rasûlullah (s.a.v.) böyle yaptığı içindir…
b) ’Hidâye’ sahibi şöyle demiştir: ’Bundan -yani zevalden- sonra (sünnetin kılınması hususunda) Meşayih’in ihtilafı vardır.’ ’İnâye’ sahibi; ’Yani Mâverâunnehir ulemasının (ihtilafı vardır)’ demiştir. Bazısı ise şöyle demiştir: ’Tâbi olarak kaza eder, (yani sabah namazının farzını zevalden sonra kaza ediyorsa farza tabi olarak sünneti de kaza olarak kılar), maksud olarak kaza etmez (yani sabah namazının sünneti tek başına kazaya kalmışsa zevalden sonra tek başına sünneti kaza etmez).’ Bazısı da şöyle demiştir: ’Mutlak olarak (zevalden sonra sünneti hiç bir surette) kaza etmez.’ ’Kifâye’ sahibi ’Muhît’ten naklen şöyle zikretmiştir: ’Farz ile birlikte terk etmiş olsa bile zevalden sonra sünneti kaza etmez’, (bu hususta da) hiçbir ihtilaf zikretmemiştir…
c) Bir kimse sabah namazının farzının bir rekâtına yetişebileceğine kanaat getirirse sünneti kılar, sonra imama uyar…
d) Bir kimse sabah namazının sünnetini kılarsa son ka’deye/oturuşa ulaşacağına kanaat getirirse Ebû Hanife ve Ebû Yûsuf (rh.aleyhima)’ya göre bu kişi sabah namazının iki rekât sünnetini kılar. Çünkü Ebû Hanife ve Ebû Yûsuf (rh.aleyhimâ)’ya göre (son) teşehhüde yetişmek, rekâta yetişmek gibidir…
e) Bir kimse sabah namazının sünnetini kılarsa imamla birlikte sabah namazının farzının iki rekâtını birden kaçırmaktan korkarsa, sabah namazının sünnetini terk eder ve imamla birlikte farza katılır…
f) Sabah namazının sünneti (farzın kılındığı safta değil de) mescidin geri tarafında kılınır…
18- Cemaatle namaz kılan kimse imamından evvel rükû ederse hükmü ne olur? ’İmamdan önce rükûya varan ve imamdan önce rükûdan kalkan (kişi), başının merkep başına çevrilmesinden korkmaz mı?’ hadis-i şerifi…
a) Cemaatle namaz kılan kimse imamından evvel rükû edip imamı o kimseye rükûda yetişse, o kimsenin rükûsu sahih olur…
b) İmamdan önce rükû ve secde edenler hakkında tehdit vardır. Zira Rasûlullah (s.a.v.); ’İmamdan önce rükûya varan ve imamdan önce rükûdan kalkan (kişi), başının merkep başına çevrilmesinden korkmaz mı?’ buyurmuşlardır…
19- Kime ’Tertip Sahibi’ denilir?
Kadın olsun erkek olsun bir kimsenin ’tertip sahibi’ sayılması için ergenlik çağına girdiği vakitten itibaren en az 6 vakit namazı kazaya kalmamış olmalıdır. Böyle bir kimsenin kazaya kalan namazla vaktinde kılınan namaz arasında ve kaza namazları arasında tertibe/sıraya dikkat etmesi şarttır. Zira İbn-i Ömer (r.a.)’dan rivayetle Rasûlullah (s.a.v.); ’Bir kimse bir namazı unutup onu hatırlamasa, ancak imamla beraber kılarken hatırlasa, derhal unutmuş olduğu namazı kılsın, sonra imamla beraber kılmış olduğu namazı tekrar kılsın’ buyurmuştur…
Tertip sahibi kişi bir vakit namazı kazaya bıraksa, ikinci namaz vakti gelince önce kazaya kalan namazı kılması lazımdır. Eğer kazaya kalmış olan bu namazını hatırladığı halde vaktin namazını kılarsa, İmam Âzam (rh.a.)’e göre ’Kılmış olduğu vakit namazı muvakkaten bozulmuş olur.’ Ebû Yûsuf (rh.a.)’ göre ’Bu vakit namazı farz olmaktan çıkıp nafile olur.’ İmam Muhammed (rh.a.)’e göre ise ’Bu vakit namazı tamamen namaz olmaktan çıkar…’
20- Sehiv secdesi selam verdikten sonra mı yapılır? Sehiv secdesi hangi durumlarda vacip olur?
