Özlenen Rehber Dergisi

21.Sayı

İtikâf ve Ehemmiyeti

Abdurrahman ÇALIŞKAN Özlenen Rehber Dergisi 21. Sayı
Mübarek ramazan ayı içerisinde bulunan mühim ibadetlerden biri de itikaftır. İtikaf, Allah’ın rızasını kazanmak için, âdâbına riayet ederek bir müddet tefekkür, tesbih, tehlil, namaz, Kur’an tilaveti vs. ibadetlerle meşgul olmak maksadıyla bir mescitte kalmaktır. Kur’an ve Sünnet ile sabit olan bir ibadettir.

Peygamber Efendimiz Medine’de ramazan orucunun farz kılınmasından itibaren ömrünün sonuna kadar her ramazan ayının son on gününde itikafa girmiştir. Nitekim Hz. Âişe Validemiz, Peygamber Efendimiz’in itikafa girmesiyle ilgili şöyle demiştir: ’Hz. Peygamber vefat edinceye kadar itikafa girer ve derdi ki: ’Kadir gecesini ramazanın son on gününde arayın.’(1) Hz. Peygamber’den sonra zevceleri de itikafa girdi. Peygamber Efendimiz’e Medine hayatı boyunca on sene müddetle hizmet etme şerefine nail olan ve Peygamber Efendimiz’den en çok hadis rivayet edenlerden biri olan Enes b. Mâlik ile ashabın en güzel Kur’an okuyanlarından biri olan Übey b. Ka’b ise Peygamber Efendimiz’in itikafları ile ilgili şöyle demişlerdir: ’Rasûlullah (s.a.s) ramazanın son on gününde itikafa girerdi; fakat bir sene (seferde olduğu için) itikafa giremedi. Ertesi sene 20 gün itikafa girdi.’(2)

Tâbiînin büyük alimlerinden İbn Şihâb ez-Zührî’nin (Ö.124/742) ifade ettiğine göre; itikaf amellerin en şereflisidir. Çünkü itikafa giren kimse geçici bir zaman için de olsa dünya meşgalelerinden uzaklaşır, kendini tamamen Allah’a verir, oruçlu olur. Mescitte namazı beklemekte olduğu için daima namaz kılıyormuş gibi sevap alır. Vaktini ibadet ve tââtle, Allah’ı zikrederek, Kur’ân-ı Kerim okuyarak ve benzeri faydalı şeylerle geçirir. Dünya ve ahireti için faydasız şeylerden uzak durur.

İtikaf üç çeşittir. Bunlardan ramazan ayının son on gününde ihya edileni sünnet-i kifâye hükmündedir. Bir kişinin bunu yapması o beldedeki diğer müslümanları sorumluluktan kurtardığı gibi, itikâf yapanın ecrini, Cenâb-ı Hakk’ın diğer belde müslümanlarına da vereceği umulur.

İtikaf’ın sahih olması için niyet etmek şarttır. Niyet etmeksizin camide beklemek itikaf yerine geçmez. İtikafın en faziletlisi Mescid-i Haram’da, sonra Mescid-i Nebevî’de, sonra Mescid-i Aksâ’da olanıdır. Diğer mescitlerdeki fazilet cemaatin çokluğuna göre değişir. İtikafa erkekler, içerisinde cemaatle beş vakit namaz kılınan bir camide girerler. Kadınlar ise evlerinin bir köşesinde, namaz kıldıkları odalarında girerler.

İtikafa niyet eden kadınların hayız ve nifastan temiz olmaları gerekir. Cünüplük oruca mani olmadığı için, itikafa da engel değildir. Onun için itikafa giren mescit içerisinde ihtilam olursa itikafı bozulmaz. Bilerek veya bilmeyerek cinsi temasta bulunmak veya inzalle (orgazm) neticelenen şeylerle meşgul olmak itikafı bozar.

Mescitte itikafa girmiş olan kimsenin gece ve gündüz eşinin ve diğerlerinin ziyaret etmesi caizdir. İtikafta olanın ziyaretçilerle konuşması, onları uğurlaması gibi mubah olan işlerle uğraşması caizdir. İnsanları sû-i zanna götürecek durumlardan da kaçınılmalıdır.

İtikafa giren kimse bulunduğu mescitten ancak şer’î, tabiî ve zarurî bir ihtiyacı için dışarı çıkabilir. Böyle bir ihtiyacı olmadan mescitten çıkarsa itikafı bozulur. Mesela tuvaleti için dışarı çıkması tabî bir ihtiyaçtır. Mu’tekif (itikafa giren); camide yiyip içebilir, uyuyabilir, kendisi ve ailesi için gerekli olan alış-verişi yapabilir; ancak yine de ailesinin ihtiyacını itikafa girmeden önce itikaf süresinde yetecek kadar ayarlaması daha uygundur. Ticaret maksadıyla mal hazırlaması ve yine bu maksatla alış-veriş etmesi veya malayanî sözler konuşması mekruhtur; konuştuklarının hayırlı sözler olması gerekir.

İtikafın Âdâbı: İtikafta hayır söylemek, sünnet olan itikafa geciktirmeden ramazanın son on gününde girmek, itikafa girmek için mescidin en faziletlisini veya en çok cemaat olanını seçmek, Allah’ı zikretmeye, Kur’ân-ı Kerim tilavetine, hadis ve siyer gibi faydalı şeyler okumaya devam etmek.

İtikafın Fazileti: Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) buyurdular ki: ’Kim, Allah’ın rızasını talep ederek bir gün itikafa girerse, Allah Teâlâ onunla ateş arasını doğu ile batı arasındaki mesafeden daha büyük üç hendek ile ayırır.’ (3)

Kaynakça:
1. Müslim, İtikaf, 5.
2. Ebû Dâvûd, Savm, 77; Tirmizî, Savm, 79.
3. Beyhâkî ve Taberânî, İbn-i Abbâs (r.anhümâ)’dan rivayet etmiştir.
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

Henüz hiç kimse yorum yazmadı.