Mali, Batı Afrika’da bulunan denize kıyısı olmayan, Afrika’nın en büyük yedinci ülkesidir. Kuzeyde Cezayir, batıda Moritanya ve Senegal, güney batıda Gine, güneyde Fildişi sahili, güney doğuda Burkina Faso ve doğuda Nijerya ile komşudur. Resmi adı La usu Republigue du Mali olan ülkenin yüz ölçümü 1.241.298 km dır. Nüfusu 14.517.176 (Nisan 2009) başşehri Bamako’dur. Tek meclisli, çok partili cumhuriyetle yönetilen ülkenin resmi dili Fransızcadır.
FİZİKİ VE BEŞERİ COĞRAFYA
Ülke toprakları yüzey şekilleri bakımından sade bir görünüşe sahiptir. En yüksek nokta HomboriTodo zirvesidir.(1155 m.) Mali’nin ikliminde kurak ve yağışlı olarak iki mevsim dikkat çeker. Ülkenin en önemli akarsu kaynağını Gine’den alan ve Nijerya’da Atlas Okyanusuna dökülen, Malililerin Coliba dedikleri Nijer ile Bani ve Senegal nehirleridir. Ülkede iki büyük göl vardır. Bitki örtüsü, güney kesimi ve akarsuların kenarları savanlarla kaplıdır. Güneyin merkezinde ise stepler uzanır. Kuzeye doğru gidildikçe stepler çöl görünüşüne dönüşür. Mali’nin milli hâsılatı on beş milyar dolar civarında olup (2008) kişi başına düşen milli gelir 1.230 dolardır. Pamuk birinci derce de ihracat ürünüdür. Ayrıca darı, pirinç, sebze ve mısır üretimi yapılmaktadır. Ayrıca Mali Batı Afrika’da en fazla hayvancılık yapılan ülkelerden biridir. Balıkçılık ülkenin en eski geçim kaynakları arasında yer alır. Çoğunluğu başşehir Bamako civarında olan sanayi, gıda ve tekstil sektörüne yöneliktir. Tarihte bölgenin en büyük ticaret mallarından olan tuz burada çıkarılmaktadır. Ayrıca fosfat madeni, magnezyum ve petrol çıkarılmaktadır. Altın, arayan binlerce kişiye geçim kaynağı olurken endüstriyel olan altın madenlerini Fransız ve Amerikan şirketleri işletmektedir. Tarihi zenginlikleri bakımından Mali’yi çok sayıda turist ziyaret etmektedir.
Mali nüfusunun % 95’ini yerleşik hayat süren ve çiftçilikle geçinen siyah renkliler oluşturur. Ülkede %5 civarında ki beyazlar ise çöllerde yaşarlar. Müslümanların oranı %90 olup geri kalanı animist (%9) ve Hristiyan’dır (%1).
TARİH
Mali’nin kuzey doğusundaki ifora edrarı’nda rastlanan ve milattan önce 7000-3000 arasındaki çağlara ait olduğu sanılan kaya gravürleri burada ilk insan izleri olarak kabul edilmektedir. Mali toprakları üzerinde tarih boyunca birçok devlet kurulmuş olup başlıcaları şunlardır.
Gâne (Gana) İmparatorluğu: Batı Afrika da kurulan ilk büyük devlettir. Bulunan madenlerden elde edilen altın sayesinde Gâne’nin şöhreti ülke dışına taşındı. Özellikle 9.yüzyılda çıkarılan 9 ton altın kuzeydeki Arapların dikkatini buraya çevirmelerine sebep oldu. Ülkeye gelen kuzey Afrikalı Murabıtlar ve tüccarların faaliyetleriyle İslamiyet yayılmaya başlamıştır. 10. yüz yıl da toz halindeki altınların ticareti yapılsa da külçe halindeki altınları elinde bulunduran krallar yeryüzünün en zengin insanları olarak kabul ediliyordu. Gane, 1240 yılında Mali İmparatorluğu tarafından tarih sahnesinden tamamen silindi.
Mali İmparatorluğu (Sultanlığı): Mali sultanlarının en meşhuru olan Mense Kanku Musa zamanında devlet en parlak dönemlerinden birini yaşadı. Mense Musa 1323-1325 yılları arasında gerçekleştirdiği hac seyahatine 60.000 bin kişiyle çıktığı, ancak bunların büyük bir kısmının yola devam edemediği, hükümdarın kutsal topraklarda sadaka olarak dağıtmak üzere 20.000 altın götürdüğü kaydedilir. Mali Sultanlığı’nın adı Mısır ve Hicaz’dan sonra İslam dünyasının diğer bölgelerinde de tanındı. Tavarikler’in 1430 ülke topraklarını ele geçirmesi üzerine ortadan kalktı ve yerini Songay Sultanlığı aldı.
