ÇÖLYAK HASTALIĞI (GLUTEN ENTEROPATİSİ)
1. ÇÖLYAK HASTALIĞININ TANIMI:
Çölyak; halk arasında ince bağırsak alerjisi olarak bilinmekte olup tıpta şipru, tropik olmayan şipru veya glutene duyarlı enteropati olarak da anılır. Yediğimiz her gıda yemek borusundan mideye, mideden ince bağırsağa, oradan da kalın bağırsağa gider. Midede hazmedilen besin maddelerinin vücudumuz için gerekli olan kısımları ince bağırsakta bulunan villus denen parmaksı çıkıntılar sayesinde emilerek kana karışır. Villuslar olmadan vücut hiçbir besin maddesini ememez. Çölyak hastalarında buğday, arpa, çavdar ve yulaf gibi tahıllarda bulunan, bisküvi, reçel gibi pek çok gıdada da kıvam verici madde olarak kullanılan gluten adı verilen protein, villusları yok ettiği için (villuslar düzleşir ve görevini yapamaz hale gelir) vücut gerekli olan besin maddelerini alamaz. Bu durumda bağışıklık sistemi bozulur ve hastalığın belirtileri ortaya çıkar.
Çölyaka neyin yol açtığı hala net olarak çözülememiştir. Ancak, araştırmalar sonucunda genetik olarak geçtiği, birinci derece akrabalarında hastalık olan bireylerde görülme olasılığının %10-20 arasında olduğu ve kesinlikle bulaşıcı olmadığı söylenmektedir. Eskiden sadece çocuklarda rastlandığına inanılırken bugün yetişkinlerde de bir travma, fiziksel bir yaralanma, hamilelik, aşırı stres veya ameliyat gibi hastanın hayatında ortaya çıkan büyük bir değişiklik arkasından daha sık olmak üzere, herhangi bir yaşta ortaya çıkabileceği konusu kesinlik kazanmıştır.
2. ÇÖLYAK HASTALIĞININ BELİRTİLERİ:
Çölyak hastalığının belirtileri aşağıdaki maddelerden birini ya da bir kaçını içerebilir;
• Çok sık tekrarlanan karın ağrıları, karın krampları, gaz ve şişkinlik,
•
• Kronik ishal
•
• Kilo kaybı veya alımı (aşırı veya istenmeyen)
•
• Açık renkli, kötü kokulu dışkı
•
• Anemi (kırmızı kan hücrelerinin düşüklüğü, kansızlık)
•
• Kemik Ağrısı
•
• Davranış değişiklikleri
•
• Kaslarda kramp meydana gelmesi
•
• Yorgunluk, genel güçsüzlük, halsizlik, isteksizlik
•
• Baş ağrısı, migren atakları
•
• Büyüme geriliği
•
• Bebeklikte gelişim, büyüme bozuklukları
•
• Eklemlerde ağrılar
•
• Bacaklarda uyuşma, karıncalanma (sinirdeki hasardan)
•
• Ağız içerisindeki açık yaralar
•
• Ağrılı deri hastalığı
•
• Diş bozuklukları ya da mine kaybı
•
• Fazla kilo kaybından dolayı oluşan adet düzensizliği
•
Küçük çocuklarda kusma, ishal, karın şişliği, iştahsızlık, kilo alamama ve boy uzamasında yavaşlama gibi tipik belirtilerle ortaya çıkabileceği gibi daha ileri yaşlarda sadece kansızlık, boy kısalığı, büyüme geriliği ve kilo kaybı gibi beslenememenin işaretleri, kemik zayıflığı ve nedeni bilinemeyen karaciğer hastalığı gibi çok değişik belirtilerle de kendini gösterebilir.
Bebeklik çağında glutenli yiyecekler yenilmeye başladıktan sonra kusma, ishal, karın şişkinliği, iştahsızlık, huysuzluk, kilo alamama, büyümede gerilik ve boy uzamasında yavaşlama gibi tipik belirtilerle ortaya çıkar. Bazen hamilelik veya bir ameliyat sonrası, viral enfeksiyon ya da şiddetli duygusal stres sonucunda ortaya çıkarak kişiye göre nedeni bilinmeyen ve ağızdan alınan demir takviyesiyle düzelmeyen kansızlık, şiddetli ishal ve karın ağrısı, sinirlilik, bir türlü geçmeyen gastrit benzeri şişkinlik, kısırlık, sık düşük yapma eğilimi, kemik ve eklem ağrıları, kollarda ve bacaklarda uyuşma, geçmeyen ağız içi yaraları gibi değişik belirtiler verebilir.
