Ey garip rüzgâr!
Eğer kerbela toprağına uğrarsan,
Kanlı gözyaşları dökmeyi unutma.
Susuzluktan kurumuş güller görürsen,
Fırat’ın yönünü çevirmeyi unutma.
Ey garip rüzgâr!
Hiçbir taraftan ses seda gelmezse,
Mihnet güllerine selamı unutma.
Yorulmuş bedenler bir bir düşerse,
Onları bağrına basmayı unutma.
Ey garip rüzgâr!
Orada feryatlar arşa ulaşırsa,
Sen de karalar bağlamayı unutma.
Zalimler zulme alkış tutarsa,
Mazlumu kucaklamayı unutma.
Önüne mübarek bir baş çıkarsa,
O’nu alnından öpmeyi sakın unutma.
Sakın Unutma...
Özlenen Rehber Dergisi 116. Sayı
eyrüzgar efendimin kokusunu bana getirmeyi unutma herkes birşeylerle avunurken ben seninle avunurum çünkü efendimin yanındasın ve hiç ayrılmıyorsun eeey rüzigar