a) Hanefilere göre sehiv secdesinin selam verildikten sonra yapılması evladır. ’Selam vermeden secde edilmesi de caizdir’ denilmiştir. ’Dürer’ sahibi, Hidâye sahibi, Şemsüleimme, İmam Ebû Leys, İmam Merğınânî, sehiv secdesinin iki selamdan sonra yapılmasını seçmişlerdir…
b) Sehiv secdesi şunlardan dolayı yapılır: Vacibi terk etmek, örneğin;
- Rükûda Kur’ân okumak
- Ka’dede (oturuşta) Kur’ân okumak
- Sonra yapılacak bir rüknü önce yapmak
- Bir rüknü tekrar yapmak
- Vacibi değiştirmek
- Kıraatten önce rükû yapmak
- Üç ve dört rekâtlı namazların ikinci rekâtının sonunda ’tahiyyat’ üzerine bir şey ziyade yapmakla üçüncü rekâta kalkmayı geciktirmek. (’Tahiyyat’ üzerine ne kadar ziyade yapılırsa sehiv secdesi gerektiği hususunda ihtilaf edilmiştir. Sahih olan kavle göre, ’Allâhümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin’ demedikçe sehiv secdesi gerekmeyip sadece ’Allâhümme salli alâ Muhammedin’ demekle sehiv secdesi lazım olmaz.)
- İki rükû yapmak
- Gizli okunacak yerde açıktan okumak, açıktan okunacak yerde gizli okumak (Hidâye’de ’Tek başına kılan kişi açıktan okunacak namazlarda serbesttir, gizli okunacak namazlarda açıktan okursa ona da sehiv secdesi gerekir’ denilmiştir.)
- Üç ve dört rekâtlı namazlarda ikinci rekâtın sonunda oturmayı unutarak terk etmek. Bazıları ’yukarıda sayılan bu şeylerin hepsi vacibin terkine aittir’ demişlerdir.
’Muhît’te şöyle denilmiştir:
- Bir kimse ayağa kalkacağı yerde otursa
- Oturacağı yerde ayağa kalksa
- Farzlarda ilk iki rekâtta fâtihadan önce zammı sureleri okusa
- Farzlarda ilk iki rekâtta zammı sureleri okumasa
- Farzlarda ilk iki rekâttan birisinde zammı sure okumasa
- Farzlarda ilk iki rekâtta yapması gereken kıraati son iki rekâtta yapsa
- Kunût duasını okumasa
- Tahiyyatı okumasa
- Bayram namazındaki ziyade bayram tekbirleri almasa
- Namaza bir secde ziyade etse
- Namaza bir rükû ziyade etse
- Tâdil-i erkânı terk etse
- Rükûdan doğrulmayı terk etse
- Secdeden doğrulmayı terk etse
- Unutarak selam verse sehiv secdesi lazım gelir
- Bir kimse fâtihanın bazısını okuyup çoğunu unutarak okumasa sehiv secdesi lazım gelir.
- ’Kâdîhân’da şöyle denilmiştir: Bir kimse tahiyyatın bir kısmını okumasa sehiv secdesi lazım olur.
- Bir kimse namazda şüphe edip bir rükün kılabilecek zaman düşünmesi uzarsa o kimse üzerine sehiv secdesi lazım olur…
21- Sehiv secdesi lazım geldiği zannedilip ama sehiv secdesi lazım gelmeyen yerler…
a) Bir kimse öğle, ikindi ve yatsı namazlarının üçüncü ve dördüncü rekâtlarında unutarak zammı sure okusa sehiv secdesi lazım gelmez…
b) Bir kimse üçüncü ve dördüncü rekâtlarda unutarak fâtiha suresini iki defa okusa sehiv secdesi lazım gelmez…
c) İlk iki rekâtta fâtiha ve zammı sureyi okuduktan sonra fâtihayı tekrar okusa sehiv secdesi lazım gelmez…
d) Bir kimse zammı surenin bazısını okuduktan sonra fâtihayı okumadığını hatırlayıp fâtihayı okuduktan sonra tekrar zammı sure okusa sehiv secdesi lazım gelmez…
e) Namazda kıyamda yani ayaktayken tahiyyat okunursa sehiv secdesi lazım gelmez…
22- Bir kimse namazda birkaç defa sehiv secdesi gerektirecek fiilde bulunursa bir sehiv secdesi yapmasının kifayet eder mi?
a) Bir kimse namazda birkaç defa sehiv secdesi gerektirecek fiilde bulunsa bir sehiv secdesi yeterli olur…
b) Mesbûk yani en az bir rekâtı imamla kılmamış kimse imamla birlikte selam vermeyip bekler, imam sehiv secdesi yaparsa o da yapar, sonra da kalkıp yetişemediği rekâtları kılar. İmamla sehiv secdesini yapmazsa namazının sonunda sehiv secdesini yapmak ona vacip olur…
Fıkıh Köşesi
Özlenen Rehber Dergisi 163. Sayı
1 kişi yorum yazdı.