Namaz, Allah-u Teâlâ’ya ibadet etmenin esrarını taşıyan ve ibadetlerin bütün kemâlâtını içinde toplayan en kuvvetli bir ibadet olduğu içindir ki, Hz. Âdem (a.s.)’dan itibaren gelen bütün peygamberler, Allah’ın sayısız nimetlerine karşı, şükür vazifesini namazla yerine getirmişlerdir.
Namaz, Kur’an da doksandan fazla ayette zikredilir. Önceki şeraitlerde beş vakit namaz yoktu. Ancak vakitleri belirsiz genel anlamda namaz vardı. Kur’an-ı Kerim’de, Lokman (a.s.), oğluna namazı emretmesi(1), Hz. İbrahim’in Hicaz’ın güvenliği için duâ ederken namazdan söz etmesi(2), yüce Allah’ın, Tur dağında ilk vahiy sırasında Hz. Mûsa’dan namaz kılmasını istemesi(3), örnek verilebilir.
Namaz, 5 vakit olarak hicretten bir buçuk yıl kadar önce Mi’rac (isrâ) gecesinde farz kılınmıştır. Bu süreden önce de namaz ibadeti bulunmakla beraber sadece sabah ve akşam olarak üzere 2 vakit olarak kılınmakta idi. İslâm dininde namazın meşruluğu kitap, sünnet ve icmâ’ya dayanır. Ayet-i kerimede ’Çünkü namaz, mü’minler üzerine muayyen vakitlerle yazılı bir farzdır.’(4) buyrulmaktadır. Hadisi şerifte de; ’Beş namaz vardır ki; Allah onları kulları üzerine yazıp farz kılmıştır. Kim ki bunları yerine getirir, haklarını hafife almaksızın bunlardan bazısını zâyi etmezse, Allah katında kendisini cennete koymak için bir söz vardır.’ (5)
Kur’an-ı Kerim’de namazla ilgili ayetlerde; namazı dosdoğru, huşuyla, devamlı, tam, Allah’a saygı ve bağlılık içinde kılmayı biz mü’minlere emir buyurmaktadır. Ayrıca Kur’an’da münafıkların özelliklerinden bahsederken de onların namazlara üşenerek kalktıklarını, namazlarından gafil (vaktinde kılmadıklarını) oldukları bildirilmekte. Peygamber Efendimizin; ’Gözümün nuru’ diye tarif ettiği namaz konusunda (namazı vaktinde, cemaatle ve devamlı kılma, adâb ve erkanına riâyet etme) ne kadar titiz davrandığı bizzat hayatındaki uygulamalarında görülmektedir.
Farz namazları vakitlerinde edâ etmek vâciptir. Namazı hiçbir özür olmaksızın kazaya bırakmak büyük günahlardandır. Kazâya kalmış namazı kazâ etmekle günahtan kurtulunamaz. Ayrıca namazı kazaya bırakmış olmaktan dolayı tövbe de etmek gerekir. Yine kazaya kalan namazların mükellefiyeti tövbeyle üzerimizden düşmez, namazların kazasını kılmak şarttır.
İnsanın, kalbindeki imanın zayıf olmasından dolayıdır ki, gerek Allah’ın emir ve yasaklarına uyma noktasında, gerekse Peygamberine tâbî olma noktasında emirleri duymazlıktan ve görmezlikten gelinebilmektedir. Namazı vaktinde kılma konusunda Allah’ın emrinin açık olup, peygamberin uygulamasının ortada olmasına rağmen, namazları vaktinde ve cemâatle kılma noktasında Müslümanların tembellik gösterdikleri ve bu konuyu hafife aldıkları müşahede edilmektedir.
Beş vakit namaz içerisinde kazaya bırakılan namaz genelde sabah namazıdır. Hadis-i Şerifte: ’Kim sabah namazını (vaktinde) kılarsa o Allah’ın himayesindedir.’(6) buyrulmaktadır. İnsan seher vakti kalkıp Rabbine secde ederek, bu gününün, hakkında hayırlı ve bereketli olmasını dilemeli. Günün, en bereketli, saatleri olan sabah namazı vaktinde gafil bir şekilde uyuyarak şeytanı sevindirmemeliyiz. İnsan, güne Allah’a ibadetle başlarsa o gün ona hayır kapıları açılır, isyan ederek, şeytana ve nefsine hizmet ederek başlarsa Allah’ın rahmetinden ve bereketinden uzak kalır. Başka bir hadislerinde de Efendimiz, güneş doğmazdan evvel sabah namazını, güneş batmazdan evvel ikindi namazını kılmaya güç yetirenlerin, sıkıntı ve meşakkat çekmeden, geceleyin ayı gördüğümüz gibi Rabbimizi göreceğimizi müjdelemektedir.(7)
Rahmet Peygamberi olan Efendimiz (s.a.v), düşmanlarını dahi incitmezken, namaza ve camiye gelmeyenleri bakın nasıl tehdit ile ikaz ediyor: ’Nefsim (kudret) elinde bulunan (zât)’a and olsun ki, şöyle kastettiğim (aklıma geliyor) oluyor: Emredeyim de odun yığılsın, sonra namaz için ezan okunmasını emredeyim, daha sonra bir kimseye halka imam olmasını söyleyeyim, sonrada namaza gelmeyen adamların evlerine varayım, evlerini üstlerine kapayıp ta yakayım.’(8) Başka bir hadislerinde de sabah ve yatsı namazlarına üşenenleri, insanların en hakiri olan münafıklara benzetiyor. ’Hiçbir namaz, münafıklar üzerine sabah ve yatsı namazından daha ağır gelmez. Şayet onlar bu namazlardaki ecri bilmiş olsalardı emekleyerek bile olsa bu namazlara mutlaka gelirlerdi.’(9) Ayrıca cemâatle kılınan namazın sevabı tek başına kılınan namazdan yirmi yedi derece fazladır.