Songay İmparatorluğu (sultanlığı): Bu sultanlığın en dikkat çeken yöneticisi Askıya Muhammet’dir. İslami esaslara dayalı bir devlet düzeni kurdu. 1495’te çıktığı hac seyahati esnasında 100 bin altın sadaka vererek Mali sultanı Mense Kanku Musa’yı geride bıraktı ve kendisine Biladussudan’ın halifesi unvanı verildi. Bu dönemde Osmanlı devleti ile kültürel ve ekonomik ilişkileri oldu. Osmanlı devletinin Cezayir, Tunus ve Trablusgarp’ı almasıyla Songay sultanlığıyla komşu oldu.1591 de Ahmet el Mansur Songay Sultanlığına son verdi. Ancak 18. Yüz yılın ortalarına kadar kendilerine tabi olmak şartıyla, Songay sultanlığını temsilen on altı Askıya’nın tahta çıkmasına izin verildi. Songay devlet yönetiminde ulema büyük nüfus sahibiydi. Âlimler vergiden muaf tutuldukları gibi devlet tarafından verilen hediyelerle büyük gelirler elde ettiler. Tinbuku kadısı ülkenin en saygın kişisiydi. 16.yüzyılın ikinci yarısından itibaren siyah Afrika’nın en önemli İslami merkezi oldu. Burada yetişen âlimler İslam dünyasının fikri birikimine büyük katkı sağladılar. İslam dünyasının çeşitli bölgelerinden buraya öğrenciler akın etti. Şehirde yaşayan 70-80 bin nüfusun 15-20 bini öğrenciler oluşturuyor.
Tinbüktü Paşalığı. Sa’di Sultanı Ahmed el-Mansûr’un Bilâdüssûdan’a gönderdiği ordu Tinbüktü’yü merkez yaparak burada ismini Türkçe’deki ’paşalık’ kelimesinden alan yeni bir yönetim kurdu. Paşanın en büyük yardımcısı ’emin ’adı verilen mali işlerden sorumlu kimseydi ve Merakeş’teki Sâ’di sultanı tarafından tayin ediliyordu. Şehirlerin idaresi ’hâkim ’ denilen görevlilere verilirken askeri garnizona sahip büyük yerleşim yerlerinin idaresi ’kaid ’ adı verilen en üst rütbeli askerlerin elindeydi. Özellikle XVI. yüzyıldan itibaren bölgede etkili olan künti ulema ve sufi ailesi sayesinde Aravan ve Valate şehirleri, Kadiriyye ve Ticaniyye tarikatlarının güçlü olduğu bölgeler yeni dini merkezler haline geldi. Paşanın XVII. yüzyılın sonların da zayıflamasını fırsat bilen Tevarikler, Tinbüktü ve Gao’nun gerçek hâkimi oldular. Songay sultanlığının yıkılması ve Sa’dilerin bölgede tesis etmeye çalıştığı hâkimiyetin tam yerleşmemesi üzerine çok sayıda müstakil devletçilik ortaya çıktı. XIX. yüzyılın sonuna kadar Tinbüktü paşalığının hâkimiyeti dışında kalan bugünkü Mali topraklarında kısa ömürlü birçok sultanlık kuruldu, bunlar birbirlerine karşı hâkimiyet mücadelesi verdiler.
Fransız işgali ve sömürgecilik dönemi: Mali’nin Avrupalılar’la ve bilhassa Fransızlarla ilk münasebetlerinin XV. yüzyıla kadar gittiği bilinmektedir. Senegal’deki Fransız sömürge valisi Faidherbe Maliyi işgal ederek sömürgeleştirmek istiyordu. 1855 yılı eylül ayını Haso’nun merkezi Medine şehri zorlu bir savaştan sonra Fransızların eline geçti. Nijer nehriyle Senegal nehri arasındaki topraklar 1878-1890 yılları arsında Fransa tarafından ele geçirildi. Merkezler birer birer düştü. Her türlü askeri üstünlüğe rağmen Fransızların Maliyi işgalleri büyük direnişler neticesinde gerçekleşebildi.
