1- Erkeklerin süslenme maksadı olmaksızın mühürlü gümüş yüzük, gümüşlü kemer ve gümüş yaldızlı işlemeli kılıç kullanmalarının caiz olduğu… Bir miskalden fazla olmaması kaydıyla yüzüğün taşında altın çivi bulunmasının caiz olduğu… Altından, taştan, tunçtan ve demirden yapılmış mühürlü yüzük kullanmanın haram olduğu… Rasûlullah (s.a.v)’in; ’Akikten yüzük takının, zira o sizin üzerinizde bulunduğu müddetçe size gam, keder isabet etmez’ buyurduğu…
a) Erkeklerin süslenme maksadı olmaksızın mühürlü gümüş yüzük, gümüşlü kemer, gümüş yaldızlı işlemeli kılıç kullanmaları caizdir. Mühürlü gümüş yüzük kullanmalarının cevazı için hadis-i şerifler varit olmuştur.
Rasûlullah (s.a.v.); ’Yâ Muâz! Yüzüğünün nakşı nedir?’ diye sorduklarında, Muâz (r.a.); ’Muhammedü’n-Rasûlullah’tır demiş, bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v); ’Muâz’ın her şeyi iman etmiştir, hatta yüzüğü bile’ buyurduktan sonra ’Yüzüğü bana hibe et’ dediklerinde Muâz (r.a.) yüzüğü hibe etmiştir. Bu yüzük Peygamberimiz (s.a.v.) ahirete irtihal edinceye kadar mübarek parmağında bulunmuştur, ondan sonra Ebû Bekir (r.a.)’a verilmiş, o da ahirete irtihal edinceye kadar parmağından çıkarmamış, ondan sonra Ömer (r.a.)’a verilmiş o da ahirete irtihal edinceye kadar parmağından çıkarmamış, ondan sonra Osman (r.a.) almış ve kullanırken kuyuya düşürmüştür. Çıkarılması için çok para sarf edildiği halde bu yüzük bulunamamıştır. O vakitten sonra aralarında ihtilaf ve karışıklık vaki olup şehit edilinceye kadar bu ihtilaf devam etmiştir.
b) Yüzüğün taşında altın çivi bulunması caizdir. Ama bir miskalden fazla olmamalıdır.
c) Altından, taştan, tunçtan ve demirden yapılmış mühürlü yüzük kullanmak caiz değildir, haramdır. Zira Rasûlullah (s.a.v.) bir adamın parmağında tunçtan yüzük görmüş ve ona; ’Ben sende put kokusu buluyorum’ buyurmuş, başka bir adamın parmağında da demirden bir yüzük görmüş ve ona da; ’Ben sende cehennem ehlinin ziynetini görüyorum’ buyurmuştur.
d) Rasûlullah (s.a.v.); ’akikten yüzük takının, zira o sizin üzerinizde bulunduğu müddetçe size gam, keder isabet etmez’ buyurmuştur. Padişah ve kadıdan başkalarının mühürlü yüzük kullanmamaları efdaldir, zira bu ikisinden başkalarının yüzüğe ihtiyacı yoktur.
Büyük erkeklere giyilmesi haram olan kumaşların, erkek çocuklara da giydirilmesinin haram olduğu… Büyüklere şarap/içki içmenin haram olduğu gibi küçüklere de haram olduğu…
Büyük erkeklere giyilmesi haram olan kumaşların, erkek çocuklara da giydirilmesi haramdır. Büyüklere şarap/içki içmek haram olduğu gibi küçüklere de haramdır.
Sallanan bir dişi altın veya gümüş telle bağlamanın hükmü…
Sallanan bir dişi, gümüş telle bağlamak caizdir. İmam Âzam (rh.a.)’e göre sallan dişi altın telle bağlamak caiz değildir. İmam Ebû Yusuf ve İmam Muhammed (rh.aleyhimâ)’ya göre, sallanan bir dişin altın veya gümüş telle bağlanması caizdir.
2- Ter, sümük veya abdest suyunu silmek için mendil taşımak, çalım satmak için olursa mekruh olup ihtiyaç için olursa bir beis olmadığı… Gösteriş ve büyüklenme için yapılan her işin mekruh olduğu… Bir insanın herhangi bir şeyi unutmamak için parmağına iplik bağlamasının mekruh olmadığı ve bunun cahiliye âdetiyle ilgisinin bulunmadığı…
a) Ter, sümük veya abdest suyunu silmek için mendil taşımak, çalım satmak için olursa mekruhtur, ihtiyaç için olursa bir beis yoktur, sahih olan da budur.
b) Gösteriş ve büyüklenme için yapılan her iş mekruhtur. Zaruret ve ihtiyaç için yapılan işler mekruh değildir.
c) Bir insanın herhangi bir şeyi unutmamak için parmağına iplik bağlaması mekruh değildir. İmam Zeyleî (rh.a.); ’Cahiliye devrinde insanlar kendilerinden felaketleri gidereceğine inandıkları için boyunlarına ve alınlarına bir iplik bağlarlardı. Bu küfürdür ve yasaklanmıştır. Ama bir şey unutmamak için iplik bağlamak mekruh değildir’ demiştir.