Peygamber Efendimize amellerin hangisinin daha faziletli olduğuna dair sorulan suâle; ’Vaktinde kılınan namazdır’ diye cevap vermiştir. Söylediği her sözün, gönülleri rahmetle okşadığı Peygamber Efendimizin şu hadisi, bizim söylemek istediklerimizin hulâsasını en güzel şekilde ifade etmektedir: ’Kim yarın (kıyamet günü) yüce Allah’a kavuşmayı dilerse, ezanın okunduğu yerde namazını kılarak kazaya kalmasından korusun. Çünkü Allah (c.c), Peygamberinize hidayet yollarını açıkladı. Bu namazlarda hidayet yollarındandır. Şayet sizde cemâatten geri kalıp evinde namaz kılan şu adam gibi namazı evinizde kılacak olursanız, peygamberinizin sünnetini terk etmiş olursunuz. Şayet peygamberinizin sünnetini bırakırsanız, delâlete düşersiniz. Ben dinimizin hükmünü şöyle görüyorum: Cemâatten ancak nifakı bilinen bir münafık geri kalır.’ (10)
Çalışmamızda namazı cemaatle kılmanın önemine dair bazı rivayetlerde bulunduk. Bilmeliyiz ki cemaatle namazın ikamesi özellikle erkekler için şiddetle tavsiye edilmiş, bayanların ise imkanları nispetinde ve eşlerinden izin alarak, cemaat sevabından istifade etmek için mescidde cemaat namazına iştiraklerine müsaade edilmiştir; fakat erkeklerin evlerinde daha çok nafileleri kılmaları ve farz namazları da camide kılmalarının önemi vurgulanmıştır. Her iki grup içinse en önemli olan husus namazların vaktinde kılınmasıdır.
Rabbimiz, kılmış olduğumuz namazlarımızı dergahında kabul buyursun. Namazlarımızı bizlere mi’rac kılsın... Bizleri; ’Vay o namaz kılanların haline!’ diye buyurduğu ayet-i kerimesine muhatap kılmasın.
Kaynakça:
1. Lokman Sûresi, 31/17.
2. İbrahim Sûresi, 14/37.
3. Tahâ Sûresi, 20/14.
4. Nîsa Sûresi, 4/103.
5. Nesâî, Salât, Bâb:6.
6. R. Sâlihîn, 1046.
7. a.g.e., 1048.
8. a.g.e., 1065.
9. a.g.e., 1070.
10. a.g.e., 1066.
Namazı Vaktinde ve Cemâatle Kılmak
Özlenen Rehber Dergisi 13. Sayı
cok guzel bir yazi cok begendim
bu yazı ççççooookkkk güzel öğretmenim kesin beyenir oley kim bu yazıyı yazmışsa ona çok çok teşekkür ederim!!!!!
tebrik ederim çok doğru
bu site kuranlardan Allah razı olsun.
kim yazmışsa çok güzel olmuş herkezin bu siteye girmesini tavsiye ederim yazanı tebrik ederim
işime yaradı ama kısa olsaymış keske osmangazi i.ö.o.gidiyom ERZİNCAN
bu yazı ödevime çok yaradı
Şahin Bey o ayet-i kerime Maun Suresindedir. Bildiğim kadarıyla namaz kıldığı halde namazından gafil olan, namazı sadece şeklen kılanlar için kullanılan bir ifadedir. Siz de Allah'a emanet olun inşaallah.
böyle bir site açtığınız için allah sizden razı olsun namazı tabikide cemeatle kılmak daha önemlidir. bunokta üzerinde durduğunuz içöin allah sizden razı olsun.
çok güzel ama çok uzun olmuş yinede tebrikler
yazan kişi çoook güzel yazmış ödevimdede biraz katkısı oldu...
site harikaaaaa olmuş.
s.a siteniz çok güzel artık her din ödevimi burdan yapıcam çok sağlun
bende çok beğendim bu siteyi size tebrik ederim bu arada işimede çok yaradı size nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum söğütlü çeşme ilk öğretim okuluna gidiyorum ama kendim 6.'ya gidiyorum neyse ben ödevleri yapmaya devam edeyim bby
güzel olmuş elinne sağlık
çokkkkkkkkk güzellllll tebriklerrrrrrrrrrrrr!...
bunu yazan çok iyi yapmış
çok güzel bir site işime çok amaçok yardımcı oldu adalet i.ö.o gidiyom
çokkkkkk iği bir site kurmuşsunuz tebrik ederim işimede çok yaradı ben beğendim ben oğuzlar ilk öğretim okuluna gidiyorum
yazan ççççççççççççıok doğru yazmız
size bu siteyi yapmış olduğunuzdandolayı çok tşkr ederim
s.a bence çok güzel olmuş alah razi olsun
iyi yazmış yazan
selamın aleyküm.bu siteyi yapmış olduğunuzdan dolayı ALLAH sizden binlerce defa razı olsun.bu yazıda dikkatimi çeken bir nokta oldu.son satırda yazılan dua'da bir yanlışlıkmı var yoksa benmi yanlış algılıyorum.Bizleri;Vay o namaz kılanların haline! bu satırda kılmayanların haline olması gerekiyor diye düşündüğüm için bu mesajı yazdım.yanlış isem lütfen bu konuyu bana iletirmisiniz.ALLAHA emanet olun.