Özlenen Rehber Dergisi

83.Sayı

Salikin Ailesine Karşı Adabı...

EVLİLİK ve DÜĞÜN
Sâlik, bir hanımla soyu-sopu ve zenginliği için değil, dindarlığı için evlenmeyi tercih etmelidir.
Sâlik, düğün yaptığında şer-i şerîfe uygun hareket ederek, az da olsa sünnet olarak bir yemek daveti vermelidir. Gelen misafirlere güzel ikram ederek hoş karşılamalıdır.
Sâlik, zifafa girerken iki rekât şükür namazı kılmalıdır. Sonra Cenâb-ı Hakk’a duâ ederek sâlih evlâtlar vermesini rızıklarının geniş ve bol olmasını niyâz etmelidir.

SÂLİKİN HANIMINA KARŞI EDEBLERİ

Sâlik, hanımının ana (âdet) hâllerinde ona yaklaşmamalı (ki bu davranış haramdır), şayet yaklaşacak olursa doğacak çocuğun âsî ve âzâdan noksan olacağını bilmelidir. Bilhassa kamerî aybaşları, bayram geceleri ve bazı zamanlarda hanımına yaklaşmamalı, bundan doğacak afetlerden kendini korumalıdır. Bu hususta Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri’nin ’Mârifetnâme’sinin ilgili bölümü (Bkz., Mârifetnâme-II, s. 164-166.) mutlaka okunmalıdır. Sâlik, bu hususta doktorlara da danışarak bilgisini artırmalı ve en iyi bir şekilde aydınlanmalıdır.
Sâlik, evlendikten sonra hanımına her hususta yardımcı olmalı, ilminde, giyiminde, yiyiminde ve anne-babasını ziyafetlerinde onlara lâzım gelen edebleri alıştırmalıdır.
Sâlik, hanımı ile dini sohbetler yaparak ona Ehl-i Sünnet ve’l-Cemâat itikadını ve gerekli ilmihâl bilgilerini öğreterek, sâlih ameller yapmaya teşvik etmelidir.
Sâlik, eve gelen misafirleş için haremlik ve selâmlığa dikkat edilmesini sağlamalıdır. Hanımının kimlerle görüşeceğini veya görüşemeyeceğini ona tek tek söylemelidir.
Sâlik, hanımına yabancı insanlara karşı nasıl davranılacağını ve onları nasıl karşılayacağını öğretmelidir.
Sâlik, hanımına evine gelen hanım arkadaşlarıyla ilgili olarak her türlü bilgi ve desteği sağlamalıdır. Onların güzel karşılanmasını, güler yüzle hizmet edilip ikramda bulunulmasını, istirahatlarının sağlanmasını tavsiye etmelidir. Yiyecek ve içeceklerini temin etmelidir. Şayet sohbet yapılacaksa konuların dünyaya da âhirete de yaramayan malayani sözler yerine dinî konularda olmasını telkin etmelidir.
Sâlik, hanımının sokağa çıkarken mutlaka örtülü olarak çıkmasını emretmelidir. Hanımına da gitmek istediği yerler için kendisinden mutlaka izin almasını, zaruri hâller hariç, erkeklerle konuşmamasını ve konuştuğu zaman da onların gözlerine bakmamaya dikkat etmesini emretmelidir.
Sâlik, hanımına kendisinin sevmediği ve hoşlanmadığı insanları ve kendisine yabancı insanları evine almamasını ve malını israf etmeyip yerine göre harcamasını öğretmelidir. Komşularından ihtiyaç sahibi olanların hanımından bir şey istemesi hâlinde onlara ihtiyacı olanları vermesini söylemelidir.
Sâlik, evde hanımının ev işlerine yardım etmeli; odun, kömür vs.’yi dışarıdan getirmelidir. Sâlik alış-verişi mümkün mertebe kendi yapmalıdır. Hanımına her konuda yardımcı olarak ona güzel ve tatlı bir şekilde davranmalı ve hoş tutmalıdır.
Sâlik, anne ve babasına karşı hanımının terbiyeli ve itaatli davranmasını öğütlemelidir. Çocuklarının zararlı ve hatalı hareketleri görüldüğü zaman hanımının bu hâlleri düzeltmesini, eğer hanım tek başına faydalı olamıyorsa çocukların bu hâllerini kendisine söylemesini ve onları birlikte terbiye etmeyi sağlamalıdır.
Sâlik, kayınpeder ve kayınvalidesine karşı hürmetli, saygılı ve edebli olmayı bilmelidir. Hanımının anne ve babasının istek ve arzuları varsa bunları yerine getirmeli ve ihtiyaçlarını karşılamayı bilmelidir.
Sâlik, hanımının (namus meselesi hariç) ufak tefek noksanlıklarını ve huysuzluğunu anne ve babası da dâhil hiç kimseye söylememelidir. Hiçbir yerde hanımının güzelliğinden ve zenginliğinden hiçbir şekilde bahsetmemelidir. Kadınlar ve erkekler özel âile hâllerini başkalarına anlatmayarak bu hâllerin gizli kalmasına azami gayret göstermelidirler. Çünkü bunları anlatmak haramdır.
Sâlik, hanımı ile şakalaşarak oyunlar oynamalı, yine aynı şekilde çocuklarıyla ilgilenerek oyunlar oynamalıdır. Evde bir samimiyet havası estirmelidir. Zira Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v), Hz. Âişe (r.anhâ) ile zaman zaman koşu yapmıştır. Bunu göz önünde tutmalıdır.
Sâlik, hanımının kendi yanında Allah’ın bir emaneti olduğunu unutmamalıdır. Onu sözleri, hareket ve tavırlarıyla incitmemeye, kırmamaya çalışmalıdır. Hanımının, kendisini kötü yollardan saklayan bir siper, çocuklarına bakan bir dadı, malını ve namusunu koruyan bir bekçi olduğunu unutmamalıdır.
İşten eve dönen erkeği yorgun ve sıkıntılıysa, hanımı ona güleryüz göstererek hoşlandığı içecekleri (çay, ayran vb.) ikram ederek yorgunluğunu gidermeye çalışmalıdır.
Evin hanımı sabahleyin işe gidecek erkeği ve çocukları için kahvaltılarını zamanında hazırlamalı, onları güleryüzle yolcu etmelidir.
Sâlik ve hanımı, kapı komşularını da sıkıntılı ve sevinçli günlerinde yalnız bırakmamalı, onlarla bu sıkıntı ve sevinçleri paylaşmalıdır. Sıkıntılarını gidermeli ve onları her hâlükârda kollamalıdır.
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

  • Hakkı

    Fazla söze ne hacet . Allah azze ve celle ğani ğani rahmet etsin.

1 kişi yorum yazdı.