Rabbimiz Teâlâ buyururlar ki
’Rasûlüm! De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız hemen bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve suçlarınızı örtsün! Çünkü Allah çok yargılayıcı, çok esirgeyicidir.’ (Âl-i İmrân, 3/31)
Müminlerin Allah’ı sevmesi; O’nun emrine itaat etmeleri ve sadece O’nun rızasını gözetmeleri ve bunları yaparken de Rasûlullah (s.a.v)’i kendisine rehber edinerek amellerde bulunması olup, Cenâb-ı Hakk’ın müminleri sevmesi ise; onları affetmesi, mükâfatlandırması, rahmeti ve tevfîkiyle onlara ikramlarda bulunmasıdır.
Anlatılır ki:
Peygamberimiz’in güzel ahlâkı ile ahlâklanmayan birisi bir gün rüyasında Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’i görür. Allah’ın Rasûlü (s.a.v), o adama hiç ilgi göstermez. Adam der ki:
- “Ey Allah’ın Rasûlü! Bana kırgın mısınız?” Hz. Peygamber (s.a.v):
- “Hayır!” Adam:
- “O halde bana niçin bakmıyorsunuz?” Hz. Peygamber (s.a.v):
- “Çünkü seni tanımıyorum.” Adam:
- “Nasıl tanımazsınız. Ben senin ümmetinden birisiyim. Hâlbuki âlimler, ümmetinden birisini, ananın evladını teşhis ettiğinden daha iyi teşhis ettiğinizi söylemişlerdi.” Hz. Peygamber (s.a.v):
- “Doğru söylemişler. Fakat ben senin üzerinde benim güzel ahlâkımdan bir şey görmüyorum ve senin bana hiç salât-u selâmın gelmedi. Benim, ümmetimden birini tanıyabilmem, o kimsede benim ahlâkımın bulunması nispetindedir.”
Adam uyanınca bunları düşündü ve hemen Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’in güzel huyları nelerse onları yaşayışına tatbik etmeye karar verdi. Bir müddet sonra tekrar Allah Rasûlü’nü rüyada gördü. Efendimiz (s.a.v) hemen:
- “Şimdi seni tanıyorum ve senin için şefaat edeceğim!” buyurdular.*
Kim dört şeyi yapmadan dört şeyi iddia ederse o, yalancıdır:
1- Cennet’i sevdiğini söyler; fakat Allah’a itaat etmezse,
2- Hz. Peygamber’i sevdiğini söyler; fakat O’nun güzel ahlâkına tabi olmaz, âlimleri ve fakirleri sevmezse,
3- Cehennem’den korktuğunu söyler; fakat günah işlemekten çekinmezse,
4- Allah’ı sevdiğini söyler; fakat maruz kaldığı musibetlerden dolayı sızlanırsa, o kimse yalancıdır.
Sevginin alâmeti sevdiğine uymak ve sevdiğinin hoşuna gitmeyen hareketlerden kaçınmaktır.
Hazreti Ali (r.a.) der ki:
’Cennet’e iştiyakı olan, hayır işlemeğe koşar. Cehennem’den korkan, nefsini kötü hareketlerden meneder. Ölümü muhakkak bilen, zevkini hakir görür.’
*İmam-ı Gazalî, İhyâ-u Ulûmi’d-Dîn
Sevgi ve Muhabbete Dair
Özlenen Rehber Dergisi 45. Sayı
çok güzel bir yazı olmuş.Bizimle paylaştığınız içn teşekkür ederim.