İbn-i Ömer Hazretlerinden rivayet edildiğine göre, şöyle demi?tir: “Uykuda (Rüyada) Nebî (s.a.v)’in ashâbından bâzı kimselere Kadir Gecesinin (Ramazanın) son yedi’sinde oldu?u gösterildi. (O vakit) Rasûlullah (s.a.v) buyurdu ki: “Sizin rüyalarınızın (Ramazanın) son yedisinde birle?ti?ini görüyorum. Her kim ki (Kadir Gecesini) aramak isterse onu (Ramazanın) son yedisinde arasın.” (1)
İslam dininde Kadir Gecesinin yüce bir mekâneti ve konumu vardır ki bu gece bin aydan hayırlıdır. O gecede Melekler ve Rûh Rablerinin izni ile iner de iner. O gece esenlik ve selamet dolu bir gecedir. kuranı kerimin Kadir Gecesi inmesi de bu gecenin ?eref ve yüceli?i için kâfîdir. Ba?lı ba?ına bir sûre de bu gecenin ismi ile müsemmâ olmu?tur. Cenâb-ı Allah bu sûrede ?öyle buyurur: “Biz o kuranı Kadir Gecesinde indirdik. Sen Kadir Gecesinin ne oldu?unu nereden bileceksin? Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır. Melekler ve Rûh o gecede Rablerinin izni ile her i? için iner de iner. (o gece ) esenliktir. Tâ tan yeri a?arıncaya kadar.”(2)
Bu sûrede geçen Rûh kelimesinin manası Hakkında Âlimlerin de?i?ik görü?leri vardır. Bazılarına göre Rûh Meleklerden olup büyük bir varlıktır. Bazılarına göre ise Rûh Allah (c.c)’nun ar?ı yarattıktan sonra yaratmı? oldu?u ar?tan daha büyük bir Melektir. Ebû Sâlih ve Mücâhit ise Rûh Hakkında: “O Melek olmayıp Allah’ın ordularından bir ordudur” demi?lerdir. Bazılarına göre ise semaya inen hiçbir Melek yoktur ki beraberinde bu ordudan biri olmasın. Âlimlerden bazılarına göre ise onlar Meleklerin en ?ereflileri ve koruyuculardır. Di?er bir görü?te ise rûh’un Cebrâil (a.s) oldu?u söylenmi?tir.
Allah (c.c) Kadir Gecesinin Ramazanın hangi gecesine tekâbül etti?ini açık ve ayrıntılı bir ?ekilde belirlemeyi murâd etmemi?tir. Ta ki insanlar bu hususta tembellik göstermesinler. Müslümanlar bu ayın gündüz ve gecelerinin ihyasında daha fazla cühd ve gayret göstersinler diye Kadir Gecesinin vakti gizlenmi?tir.
Cenâb-ı Allah’ın bu âdeti Kadir Gecesinde oldu?u gibi di?er bir çok hususta da mevcuttur. Mesela; Allah (c.c) insanların taatında ve ha?yetinde müdavim olmaları gayesi ile ecelin biti?i ve ölümün geli?i vaktini gizlemi?tir. Cenâb-ı Allah, yine Cuma gününde duaların kabul oldu?u icabet saatini, salât-ı vusta (orta namaz)’nın vaktini, ism-i a’zam’ın hangi isim oldu?unu vb., kulun Allah’a olan tazimi ve ibadeti artırması ve âyet-i kerîmede:
“ En güzel Allah’ındır. O halde ona, o güzel isimlerle dua edin.”(3) buyuruldu?u gibi esmâü’l-hüsnâ’daki bütün isimlerle ona dua edip yalvarması gayesi ile gizlemi? saklı tutmu?tur. Aynı ?ekilde kulun her vakitte günahlardan temizlenme, Cenâb-ı Hakk’a rucû etme ve yalvarma gayretinin devamlı ve ihlaslı olması gayesi ile tevbe edenlerin tevbelerinin kabul edilip kabul edilmeme hususu da gizlenmi?tir. Zira Cenâb-ı Allah, “Çokça tevbe edip, çokça temizlenenleri sever.”(4) i?te bu misallerde oldu?u gibi Cenâb-ı Allah, kulun Ramazanın bütün gün ve gecelerini Kadir Gecesi imi? gibi geçirmesini murat etti?inden bu geceyi tahdid etmemi?, gizli tutmu?tur.