3. ÇÖLYAK HASTALIĞININ TANISI:
Teşhisi en zor olan hastalıklardan biri olan çölyak hastalığının kesin tanısı ancak deneyimli bir gastroenterolog tarafından yapılacak kan tahlilleri ve ince bağırsak biyopsisi ile tanımlanabilir. Çünkü hastalığın belirtileri diğer hastalıkların belirtileriyle aynı olabilmekte ve bunun sonucunda da başka hastalıklarla karıştırılabilmektedir.
Çölyak hastalarında bazı antikorların (Antikorlar bağışıklık sisteminin bir parçası olan özel amaçlı proteinlerdir ve görevleri vücudumuzdaki zararlı yabancıları yok etmektir.) seviyesi, duyarlı olmayanlara göre daha yüksektir. Bunlar; “antigliadin, anti-endomysium ve anti-doku transglutaminase”dir. Çölyak hastalığı olanlarda bağışıklık sisteminin gluteni bir yabancı (düşman) gibi algılayıp, düşmanı yok etmek üzere bu antikor seviyelerini yükselttiği düşünülmektedir. Kesin tanı için bu antikorların seviyelerinin tespitine yönelik özel kan tahlilleri ve deneyimli bir gastroenterolog tarafından ince bağırsak biyopsisi yapılmalı. Hastaların biyopsi için ilgili hastanelerin gastroenteroloji kliniklerine başvurmaları; genetik bir hastalık olduğu için ailesinde çölyak vakası olanların da şikâyetleri olmasa da mutlaka doktora giderek gerekli kontrolleri yaptırmaları gerekmektedir.
4. ÇÖLYAK HASTALIĞININ TEDAVİSİ:
Tanı konulduktan sonraki aşamada uyulması gereken tek tedavi yöntemi ömür boyu glutensiz diyet uygulamaktır. Diyet uygulanmaya başladıktan kısa bir süre sonra (üç ile altı ay içinde) bağırsakların zarar gören kısımlarında iyileşme gerçekleşeceğinden, villuslar hiç zarar görmemiş gibi çalışmaya devam etmekte ve şikâyetler ortadan kalkmaktadır. Bazen tedavinin neticesinin alınması iki yıla kadar uzamaktadır. Bu nedenle, glutensiz diyetin yaşam boyu sürmesi gerekmektedir. Ne kadar az olursa olsun gluten ve dolayısıyla glutenli gıdalar tüketmek bağırsaklara zarar verir. Hastalığın ilerlemesi ya da glutensiz diyetin uygulanmaması çölyak hastaları için ciddi ve kötü sonuçlara (bağırsak kanseri gibi) yol açabilmektedir. Tedaviye rağmen hastanın tanı anındaki yaşına bağlı olarak, büyüme geriliği ve diş bozuklukları bazı problemler iyileşmeyebilir.
Çölyak hastalarının bağırsaklarına aşırı derecede zarar vermiş olan küçük bir yüzdesi glutensiz diyetle iyileşmeyebilir. Bu kişilerin vücut için gerekli besinleri damar yoluyla veriliyor almaya ihtiyaçları vardır. Kökleşmiş çölyak hastalığı için, doktor tarafından gerekli görüldüğü takdirde, ilaç tedavisi tercih edilebilmektedir.
5. DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR:
• Çölyak hastaları için; buğday, arpa, çavdar, yulafta bulunan protein yani gluten, zehirden farksızdır ve vücut tarafından tahammül edilmemektedir.
•
• Çölyak hastalığı ince bağırsağa zarar vermekte ve vücudun besin alımını engellemektedir.
•
• Çölyak hastaları için tedavi çok önemlidir. Tedavi yapılmazsa, kanser, osteoporoz (kemik erimesi),kansızlık gibi hastalıklara yol açabilmektedir.
•
• Kesin tanı için biyopsi ve kan testleri gereklidir. Çölyak hastalığı kalıtsal olduğundan çölyaklı kişinin aile fertlerinin de test yaptırmaya ihtiyaçları vardır.
•
• Çölyak hastalığı glutensiz diyet ile tedavi edilmektedir. Çölyaklılar için glutensiz diyet ömür boyu gereklidir.
•
• Çölyak hastası, restoran, pastane ve kafelerde yemek yiyemez. Yediği her gıdayı sorgulamak ve katıldığı davetlere özel yiyeceklerini beraberinde götürmek zorundadır.
•
• Sınırlamalara rağmen iyi düzenlenmiş bir diyetle hem çok çeşitli gıdaları yiyebilir hem de günlük ihtiyacı olan tüm besinsel değerleri alabilir.
•
• Buğday, arpa, yulaf ve çavdar yerine pirinç, patates, nohut, mercimek, kestane, soya, fasulye, fındık gibi besinleri ve bu besinlerden elde edilen un ve nişastalar tercih edilmelidir.
•
• Özellikle ceviz, fındık, incir ve kuru üzüm gibi kuruyemişler tüketilmelidir.
