Abdülkadir Geylani (k.s.) den
Allah’ın razı olduğu ve razı kıldığı buyurdu:
Mü’minin öncelikle farzlarla meşgul olması gerekir. Farzların edasından sonra sünnetlerle, sünnetleri müteakip de o, nafilelerle ve faziletli işlerle iştigal etmelidir. Şayet farzları yerine getirmeden sünnet ve nafilelerle meşgul olursa; kabul edilmez ve küçümsenir. Bu; padişahın hizmetine girmeyip, padişahın oğlu olan emirin hizmetine giden kimsenin durumuna benzer. Oysa o padişahın hizmetçisidir ve O’nun taht-ı tasarrufunda bulunmaktadır. Mü’minlerin emiri Efendimiz Ali Bin Ebi Talip (r.a) buyurdular ki: Rasûlullah (s.a.s.) buyurmuştur: ’Farz namazlardan önce nafileleri eda eden kişinin durumu; hamile olup loğusalık hali yaklaşan ve bebeğini düşüren kadının durumuna benzer. Artık o ne hamiledir ne de çocuk sahibidir. İşte Allah böylece farzları eda etmeyenin nafilelerini de kabul etmez.’ (Fütuhu’l Gayb 48. Meclis)
Sana Allah’tan korkmayı ve O’na itaati tavsiye ediyorum. Şeriatın zahirine bağlı kalmayı; temiz kalpli olmayı; nefsin cömertliğini; güler yüzlü olmayı; pişmanlığı terk etmeyi; eziyet etmemeyi ve fakat eziyete ve fakirliğe tahammül etmeyi; meşayihe hürmete devam etmeyi ve ihvanla güzel geçinmeyi; küçüklere ve büyüklere nasihati; düşmanlık ve eziyeti bırakmayı; dostluğu ve yardımlaşmayı; hep mütevazi kalmayı; kendi tabakandan olmayan kimselerle sohbeti kesmeyi; din ve dünya işlerinde yardımlaşmayı ve fakirliğin hakikatini tavsiye ediyorum ki; o, senin gibi olana muhtaç olmamandır. Ve tabii ki, zenginliğin hakikatini! Çünkü; o da senin gibi olandan müstağni olmandır. (Fütuhu’l Gayb 75. Meclis)
İmam Rabbani (ks.)den...
Allah’a hamd olsun. Hatta bütün nimetleri ve ihsanları için... Bahusus İslam nimeti ve Seyyid’ül-enam Rasûlullah’a mütabaat ihsan eylediği için Ona ve aline salat ve selam.. Zira işin temeli, necatın medarı, dünya ve ahiret fevz ü saadetin dayanağı budur. Allah Teâlâ bu manada bize size sebat ihsan eylesin.. Seyyid’ül-mürselin hürmetine... Ona ve aline salat ve selam.
Bir mısra:
Asıl iş budur, baki heves..
Sofiyyenin tatlı sözleri ne gibi bir fütuhat sağlar ve onların halleri ne artırabilir ki!.. Şeriat mizanına vurulmadıkça, vecd ve hal yarım kıla alınmaz.
Kur’an ve Hadis mihengine vurulmadıkça, ilhamlar yarım arpa değerini tutmaz.
Sofiyye yoluna girmekten maksad: İmanın hakikati sayılan şeriata bağlı itikadlara karşı yakîni artırmaktır. Fıkıh hükümlerini yerine getirmekte kolaylık yolunu bulmaktır. İş, bunun ötesinde bir şey değildir. (207. Mektup)
Bu yolun yapılması zaruri işleri cümlesinden olarak salikin itikadını düzeltmesi başta gelir; bunu bilesin. Amma, bu itikadı düzeltme işi, ehl-i sünnet vel-cemaat ulemasının, Kur’an’dan ve Hadisten istinbat ettikleri (çıkardıkları) meselelere göre olacaktır. Yine bu yolda, selef-i salihinin izince gidilmelidir.
Kur’an ve Hadisi, öyle bir manaya hamletmek lazımdır ki; ehl-i hak yani: Ehl-i sünnet vel-cemaat ulemasının anladığı nasılsa öyle olsun. Bu dahi, bu yolda zaruridir. (286. Mektup)
Özlenen Rehber'den...
Özlenen Rehber Dergisi 130. Sayı
Henüz hiç kimse yorum yazmadı.