1. KOLESTEROL NEDİR?:
İlk defa 1754’te safra taşlarında kolesterol bulunduğu için bu maddenin ismi Yunanca chole- (safra) ve steros (katı) sözcükleri ile kimyadaki -ol ekinden türetilmiştir. Kolesterol, beyin, sinirler, kalp, bağırsaklar, kaslar, karaciğer başta olmak üzere tüm vücutta yaygın olarak bulunan ve yaşam için gerekli olan mum kıvamında yağımsı bir maddedir. Kolesterol, özellikle hayvansal gıdalarda bulunur ama vücuttaki kolesterolun ancak ufak bir kısmı gıda kaynaklıdır; çoğu vücut tarafından sentezlenir. Vücut, kolesterolü kullanarak hormon (kortizon, üreme hormonu), D vitamini ve yağları sindiren safra asitlerini üretir. Hayvanların vücut dokularındaki hücre zarlarında ve daha düşük miktarlarda bitkilerde de bulunur. Bu işlemler için kanda çok az miktarda kolesterol bulunması yeterlidir. Eğer fazla miktarda kolesterol varsa bu, kan damarlarında birikir ve kan damarlarının sertleşmesine, daralmasına (ateroskleroz) yol açar; bazen de safra pigmentleri ile birleşerek safra taşlarının oluşumunda rol oynar.
Aterosklerozda damar duvarında biriken tek madde kolesterol değildir; akyuvarlar, kan pıhtısı, kalsiyum gibi maddeler de birikir. Toplumda ateroskleroz için damar sertliği, damar kireçlenmesi gibi ifadeler de kullanılmaktadır.
Kolesterol düzeyleri her desilitre kanda kolesterolün miligram değerinden ölçüsünü belirmektedir.
2. KOLESTEROL NE İŞE YARAR?:
Kolesterol hücre zarlarının (membranlarının) inşası ve bakımı için gereklidir; yağların sindirimine yarayan safranın sentezlenmesinde kullanılır. Ayrıca, aldosteron, testosteron, östrojen ve projesteron gibi steroid hormonlarının ve kortizolun sentezlerinde yer alır. Bazı araştırmalarda kolesterolün sinir hücreleri arasındaki bağlantı noktalarında ve bağışıklık sistemi hücrelerinin işlevlerinde rol oynadığını göstermiştir. Hücre membranının yapısına etkisi sonucunda hücre sinyal iletimine ve membranlardaki iyon ve proton geçirgenliğine de etki eder.Ayrıca yağda çözünen vitaminlerin (A,D, E ve K vitaminleri) metabolizmasında rolü önemlidir.
3. KOLESTEROL NASIL TAŞINIR?:
Kolesterol suda çok az çözündüğünden kanın sulu kısmında taşınamaz. Kolesterolün kanda taşınması, suda çözünebilen ve kolesterol ile diğer yağ türevlerini taşıyabilen lipoproteinler aracılığıyla olur. (Kolesterol, kanda çözünmesi ve taşınması için karaciğerde bir protein ile birleştirilir. Bu kolesterol ile protein birleşimine lipoprotein adı verilir.) Bu lipoproteinlerin yüzeyinde yer alan proteinler, kolesterolün hangi hücrelerden alınıp hangi hücrelere taşınacağını belirler. En çok bilinen lipoproteinler, LDL ve HDL’dir. LDL (low density lipoprotein, düşük yoğunluklu lipoprotein) kötü huylu kolesterol ve HDL (high density lipoprotein, yüksek yoğunluklu lipoprotein) iyi huylu kolesterol olarak bilinir.
Kolesterol karaciğerden safra aracılığıyla atılır ve bir kısmı ince bağırsak tarafından geri alınır. Safra kesesi içinde, konsantrasyonunun yüksek olması nedeniyle kristalleşebilir ve bu durumda safra taşı oluşumuna yol açabilir
4. KOLESTEROL DÜZEYİ NEDEN YÜKSELİR?:
Kanda kolesterol düzeyini etkileyen ve bir kısmı önlenebilir nitelikte olan çok sayıda faktör vardır:
1.Kalıtımsal Faktörler :
A.Hipotiroidi: Tiroid bezinin yetersiz çalışması.
B.Karaciğer hastalıkları
C.Nefritler: Böbreğin mikrobik olmayan iltihabi hastalıkları
D.Şeker hastalığı
2.Gıdalar
3.Şişmanlık
4.Stres
5.Bazı ilaçlar
Yüksek kolesterol dendiği zaman toplam kolesterol ve kötü huylu kolesterol yüksekliği anlaşılmaktadır.60-65 yaşa kadar yaşla birlikte kolesterol düzeyinin artması ve kadınlarda menopozdan sonra kolesterol düzeyinin daha yüksek seviyede olması normaldir. Kanda total (toplam)kolesterol ve LDL-kolesterolün yüksek olması hasta için risk taşır;ancak, HDL-kolesterolün düşük olması da bir risktir.