•
• Gluten, gıda sanayinde kıvam verici, koyulaştırıcı ve yapıştırıcı katkı maddesi olarak kullanıldığından, etiketinde ’glutensiz’ ibaresi olan tüm gıdaları çölyak hastaları yiyebilir. Kullanılan gıdalarda gluteni araştırmak çölyak hastaları için doğal bir alışkanlık haline gelmelidir.
•
• Dışarıda özenilen poğaça, ekmek, bisküvi gibi yiyecekler evde uygun malzemelerle hazırlanabilir. Örneğin; beşamel veya et sosları nişasta veya mısır unu ile koyulaştırılabilir. Piyasada satılan glutensiz ürünlerle değişik tatlılar hazırlanabilir.
•
• Yeterli uyuyup bol bol egzersiz yapılmalıdır.
•
• Dengeli bir beslenme alışkanlığını izlerken doktora danışarak vitamin ve mineral (özellikle demir) içerikli takviye almalılar.
•
• Diyet düzenli yapılmazsa: Gluten, çölyak hastaları için öldürücü bir zehirdir. Sürekli diyet uygulandığı halde arada bir glutenli gıdaları tüketmek çölyaklılar için bağırsak kanseri, yutak kanseri, ağız içi tümörler, osteoporoz, diyabet, şizofreni, küçük çocuklarda büyüme geriliği gibi vahim sonuçlara yol açabilmektedir.
6. ÇÖLYAK HASTALIĞI İÇİN KULLANILABİLECEK GLUTENSİZ GIDALAR:
Pirinç, mısır, patates, nohut, kestane, soya un veya nişastaları; et, balık ve yumurta (kasaptan geldiği veya denizden çıktığı gibi en sade haliyle; ama eğer üstünde un, ekmek, sos vb varsa gluten içerebilir); süt ürünleri (temel olarak glutensiz ama eklenen malzemelerde gluten olabilir) tüm meyve ve sebzeler (doğadaki taze kopmuş haliyle); yağlar (tereyağ, margarin, sıvı yağ doğal olarak glutensizdir ancak üretim sırasında eklenebilir); su; saf haliyle tüm meyve suları; süt (ancak bazı çölyak hastaları laktoz veya kazeine de toleranssız olabilir); her türlü saf çay (ancak özellikle poşet çaylarda poşetleri yapıştırırken gluten kullanılmış olabilir veya çay makinesinden alınıyorsa önceki kişi krema almışsa ve ucunda kalmışsa kremadaki gluten çaya bulaşabilir); saf kahve (ancak tat, koku eklenmişler gluten içerebilir) saf kakao tozu, keçiboynuzu tozu glutensizdir.
DİKKAT:
Güçlü, umutlu ve iyimser olun. Bir lokmadan bir şey olmaz sözlerine sakın kanmayın. Açıkta satılan ürünlerin karışması veya aynı kapların kullanılması gluten bulaştırabilir; benzer şekilde evdeki reçel, tereyağı veya tost makinesi gibi yerlerde ekmek kırıntısı kalabilir. Bu yüzden, mutfakta “glutensiz” bölüm oluşturun ve kendi pişirme araçlarınızı gluten bulaşmaması için diğerlerinden ayırın. Sadece zarf veya poşet çay paketlerinde değil, tüm yapıştırıcılara (domatesin üstüne yapıştırılmış minik etiket gibi) dikkat edin. Gargaralar, her türlü sos karışımları (soya sosu, balık sosu, ketçap, mayonez), dondurmalar, pakette kuru veya konserve çorbalar, kuru hazır yemekler veya hazır paket et suları, laksatifler (kabızlık gidericiler), sakızlar, restorandaki ızgara (daha önce glutenli sosa yatırılmış et pişmiş olabilir) ve kızartmalar (kızartma yağında daha önce glutenli bir malzeme kızartılmış olabilir) ,masadaki tuz, şeker veya baharatlar (bayatlamamaları veya nem tutmamaları için un ilave edilmiş olabilir) dikkat etmeniz gereken ayrıntılardır. Dışarıda yemek yediğiniz zaman ısrarcı olun ve örneğin, önünüze üstünde ekmek krotonlarıyla gelen çorbayı geri gönderdiğinizde aynı tabağın ekmekler ayıklanıp geri gelmediğinden mutlaka emin olun.
Kaynaklar:
1-http://tr.wikipedia.org
2-http://www.colyak.web.tr/
3-http://www.doktorumonline.net/
Çölyak Hastalığı
Özlenen Rehber Dergisi 68. Sayı
Benim oğlum 9 yaşında colyak hastası tesisi konalı 2 gün oldu önümüz de uzun bir yol var...
3yasinda oğlum çölyak ama çok iştahlı çok zorlaniyoruz.okul hayati başlayınca sahada zor olucak çok caresisiz.
ilgi ve bilgileriniz için teşekkürler iyiki varsınız