Özlenen Rehber Dergisi

59.Sayı

Âh Hüseynim

Abdurrahman ÇALIŞKAN Özlenen Rehber Dergisi 59. Sayı
“Ey Allah’ım, beni âhirete rağbet etmekle rızıkladır, ta ki âhiretin doğruluğunu kalbimle bileyim. Dünyada zühde rağbet etmekle rızıklandır! Ey Allah’ım, Âhiret işinde beni basiret sahibi kıl, ta ki iyilikleri isteyerek yapayım! Ey Rabbim, kötülüklerden kaçmayı da bana nasip eyle!”

“Ey Rabbim! Sen dostum diyenin Rabbisin. Sana sığınmaya gelen kuluna merhamet et. Ey yüceler yücesi itimadım sanadır. Senin dostun olan kimse ne hoştur.”
Hz. İmam Hüseyin (r.a.)


Ehl-i Beyt (r.anhüm), Cennet’e ziynet, mahşere Kevser, sırata yed-i necat, dünyaya kandil, Cenâb-ı Hakk’a ve Nebîler Sertacı’na yakınlık umanlara umut, affa muhtaç olanlara vesile-i necat, Hak sevdalılarına medâris-i aşktır. Nice veliler, sâlihler onlara duydukları sevgi ve sadakatlerini âhirette kurtuluş vesilesi saymış, imamlar canlarını onlara destek uğruna feda etmiştir.

Muharrem ayıysa, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in iki reyhanından birisi olan Hz. Hüseyin (r.a.)’in şehit edildiği ve gönlü Ehl-i Beyt sevgisinden nasibi olanlar için bir vakt-i matemdir. Onu tanımak ve sevmek bahtiyarlıktır.
O ki, Mü’minlerin Emiri, Rasûl-i Ekrem (s.a.v.)

Efendimiz’in torunu, reyhanı, cennet ehlinin genç efendisi, EhI-i beyt’in beşincisi, Kur’ân-ı Kerim’de Cenâb-ı Hakk’ın; “Ey Ehl-i beyt! Allah sizden, sadece günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.” (Kur’ân-ı Kerim, 33/33) nassıyla günahlardan münezzeh, Muhammedî ahlâkın, fazilet ve güzel ahlâkın timsali, zalimlerin ve kâfirlerin karşısında durarak aşûra gününde İslâm ümmetine ameli bir ders veren, tarihin ve beşeriyetin uzun zamandan beri şahit olmadığı şehitlerin efendisidir.

Dedesi Rasûl-i Ekrem (s.a.v.), ninesi Hatice bint-i Hüveylid (r.anhâ), annesi Efendimiz’in biricik kızı Fatımatü’z-Zehrâ (r.anhâ), babası mü’minlerin emiri İmam Ali (k.v.), anne ve babadan kardeşleri İmam Hasan (r.a.), Zeynebü’l-Kübrâ ve Ümmü Gülsüm’dür.

Hz. Hüseyin (r.a.) mübarek dedeleri Rasûl-i Ekrem (s.a.v)’e çok benzer, orta boylu, gür sakallı, geniş göğüslü, omuzları geniş, bedeni çok düzgün, kırmızıya meyyal beyaz tenli, buğday benizli idi. (Abdullah Fârûkî el-Müceddidî (k.s.), Ehl-i Beyt ve On İki İmamlar)
İbn-i Uyeyne, Abdullah bin Ebî Zeyd’den naklediyor:
Hüseyin bin Ali’yi gördüm, bir iki kıl hariç sakalının her yanı ve saçları simsiyahtı. (Ez-Zehebî, Sîret-i A’lâmi’n-Nübelâ, 3/281, Şûle yay. c.2)

Hz. Hüseyin ibadetlerine dikkat eden, namaza, oruca ve hacca düşkün bir zat idi. 20 defa yürüyerek hacca gitmiştir. (Muhammed el-Ensârî el-Cevhere, 2/214, Şûle yay. c.2) Buna benzer ibadetleri sayılamayacak kadar çoktur. Hayatı ibadet, taatle geçmiş, daima Allah (c.c) yolunda olmuştur.