Başlangıçta üst rütbeli bir subayın idaresine verilen Mali, 1893 yılından itibaren Senegal’de oturan genel valinin yardımcısı tarafından yönetildi. 1916-1959 yılları arasında buraya tayin edilen müstakil valinin yönetimine verildi. Mali çevresinde bulunan zamanımızda sekiz ülkeyi içine alacak şekilde 16 Haziran 1895’te Fransız batı Afrika’sı adıyla kurulan federasyonun önemli bir kısmını oluşturdu. Ülkenin bugünkü sınırları daha sonraki yıllarda yapılan bazı ufak değişikler dışında 1947 de belirlendi. Güneydeki topraklarından bir kısmı üzerinde Burkina Faso adıyla ayrı bir sömürge kurulurken kuzeyinin büyük bir kısmı Moritanya sömürgesine bağlandı. Bamako 1920 de Fransız sudanı sömürgesinin başşehri ilan edildi. I ve II. dünya savaşları sırasında askerleri sömürgelerden getirilen, Senegalli nişancılar adlı birliğe Mali’den de binlerce asker toplanarak Fransa’nın savaştığı bütün cephelere gönderildi. Cephelerde ölen bu insanların yararlılıkları düşünülerek 1945 yılında Fransız kongosunun başşehri Brazzaville’de toplanan Fransız-Afrika konferansın da ülke insanlarının bazı hakları gözden geçirildi. 27 Ekim 1946 tarihli dördüncü cumhuriyetin anayasasına göre Fransa devleti sömürgeleriyle birlikte Fransız birliğini kurdu ve ayrılmaz bir parçası kabul edilerek ahalisi, birliğin vasfını kazandı. Malili bazı milletvekilleri Fransız milli meclisi ve Fransız Birliği meclisine girdiler. Fransız Sudanı’ na kendi topraklarında bir genel konsey kurması ve mahalli bütçe oluşturulması imkânı tanındı. 1946’da Bamako’da Rassemblement Democratique Africain adlı siyasi parti faaliyete başladı. 23 haziran 1956 tarihinde çıkarılan bir kanunla Fransız Birliğine bağlı ülkelerin içişlerinde bağımsız hükümetler kurmalarına izin verildi. Fransa cumhurbaşkanı Charles de gaule , 28 Eylül 1958’de Fransız –Afrika topluluğu kurulması için referandum önerildi. Maliler buna %97,3 gibi bir oranla olumlu oy verince topluluk 5 Ekim 1958’de resmen kuruldu
Bağımsızlık Dönemi:1958 yılının da Gana’nın başkenti Accra’da yapılan siyah Afrika Halkları Panafrikan konferansında Dahomey (Benin), Burkina Faso, Senegal ve Fransız Sudanı’ndan oluşan ve bu dört ülkeyi içine alan Mali Federasyonu kurulacağı ilan edildi 1959’da Fransız Batı Afrika’sı adı adındaki sömürge idaresi lağvedilerek yerini mali federasyonu aldı. Bu federasyona katılan Dahomey ve yukarı Volta kısa zaman da federasyondan çekildiği halde Afrika federasyonu partisi bünyesindeki Senegal ile Fransız Sudan’ı birliğe devam kararı aldı. Bu iki ülke federasyon topraklarının 6/7 sine sahip çıktı. 20 Haziran 1960’da Mali federasyonu bağımsızlığını ilan ederken idari ve iktisadi anlaşmazlıklar neticesin de iki ay sonra Senegal de federasyondan çekilme kararı aldı. Denize kıyısı olmayan Mali böylece tamamen iç bölgede kaldı. Mobito Keita, ilan edilen bağımsız Mali devletin ilk kurucusu oldu. 1961 yılında ülkenin milli para birimi olarak Mali frankı belirlendi. Mali 1962’de Fransız nüfuzundan çıkarak Sovyetler birliğine yaklaştı. Mali devletinin giriştiği birçok reforma karşı gelen batılı devletler bu ülkeye verdikleri kredileri askıya aldı. Halk da devlet tekeline kısa sürede alışamadı ve önce iktisadi ardından içtimai ve siyasi krizler baş gösterdi. 19 Kasım 1968’de 32 yaşında bir teğmen olan Moussa Traore askeri bir darbe yaptı. On yıl boyunca askeri rejimle yönetilen ülke ekonomik açıdan büyük bir çöküntü yaşadı. Siyasi partiler yasaklandı ve sosyalist eğilim terk edildi. Ülke 1969 da İslam Konferansı Teşkilatına üye oldu. 1974’te hazırlanan anayasada millet meclisi ve tek parti kurulması öngörüldü. Kasım 1974-Ocak 1975 arasında Mali güney komşusu Burkina Faso ile iki defa sınır mücadelesine girişti. 19 Kasım 1979’da (L’UDPM) kurulunca tek partili dönem yeniden başladı. Aynı yıl yapılan seçimi Moussa Traore kazanarak devlet başkanı oldu. Böylece ikinci cumhuriyet dönemi başladı. Ülke 1981 de Batı Afrika Birliğine katılıp Dünya Bankası ve uluslar arası para birliğinden yardım aldı. Mali 1984 yılında Burkina faso ile tekrar sınır mücadelesine giriştiyse de 1986 da La’Haye uluslar arası mahkemesi tarafından barışla sonuçlandı. Mali halkı çok partili sistemi istemeye başladılar. 1991 yılın da ülkenin büyük şehirlerinde gösteriler arttı ve Maussa Traore bunları bastırmak için orduyu görevlendirdi. Yüzlerce kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylar neticesinde yirmi üç yıllık yönetim Albay Amadou Toumani Toure tarafından 26 Mart 1991 tarihinde yapılan askeri bir darbe ile son buldu ve 30 Mart’ta geçici bir komite kuruldu. 29 Temmuz 1921 de yeni bir anayasa hazırlanmasına ve çok partili sisteme geçilmesine karar verildi. 28 Haziran 1992’de yapılan serbest devlet başkanlığı seçimleri ile Malide üçüncü Cumhuriyet dönemi başlamış oldu.
Ülkenin kuzeyinde ayrılıkçı gruplarla yaşanan çatışmalar nedeniyle 22 Mart 2012 günü ordudan ayrılan bir grup asker darbe yaparak meclisi ve anayasayı lağvettiklerini ve yönetime el koyduklarını açıkladılar.
Mali
Özlenen Rehber Dergisi 123. Sayı
Henüz hiç kimse yorum yazmadı.