Özlenen Rehber Dergisi

111.Sayı

Tesettür

Berda AKSOY ÇETİN Özlenen Rehber Dergisi 111. Sayı
Tesettür mana itibari ile örtünme anlamındadır. Bu kavram sıklıkla kadınlar için kullanılsa da erkeklerde vücutlarının belirli bir kısmını örtmek zorundadır. Tabii ki örtünme yerleri kadın ve erkek arasında farklılık göstermektedir. Tesettürün hakikatteki manası ise, bu kadar özütleyici değildir. Tesettür sadece giyim ve kuşamı barındırmaz. Tesettür, bedeni, zihni, gözleri, dili ve en önemlisi kalbi dizginleyerek, haramlardan uzak tutup Hakkın rızasını gözetmek ile hakiki manasına kavuşmuş olur. Hakikatte, bu denli ince manalar taşıyan, bedeni ve ruhu Allah’ın rızasına en uygun bir vaziyete dönüştürmeye çalışan anlayış, günümüzde ise saydıklarımız ile ilgisi olmayan sadece gösteriş, yalan, yanlış ve riya yanlısı kısacası nefsin tüm kötü isteklerine hizmet ediyor olması ne acı! Erkekler kadınlaşma, kadınlarda erkekleşme çabasına girmişler. Erkekler dikkat çekici dar elbiselere bürünmüş, kadınlar ise sözde ’giyinmiş çıplaklar’ kelimesini bünyelerinde fazlası ile bulundurur olmuşlar. Bu şekilde üzerlerine oynanan oyunlarda adeta gönüllü malzeme vazifesi görerek, nefislerinin sponsorluğu ile Allah’ın gazabını üzerlerinde taşıyorlar.
Yıllardır süre gelen İslam düşmanlığı bugünlerde de devam ediyor. O zamanlar Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ve Ashabına türlü oyunlar içerisinde olan bedbahtlar günümüzde hâlâ varlıklarını devam ettirmekte. Yalnız birkaç stratejik fark ile… Silahla, bıçakla, sopa ile yıkamadıkları İslamiyet bilincini ’modern tesettür’ adında kadınlarımızın zihinlerinden girerek yıkma çabası içine girmişler. Hatta daha da ileriye giderek bu anlayışa mensup bireyler toplanıp dergiler yayınlayıp, defileler düzenleyerek gerek sanal âlemde gerekse caddelerde, sokaklarda tesettür manasını silme çabasındalar. Acı olan ise, tesettür hassasiyetleriyle bütün kadınlar için bir numune-i imtisal olan Annelerimizin, Hanım Sahabelerimizin uğruna neleri göze aldığı bu güzelim kelimeyi, kendilerinin basitleşmiş düşüncelerine alet etmeleridir. Tesettürün insanların zihninde çağrıştıracağı mana böylece tağyir edilmiş olmaktadır.
Kur’ân-ı Kerim’de tesettür temel olarak Ahzab ve Nur surelerinde konu edilmektedir. Ahzab suresi 59. âyette şöyle buyrulmaktadır: ’Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına hep söyle de cibablarında (dış elbiselerinden) üzerini sımsıkı örtsünler. Bu onların tanınmalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerine en elverişli olandır. Bununla beraber Allah çok bağışlayandır.’ Ayette belirtildiği üzere bilhassa biz hanımların giyim kuşamlarına dikkat etmeleri gerekir. Kendimize önder kıldıklarımız, Kur’an ve Sünnet ahlakına uygun olan tesettür ahlakını içtenlikle kendisinde barındırıp muhafaza eden insanlar olmalıdır. Bunlar da aşikare Hz. Hatice Annemiz, Hz. Fatıma, Hz. Âişe annemiz annelerimizdir. Onlar ki sıkıntıların had safhaya çıktığı en çetin günlerde Rasûlullah Efendimizin (s.a.v.) en büyük destekçileri olmuşlardır. Gerek güzel ahlaklarıyla, gerek giyim kuşamları ile kendimize önder kabul edeceğimiz kişilerin en başında olmaya layık olanlar onlardır. Örneğimiz, sözde tesettür adında insanları yobazlığa ve cahilliğe sürükleyen acizler olmamalıdır.
Sonuç itibari ile biz Mümin ve Müminelere düşen; Rabbimizin emir buyurup razı olduğu tesettür bilincine sahip olarak, o gafilleri kendi oyunlarında yalnız bırakıp, Kur’an ve Sünnet ışığında yürüyüp, nefislerimizin heva ve heveslerine yenik düşmeyerek, tereddütle değil tesettürle yaşayabilmektir.

Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

  • süheyla

    son günlerde yaramız ve evden her çıkacağımız zaman şekli kafamızı yoran, vitrinlere baktığımızda canımızı acıtan, can gibi bir konuyu ele almış güzel kardeşim çok da güzel anlatmış aydınlattın bizleri Allah razı olsun devamını bekliyoruz inşallah..:)

2 kişi yorum yazdı.