3- Kadın olsun erkek olsun bir kimsenin avret yerine bakmanın haram olduğu… Sünnetçi gerek erkek sünnetçisi gerek kadın sünnetçisi olsun sünnet ettiği kimsenin tenasül uzvuna zaruret miktarı bakabileceği… Şırınga/iğne yapan kimsenin iğne vurduğu şahsın makatına zaruret miktarı bakabileceği…
a) Kadın olsun erkek olsun bir kimsenin avret yerine bakmak haramdır.
b) Bir sünnetçi gerek erkek sünnetçisi gerek kadın sünnetçisi olsun sünnet ettiği kimsenin tenasül uzvuna zaruret miktarı bakabilir.
c) Şırınga/iğne yapan kimse, iğne vurduğu şahsın makatına zaruret miktarı bakabilir.
Doktorun erkek hastanın haram olan azasına bakmasının veya erkek doktorun kadın hastaya bakmasının hükmü…
a) Bir doktor tedavisinde bulunduğu bir hastanın haram olan azasına zaruret miktarı bakabilir.
b) Bir kadın hasta olduğunda erkek doktorun onun tedavisini bir kadına tarif ederek ona bırakması daha uygundur.
c) (Zamanımızda ise bir kadının, kadın doktor varken erkek doktora gitmesi caiz değildir. Özel hastane/muayenehane vb. bile olsa parasını verip bayan doktora gitmelidir. Ancak zaruretler mahzurlu şeyleri mubah kılar.)
Bir erkeğin diğer bir erkeğin avret yerinden başka yerlerine bakmasının caiz olduğu ve erkeğin avret yerinin göbeği altından, diz kapakları altına kadar olduğu…
Bir erkeğin diğer bir erkeğin avret yerinden başka yerlerine bakması caizdir. Erkeğin avret yeri göbeği altından, diz kapakları altına kadar olan kısımdır, göbek avret değildir (ancak ihtiyaten göbeğin de kapatılması lazımdır).
Müslüman bir kadın -şehvetten emin, kalbinde bir arzu ve meyil korkusu bulunmaksızın-, diğer bir kadının veya kendi kocası olmayan bir erkeğin göbeği altından diz kapakları altına kadar olan kısmına bakmasının haram olup, bunun dışındaki yerlere bakmasının caiz olduğu…
Bir kadının, diğer bir kadına veya kocası olmayan bir erkeğe şehvetten emin, kalbinde bir arzu ve meyil korkusu bulunmaksızın, erkeğin erkeğe baktığı yerlere bakabilir. Yani Müslüman bir kadın diğer bir kadının veya kendi kocası olmayan bir erkeğin göbeği altından diz kapakları altına kadar olan kısmına bakamaz (bunun dışındaki yerlere bakabilir).
Şehvet korkusu bulunmazsa (göbeği altından diz kapakları altına kadar olan kısım hariç) diğer azalarına bakabilir, şehvet korkusu bulunursa gözünü kapayıp bakmaması müstehaptır.
Erkek, karısının ve cinsî yakınlıkta bulunması helal olan cariyesinin bütün vücuduna bakabileceği, onların da kocalarının ve efendilerinin bütün vücuduna bakabilecekleri…
Erkek, karısının ve cinsî yakınlıkta bulunması helal olan cariyesinin bütün vücuduna bakabilir, onlar da kocalarının ve efendilerinin bütün vücuduna bakabilirler. Fakat evla olan birbirinin tenasül azalarına bakmamalarıdır, zira Rasûlullah (s.a.v.); ’Sizden biriniz karısı ile cinsî yakınlıkta bulunmak istediğinde mümkün olduğu kadar örtünsün, çünkü avret yerine bakmak unutkanlığa sebep olur’ buyurmuştur.
İbn-i Ömer (r.a.); ’Bir kimsenin, karısı ile cinsî münasebette bulunurken onun tenasül uzvuna bakması daha fazla lezzet almasına sebep olur’ demiştir.
Bir erkeğin karsının tenasül uzvuna eli ile dokunmasının yahut kadının kocasının tenasül uzvuna eliyle dokumasının caiz olduğu...
İmam Ebû Yusuf (rh.a.) İmam Âzam (rh.a.)’ten; ’Bir erkeğin karsının tenasül uzvuna eli ile dokunmasında yahut kadının kocasının tenasül uzvuna eliyle dokumasında bir beis var mıdır?’ diye sorulduğunda, İmam Âzam (rh.a.); ’Sevaba nail olması umulur’ diye cevap verdi’ diye rivayet etmiştir.
Fıkıh Köşesi - 157.sayı
Özlenen Rehber Dergisi 157. Sayı
Henüz hiç kimse yorum yazmadı.