Hayatta insana en acı veren şeylerden birisi de hiç şüphesiz sevdiğinden, dost ve yareninden ayrılmasıdır. Bu ayrılığın verdiği hüzün, o kimsenin ardından ona duyulan sevgi nispetinde belki gün, hafta, ay veya sene devam eder; ancak bir süre sonra kurulan yeni dostluk ve sevgilerle eski sevgi ve dostluğun üzeri küllenir veya unutulur.

Hakikat bu olmakla beraber öyle dostlar, dostluk ve sevgiler vardır ki; aradan seneler, hatta koca bir ömür geçse dahi unutulmaz; sanki o dost hemen yanı başındaymış, hiç gitmemiş gibi yakınlık ve sevgisinin sıcaklığı ruhun her zerresinde hissedilir.

Abdullah Farukî el-Müceddidî (k.s.) da onu seven her bir yareni için bu neviden bir dosttu. Onun sevgisi kalplere öyle sirayet etmiş ki, onunla anlık bir tekabülle de olsa tanışan, görüşen, gönül ülfetini yaşayan gönül arkadaşları onu halen unutamamış ve her vesileyle onu yâd etmektedirler.

Hem, onu unutmak nasıl mümkün olsun ki!? Zira o sevdiğini Allah için seven ve Allah için sevilen bir zat idi. Kimseyi incitmez, Allah’ın kullarına karşı şefkat gösterir, yardım ederdi. Allah için olmak vasfı onun üzerinde öyle tecelli etmişti ki; o, bu vasfıyla kullara Allah’a giden yolda rehber olmuş, rahmet kapısından uzaklaşanları yine o kapıya getirmekle memur olan mümtaz tabakadan kılınmıştı. Onu gören bir kimse Allah’ı hatırlardı. Kur’an ve Sünnet üzere kaim olan yaşantısındaki istikamet, nice yolunu şaşıran insanlara örnek olmuştu.

Bu ve daha nice üstün meziyetlerle bezenmiş, Allah ve Peygamber aşığı Rahmetli Efendimizin yine bir vefat yıl dönümündeyiz. Ondan aldığı feyizle yayın hayatını devam ettiren bir dergi olarak onu her yönüyle anlatabilmek bizler için bir şeref olurdu; ancak bunun bir sayıda husule gelmesi çok zordur. Ayrıca onu varis-i nebi kılan vasıfların, kıymet bilen, ehil bir lisandan dökülmesi elzemdir. Bu hakikate haiz olarak kıymetli başyazarımız Muzaffer Yalçın Hocaefendi’nin “Abdullah Fârukî el-Müceddidî (k.s.) ve Velî Kavramı” başlığıyla kaleme aldığı Peygamber varisi bir Allah dostunun vasıf ve özelliklerini şerh eden makalesi, onu daha çok tanımamıza vesile olacak çok kıymetli malumatları derc etmektedir.

Aralık ayı vesileyle Üstad’ımıza Cenâb-ı Hakk’tan sonsuz rahmet diliyor, onu, Habibi’ne ve Ehl-i Beyt’e komşu kılmasını Rabbimiz’den niyaz ediyoruz.