5. YÜKSEK KOLESTEROLÜN BELİRTİLERİ NELERDİR?:
Yüksek kolesterolün direkt bir belirtisi yoktur; ancak damar daralması söz konusuysa, daralan damarın ait olduğu organa ait belirtiler (kalp damarlarındaysa kalp hastalığı, beyin damarlarındaysa inme gibi) görülür. Ayrıca, kolesterol yükselmesine neden olan herhangi bir hastalık varsa, onun belirtileri (örn. Tiroid yetersizliği varsa buna bağlı saçlarda matlaşma, kırılma, tırnaklarda kırılma, kabızlık, kilo artışı gibi belirtiler) görülebilir.
6. KOLESTEROL DÜZEYİ NASIL KONTROL ALTINDA TUTULABİLİR?:
Kanda kolesterolün yüksek olması bir yağ metabolizması bozukluğudur. Yağ metabolizması bozukluğundan şüphe edilen bir hastada yapılması gereken kan alınarak öncelikle kolesterol, LDL-kolesterol, HDL kolesterol ve trigliserid düzeyi ölçülmesidir. Tedaviye karar vermeden önce bu değerler en az 2 kere ölçülmelidir. Tedavi düzenlenirken öncelikle LDL-kolesterol düzeyleri temel alınmalıdır.
Tedavi 2 aşamada gerçekleştirilir:1.İlaç dışı tedavi; 2.İlaç tedavisi.Her hasta için tedavi farklılıklar taşır. İlaç dışı tedaviler kesinlikle ihmal edilmemelidir. İlaç tedavisi kesinlikle doktor denetiminde olmalıdır. Tedavide hedef olan LDL-kolesterol düzeyi, hastada kalp ve damar hastalığının olup olmadığına göre değişir. Kişide kalp ve damar hastalığı yoksa LDL-kolesterol düzeyinin 130 mg/dl’nin altına düşürülmesi yeterlidir. Kişide kalp ve damar hastalığı varsa (kalp krizi geçirmiş, koroner arter daralmasına bağlı göğüs ağrısı olan, koroner damar ameliyatı geçirmiş,koroner arterleri balon ile genişletilmiş, beyine, böbreğe, bacaklara giden damarlarda kolesterol birikimi olan kişiler), hedef LDL-kolesterol düzeyi 100 mg/dl’nin altı olmalıdır.
Tedavide bazı temel prensipler vardır:
a) Sigara kesinlikle bırakılmalıdır. Sigara bir kardiyovasküler risk faktörüdür. (Sigara ayrıca akciğer kanseri, akciğer hastalığı, beyin kanaması ve birçok kansere de zemin hazırlar.)
b) Şeker hastalığı kontrol altına alınmalıdır. Gerekiyorsa insülinden kaçınılmamalıdır.
c) Şişmanlık kesinlikle kontrol altına alınmalıdır. (Sağlıklı beslenme ve egzersiz zayıflamanın temel noktalarıdır. Gün içinde sık ama az miktarda yenmelidir. Kısa sürede aşırı kilo vermek sorunlara yol açabilir. Verilecek kilo haftada 1-1.5 kilogramı geçmemelidir. Bir yılda toplam vücut ağırlığının % 10’unu vermek yeterlidir.)
d) Beslenme alışkanlığı değiştirilmelidir. (Doymuş yağlardan ve kolesterolden fakir diyet seçilmelidir. Sıvı yağlarda doymamış yağ daha fazladır, tercih edilmelidir. Genel olarak sebze, meyve ve hububat tüketilmeli, kızartmalardan kaçınılmalıdır. Kırmızı et yerine beyaz eti tercih edilmeli, karaciğer, böbrek ve beyin gibi kolesterolden zengin etlerden uzak durulmalıdır. Gıdaların yağ ve kalori içeriklerine dikkat edilmeli, yağı azaltılmış peynir ve süt tercih edilmelidir. Yüksek tansiyon varsa tuz azaltılmalıdır. Diğer yandan, vücut kendi kolesterolünü zaten ürettiği için dışarıdan fazladan kolesterol almaya gerek yoktur.))
e) Düzenli egzersiz yapmak alışkanlık haline getirilmelidir. Düzenli egzersiz iyi huylu kolesterolü yükseltir ve kötü huylu kolesterolü azaltır.
f) Varsa alkol alımı sınırlandırılmalıdır.
g) Diyet, egzersiz ve kilo kaybının fayda etmediği durumlarda kolesterol düzeylerinin kontrolü için lipit düşürücü ilaç tedavisine baş vurulur. Statin grubundan ilaçlar, safra asidi ayırıcıları, nikotinik asit, fibratlar ve kolesterolün bağırsaklardan emilmesini engelleyen ilaçlar kolesterol kontrolünde kullanılır. Ancak, hangi tür olursa olsun, tüm ilaçların kullanımı muhakkak bir doktor tavsiyesi ve kontrolünde olmalıdır.
h) Balıklarda bulunan omega-3 yağ asitleri yağları da kolesterol kontrolünde kullanılır.
Kaynaklar :
1. tr.wikipedia.org/wiki/Kolesterol
2. www.sdonmez.com/sf-index-of-Kolesterol
3. saglik.tr.net
4. almanhastanesi.com.tr/
5. www.tip2000.com/
(Gelecek Sayıda: Sağlıklı beslenme ve kolesterolden korunma çizelgesi ile yararlı olabilecek ipuçları)
Kolesterol
Özlenen Rehber Dergisi 63. Sayı
Henüz hiç kimse yorum yazmadı.