Bir kısım Âlimler bu gecenin Kadir Gecesi diye isimlendirilmesinin sebebinin bu gecede Meleklere kulların kader, rızık ve ecellerinin yazdırılması oldu?unu belirmi?lerdir. Buna delil olarak da duhan ve kadir surelerindeki ayetleri göstermi?lerdir: “Her hikmetli i? (emir) o gecede ayırt edilir.”(5) “Melekler ve Rûh o gecede Rablerinin izni ile her i? (emir) için iner de iner.”(6)
Âlimlerden bazıları Kadir Gecesinin Ramazanın son on gününde oldu?unu ve bu günlerde aranması gerekti?ini söylemi?tir. Bu konudaki dayanak noktaları ise Rasûlullah Efendimizden Hz. Ali ve İbn-i Ömer (r.anhüma) tarîki ile rivayet edilen iki ayrı rivayettir. “Kadir Gecesini Ramazanın son on gününde arayın (talep edin), ?ayet sizin üzerinize (acziyet ve zaaf) galebe gelirse hiç de?ilse (Ramazanın) son günlerinde ma?lup dü?meyin.”(7)
Âlimler Kadir Gecesi hususunda kırk’ı a?an görü? sunmu?lardır. Bu derecede ihtilafın sebebi Efendimizden naklolunan hadislerin muhtelif olmasıdır. Mütevellî, Rafızilerin bu hususta, Rasûlullah (s.a.v) Efendimizden gelen bir rivayete dayanarak Kadir Gecesinin kaldırıldı?ı görü?ünde olduklarını söylemi?tir. Ancak Rafızilerin bu görü?ü çürütülmü?tür. Zira görü?lerinde dayandıkları hadisin son kısmında, “ ...Kaldırıldı. Umulur ki böyle olması sizin hayrınızadır. Öyle ise onu (Ramazanın) son yedinci ve dokuzuncu günlerinde arayın.” buyruluyor. Hadisteki kaldırıldı lafzı ise; “Hangi gün oldu?unun ilmi kaldırıldı.” manasına gelir.zaten İmam Nevevî ve nice büyük Âlimler Kadir Gecesinin kıyamete kadar baki kalaca?ı hususunda icmâ etmi?lerdir.
Bir kısım Âlimler ise Kadir Gecesinin her sene de?i?ik bir güne tekabül etti?ini söyleyerek, böylece Rasulullah (s.a.v)’den gelen de?i?ik rivayetlerin arasını cem’ etme yoluna gitmi?lerdir. Bu görü?e göre Peygamberimizden gelen her bir rivayet Kadir Gecesinin vakitlerinden bir vakte i?aret etmi? olmaktadır. Bu görü?e benzer bir görü? sergileyen Malik, Sevrî, Ahmed, İshak, Ebu Sevr gibi büyük Âlimler “Kadir Gecesi Ramazanın son onundaki günlere hatta Ramazanın bütün günlerine tekabül edecek ?ekilde her sene de?i?ir.”demi?lerdir. Di?er bir kısım Âlimler ise “ Kadir Gecesi hiçbir zaman de?i?mez. Her sene aynı güne isabet eder demi?lerdir.”
İbn-i Ömer (r.a.) ve sahabeden bir topluluk ise Kadir Gecesinin Ramazanın bütün günlerini kapsayacak ?ekilde Ramazanın tümündedir demi?lerdir. Yine Kadir Gecesinin Ramazan ayının son onundaki tek olan 23. ve 27. günlerinden birine tekabül etti?i görü?ünde olan Âlimler de vardır.
Âlimlerin hadiselere dayanarak istintaç ettikleri bu ve benzeri daha bir çok görü?leri mevcuttur. Ancak bu görü?lerden en râcih (tercih edilen) olanı , Kadir Gecesinin Ramazanın son onundaki tek olan günlerden birine isabet etti?ini söyleyen görü?tür. Sahih-i Buhârî ve Sahih-i Müslim’de olan bir rivayet de buna i?aret etmektedir. Şu da var ki cumhur ulemanın kabul etti?i görü? ise Kadir Gecesinin Ramazanın 27. gecesine tekabül etti?i görü?üdür.
