Hayat…
Hayat sen ne çözülmez bir düğümsün
Aslında ölüm son değil
Ölümden sonra başlıyor yaşamak
Hayat aslında sen ölümsün.
Dünden sonraki, yarından önceki günsün
Hatta bir ansın, sonu meçhulsün
Hakikatin provası, aynanın öbür yüzüsün
Dosta giden çetrefilli bir yolsun bir kördüğümsün.
Senaryosu çoktan yazılmış bir filmin
Sahnesisin, dekorusun, süsüsün
Figüranlar gelir geçer oyun sürer
Sen bu seyirlik filmin başlangıcısın sonusun.
* * *
Yol içinde yol var görmez misin?
Sondan sonra bir son var bilmez misin?
Ey gözleri bağlı, elleri kör, dili sağır
Akıl perdesi sarmış seni
Sebebi hakikat zannedersin
Gören göz müdür?
Öyle ise nasıl bir anda görmez olur insan kör olunca
Öyle ise nasıl duymaz olur insan sağır olunca
Tutan el midir?
Söyleyen dil midir?
Öyle ise niye kaybeder yetilerini felç olunca
Hareket eden, gülen, konuşan, birçok yaşam faaliyeti gösteren insan kendi gücü ile yapıyorsa bunları, nasıl son bulur hepsi ruh bedenden çıkınca.
Sebep gözü ile bakarsan kuvvet ve irade sende
Ama hakikat gözü ile bakarsan hepsi Hz. Allah’ın elince
Ol derse olur
Hakikat budur
Hayat
Özlenen Rehber Dergisi 156. Sayı
Henüz hiç kimse yorum yazmadı.