Özlenen Rehber Dergisi

130.Sayı

Mehdi (a.s) - 5

Seyfullah KILINÇ Özlenen Rehber Dergisi 130. Sayı
’Allah’ım! Şeriat, Tarikat, Hakikat, Marifet hususunda büyüklerimizi ne üzere eylediysen bizleri de onların izleri üzere eyle…’
Mehdi (a.s)’ı anlatan yazıları okuma ve bu hususta bilgiler edinme, kişiyi ibadet ve taata yöneltmesi gerekir. Eğer Mehdi (a.s) ile bilgileri öğrenmek kişiyi dünyadan soğutup ahirete/kabre yönelik (oralarda faydalı olacak) ameller işlemeye sevk etmiyorsa, o halde Mehdi (a.s) ile ilgili meseleleri konuşmak sadece ’zenginin malı züğürdün çenesini yorar’ kabilindendir. İmanı ne kuvvetlendiriyorsa ona yönelmek gerekir, zira o günlerde geçerli akçe imandır.
Evet, o vakitler iman lazımdır, zira gün gelip, umumi seferberlik ilan edilip ’haydin sefere’ diye nida edildiğinde; ’benim çocuklarım daha küçük, onları kim büyütür?’, ’benim evim kira, kiramı faturalarımı kim öder?’, ’eşime aileme kim sahip çıkar’, ’benim daha ödemem gereken taksitler, borçlar var, onları kime devredeyim ki?’ ’daha okulum sınavım var’ gibi bahanelerin önüne ancak iman dikilip ’Allah var keder yok’ diyebilir. Bu bahaneleri bertaraf etmeye başka şeyin gücü yetmez. Mesela örnek verecek olursak; Melhame/Armegedon yani Büyük Savaşta öyle savaşlar olacak ki, işte onlardan birinde askerlerden üçte bir şehit olacak ve Bedir Ehlinden bir şehide 70 şehide şefaat etme hakkı verilirken bu şehitlerden her birine Bedir Ehline verilenin 10 katı şefaat etme hakkı yani 700 şehide şefaat etme hakkı verilecek; askerlerden üçte biri gidip Rumlara/Batı güçlerine iltihak edip katılacak ve ’Allah’ın bu dine ihtiyacı olsaydı yardım ederdi’ diyecek ki işte bunların tevbesini Allah ebediyen kabul etmeyecektir, üçte bir ise savaşıp gazi olacaklardır. Evet, acaba bizler o gün hangi ’üçte birin’ içinde olacağız? Kişi imanı derecesinde doğru zamanda, doğru yerde bulunur. İmanımız ne kadar kuvvetli ise olacağımız yer de orasıdır. İllâ iman, illâ iman… Korkunun da ecele faydası yoktur.
Sizlere metinleri olduğu gibi aktarmaya çalışıyoruz. Bu metinler hususunda tabi ki akıllarımızda ’istinbat’lar hâsıl olmaktadır, ancak ruhsat olmadığından bu ’istinbat’ları burada aktarmıyoruz. Ahir zaman işleri/olayları bir ’pazıl’ gibidir.
Geçen yazımızda ’Mehdi (a.s)’ı Tanımamızı Sağlayacak Alametler ve Ortaya Çıkışının Yaklaştığını Gösteren Emareler’ kısmından ’Mehdi (a.s)’ı Tanımamızı Sağlayacak Alametler’ bölümünü aktarmıştık. Bu bölümde ise ’Mehdi (a.s)’ın Ortaya Çıkışının Yakın Olduğunu Gösteren Emareler’ kısmını aktaracağız. Gelecek sayımızda ise ’Mehdi (a.s)’ın Ortaya Çıkışından Önce Meydana Gelecek Olan Fitneler’ kısmını sizlere sunacağız inşallah. (İtalik yazılı kısımlar mütercime aittir.)
’Yaklaşan şerden dolayı Anadolu’nun vay haline!!!’