Hz. Hüseyin son derece mütevazı ve cömert bir insandı. Bir keresinde fakir ve zavallı insanların yanından bineği ile geçerken onlara selâm verdi. Biçare insanlar yere serdikleri bir örtü üzerinde bulunan ekmek kırıntılarını yiyorlardı. Hz. Hüseyin’e sevgiyle bakarak:

“Gel bize, ortak ol soframıza, ey Peygamber torunu!” dediler. Hz. Hüseyin bineğinden indi ve şöyle dedi:
“Allah başkalarını hor gören kibirli insanları sevmez.” Sonra fakirlerin yanı başına geldi oturdu ve onların yemeğine katıldı. Yemekten hep birlikte kalktıklarında onları evine davet etti:

“Siz beni çağırdınız ben çağrınıza uydum, haydi şimdi de ben sizi çağırıyorum evime gelin” dedi. Yoksul insanlar Hz. Hüseyin’in bu teklifini seve seve kabul ettiler, beraberce Hz. Hüseyin’in evine geldiler. (Muhammed el-Ensârî el-Cevhere, 2/213, Şûle yay. c.2) İkram edilenleri yiyip içtiler ve Peygamber Evladı’nın elinden aldıkları hediyelerle döndüler.

Şehitler efendisi Hz. Hüseyin (r.a.) Cenâb-ı Hakk’a, O’nun kaza ve kaderine bütün içtenliğiyle teslim olmuş muttakilere önder bir kuldu. Kendisine denildi ki: “Ebû Zerr: ‘Benim için fakirlik zenginlikten daha sevimlidir; hastalık sıhhatten daha fazla arzuya şayandır’ diyor.

Buna ne dersiniz?” Hz. Hüseyin şöyle dedi: “Allah Ebû Zerr’e rahmet eylesin. Bana sorarsanız derim ki: Allah Teâlâ’nın kendisi için yaptığı tercihe (ihtiyar) güvenenler Aziz ve Celil olan Hak Teâlâ’nın kendileri için irade ettiği şeyden başkasını temennî etmezler.” (Kuşeyrî, Dergâh yay. s. 338)

Bir keresinde Hz. Hüseyin (r.a)’in oğlu vefat etmiş, fakat ona karşı bir üzüntü göstermemişti. Bunun için de onu kınamışlardı. Fakat o, kendisini kınayanlara şöyle demişti:“Biz Ehl-i beyt, Allah (c.c)’tan isteriz O da bize verir. Allah her şeyin olmasını murad ettiği için, bizim sevmediğimiz ve başımıza gelmesini istemediğimiz şeylere de rıza gösteririz.”

* * *

Sevgili Peygamberimiz’e (s.a.v.) âline ve ashâbına salât ve selâm olsun, Muharrem ayına her ulaştığımızda Efendimiz (s.a.v.)’in akrabalarını bir kez daha yâd ederiz.

Çektikleri zorlukları hatırladıkça, keşke onların yanında olsaydık da canlarımızı onlara siper yapsaydık temennisinde bulunuruz. Efendimiz (s.a.v.)’in şehit edilen kayınbabası Hz. Ömer, damatları Hz. Osman ve Hz. Ali, “kokladığım iki reyhanım” buyurdukları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin efendilerimizin hatta kendilerinden sonra da nesl-i Risâletten eziyete maruz kalan ve şehit edilen daha nice güzide insanın da aynı kaderi paylaştığını öğrenince dudaklarımızdan bir de dua süzülür:

“Yâ Rabbi! Biliriz ki Sevgili Habîbin’e itaat etmek, her ne pahasına olursa olsun onu ve sevdiklerini korumak ve onu canlarımızdan bile çok sevmek biz ümmeti üzerinde Efendimiz’in (s.a.s.) bir hakkıdır. Zâtına layık kul, Habibin’e layık ümmet olamadık! Bizlere bıraktığı emanetlere iyi sahip çıkamadık! Gönüllerimiz onun ve sevdiklerinin sevgisiyle değil, etrafımızı amansızca saran dünya süslerinin iştiyakıyla doldu! Yâ Rabbi bizlerin affı da kabil olur mu? Mahşerde yüzleri ak, susadıkça Ehl-i Beyt badesinden kanan bahtiyarlardan olmamız nasip olur mu? Gönüllerimize Yüce Zâtını, Peygamber Efendimizi, Ashâb, Ehl-i Beyt’ini hakkıyla tanıma ve sevme nimetini bahşet Allah’ım! Senin şanın yüce, af ummanın nihayetsizdir Allah’ım!”
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

  • mehmet serdar coskun

    esselamun aleykum sevgili hocam Ehl-i Beyt diyarinda yazinizi okudum Cenab-i Hak bizleri Habibinin,O'nun Ehl-i Beytinin sevgisini gonlumuze nakseylesin ve ahlaklari ile ahlaklanip bu yolda en iyi sekilde hizmet etmeyi nasib eylesin....amin

1 kişi yorum yazdı.