Mehdi (a.s)’ın Ortaya Çıkışının Yakın Olduğunu Gösteren Emareler
1- Fırat’ın yarılıp (binaenaleyh) suyu çekilerek altın bir dağın (ortaya çıkması).
2- Ramazanın ilk gecesinde ay tutulmasının olması. (Aynı) Ramazanın ortasında ise güneş tutulmasının olması. Bu ikisi ise Allah (c.c) gökleri ve yeri yarattığından beri (bu şekilde bir arada vuku) bulmamıştır.
3- Ramazan ayında iki defa ay tutulmasının olması. (Ramazanda iki defa ay tutulması olması yukarıda 2’inci maddede zikredilen Ramazanın ilk gecesi ay tutulması, ortasında ise güneş tutulması olmasıyla) çelişmeyip/zıt düşmediği açıktır.
4- Boynuz şeklinde bir yıldızın çıkması/doğması. (Bu yıldız, Abbasi, Horasan’a ulaştığı zaman Şark tarafında çıkar. Bu yıldız ilk çıktığında Allah Teâlâ Nuh kavmini helak etmiştir. İbrahim (a.s) ateşe atıldığında da çıkmıştır. Firavun kavmi yok edildiğinde ve Yahya b. Zekeriya öldürüldüğünde de görülmüştür. Siz o yıldızı gördüğünüzde fitnelerin şerrinden Allah’a sığının. O yıldızın doğması güneş ve ay tutulmasından sonra olacaktır. Sonra fitneler ’Alacakarga’ Mısır’da zuhur edinceye kadar devam eder.)
5- Işık saçan (aydınlatan) bir kuyruklu yıldızın doğması.
6- Doğu tarafından üç gece veya yedi gece (sürecek) büyük bir ateşin ortaya çıkması. (Bu ateş semada ve geceleri gözükür.)
7- Gökyüzünde karanlığın ortaya çıkması.
8- Gökyüzü ufkunda, (alışılmış olan) şafak kızıllığına (benzemeyen), bambaşka bir kızıllığın yayılması.
9- Yeryüzü ehlinin hepsini kaplayacak bir nidanın yayılması. (Bu nidayı) her dilin ehli (yani her millet) kendi diline göre işitir (anlar).
10- Şam’da ’Haresta’ denilen köyün (yerleşim yerinin) yere batırılması (yerle bir olması).
11- Gökyüzünden Mehdi’nin ismi ile nida edilir. Doğuda ve batıda olan herkes bu sesi işitir. Öyle ki, (korkudan), uykuda olup da uyanmayan, ayakta olup da çökmeyen, oturuyor olup da ayağa fırlamayan kimse kalmayacaktır. Bu (ses), Mehdi (a.s)’ın ortaya çıkışından sonraki sesin haricindeki bir sestir.
12- Şevval’de çeteler (ayaklanma) sonra Zilkade de savaş sesleri (konuşmaları) sonra Zilhicce’de savaş yapılır ve hacıların talana/yağmaya uğrayıp öldürülmesi vukua gelir. Öyle ki, kanlar akabe cemresinin üzerine akar.
13- Büyük ihtilaflar ve büyük depremler meydana gelir.
14- Gökyüzünden bir münadi şöyle nida eder (seslenir): ’Dikkat ediniz (uyanık olunuz)! Hak, Âli Muhammed’dedir.’ Yeryüzünde de bir münadi şöyle nida eder (seslenir): ’Dikkat ediniz (uyanık olunuz)! Hak, Âli İsa’da ve Âli Abbas’tadır.’ Birinci nida, Melek’in nidasıdır (seslenmesidir). İkinci nida ise, Şeytanın nidasıdır (seslenmesidir).
15- Mehdi (a.s)’ın ortaya çıkışının yakın olduğunu gösteren emarelerden birisi de, O’nun ortaya çıkışından önce meydana gelecek fitneler (ki bu bir sonraki başlıkta) zikredilecektir (inşallah).

Bitti…
’Dedi ki: Ya Rabbi! İtibar ettiğin bir şehadet nasip eyle…
Denildi ki: O halde itibar olunan bir hayat yaşa…’
Bitti…
Veliler Hususundaki Sünnetullah/Âdetullah’a dair…
Cenâb-ı Hakk’ın 4 tokmağı vardır. Bir insan, ne kadar kâmil olursa olsun (kemâlatta hangi dereceye gelirse gelsin), sırrını bu tokmaklardan kurtarabilmesi mümkün değildir. Yani tokmağın biri kalkar hemen arkasından diğeri iner. Dört tokmağın biri ’HÜZÜN TOKMAĞI’dır. Hüzün Tokmağı kalkar, hemen arkasından ’MİHNET TOKMAĞI’ iner. Mihnet Tokmağı kalkar, hemen arkasından ’DERT TOKMAĞI’ iner. Dert Tokmağı kalkar, hemen arkasından ’AŞK TOKMAĞI’ iner.
Sözün kısası, bu 4 tokmak ki bunlar, ’HÜZÜN, MİHNET, DERT ve AŞK’ tokmaklarıdır, birbirlerini takiben biri kalkar, biri iner. Kendisini bu tokmaklardan kurtarabilmiş bir kâmil yoktur. Bu meyanda bir şiir;
Dert ile geldi Enbiyâ
Mihnetle göçtü Evliyâ
Dâr-ı belâdır bu dünyâ
Ağlama gönül ağlama
İnleme gönül inleme…

1- Mehdi (a.s)’ın Ortaya Çıkışının Yakın Olduğunu Gösteren Emareler: el-İşâatü li-Eşrâti’s-Sâati, (Arapça), Matbaatü’l-Meşhedü’l-Hüseynî, Kahire. Birinci baskı. Müellif; Şerif, Seyyid Muhammed b. Rasûl el-Hüseynî el-Berzencî. Sayfa 91
2- Veliler Hususundaki Sünnetullah/Âdetullah’a dair… Pendiyye Risalesi, Yedinci Bölüm. Müellif; Muhammed Nuri Şemseddin Nakşbendî, 1801-1863. Kabri İstanbul Beşiktaş’ta Yahya Efendi Dergâhındadır. Abdulkadir Geylânî Hazretleri’nin 15. göbekte torunudur. Kurduğu tarikat Kadirî-Nakşî’dir.
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

Henüz hiç kimse yorum yazmadı.