KADİR GECESİNİN BAZI ALAMETLERİ
Kadir Gecesi hakkında bazı alametler oldu?u varit olmu?tur. Varit olan bu alametlerin ço?unlu?u ancak gecenin 3’te biri geçtikten sonra ortaya çıkar. Bu alametlerden birisi, güne?in o gün özel bir vasıfta do?masıdır. Bu vasıf ise o günde do?an güne?in ?uasının bulunmamasıdır. Zer’den rivayet edildi?ine göre ?öyle demi?tir:” Ben Ubeyy İbn-i Ka’b’ı kendisine İbn-u Mesu’d’un :”Kim bütün bir seneyi ibadetle geçirirse Kadir Gecesine isabet eder(eri?ir)” sözü ula?tı?ında ?öyle derken i?ittim:” Kendisinden ba?ka ilah olmayan Allah’a yemin olsun ki hiç ?üphesiz Kadir Gecesi Ramazandadır. Ve yine Allah’a yemin olsun ki, ben onun (Kadir Gecesinin) hangi geceye tekabül etti?ini biliyorum.O, Rasûlullah’ın bize ibadetle geçirmemizi emretti?i 27. gecedir. Ve alameti de o gecenin sabahında güne?in ?uasız ve beyaz bir ?ekilde do?masıdır.”(8)
İbn-u Huzeyme’nin İbn-i Abbas’tan yapmı? oldu?u rivayette ?öyle buyurulmaktadır: “Kadir Gecesi hava açık olur. Hava ne so?uk ne de sıcak olur. Güne? o gecenin gündüzünde zayıf kırmızı bir renkte oldu?u halde do?ar.”Ahmed İbn-i Hanbel’in rivayet etti?i Ubâde hadisinde ise: “O gecede ne so?uk ve ne de sıcak vardır. O gecenin havası sakin ve ay da o gece belirgin bir ?ekilde nurludur.” Burada zikretmi? oldu?umuz alametler Hadis-i Şerifler’de zikredilen ve sabit olan alametlerdir...
Kadir Gecesi bir kısım insanların zannettikleri gibi parlayan bir yıldız veya ?anslı bir kimsenin kazandı?ı maddi bir ödül de?ildir.Hakikatte Kadir Gecesi Allah indinde yüce bir kıymete sahip mübarek bir gecedir. Bir Müslüman’ın bu mübarek geceyi türlü türlü ibadetlerle ihya etmesi gerekir. Yani her hangi bir geceyi Kadir Gecesi diyerek ihya etmek için illa da bazı alametler ve harikulade hallerin zuhur etmesi ve bunlara muttali olmak gerekmez. Bir mü’min zikretti?imiz hadis-i ?erifler ı?ı?ında Ramazan’ın bütün gecelerini özellikle de son on gecesini ibadetle ve tatla, Kadir Gecesini ihya etme ?uuru içerisinde geçirmelidir...
Bu geceyi ihya etmenin önemi hakkında Rasûlullah (s.a.v) ?öyle buyurmu?tur..: “Her kim sevabına inanarak ve kar?ılı?ını Allah’tan bekleyerek Kadir Gecesini ihya eder (bu geceyi ibadet ve tatla geçirir)’se geçmi? bütün günahları affolunur.”(9)
Bu gecede ibadet ve tâatle me?gul olmak ve bu geceyi zikir, dua ve isti?farla geçirmek muütehaptır. Peygamber efendimizden bize intikal eden ve yapılması sünnet olan bir dua da vardır: Âi?e annemizden rivayet edildi?ine göre ?öyle demi?tir: “Dedim ki; Ya Rasûlallah! E?er ben hangi gecenin Kadir Gecesi oldu?unu bilirsem o gecede nasıl dua etmemi uygun görürsünüz? Rasûlullah (s.a.v) bana: “Allah’ım sen affedicisin, affetmeyi seversin beni de affet, diye dua et.” buyurdu.(10)
Kaynakça:
* Bu, Prof. Dr. Ahmed Ömer HÂŞİM’in “Leyletü’l-Kadr: Kadir Gecesi” adlı makâlesinin çevirisidir. Makâle, Minberu’l-İslâm, dergisi (Kâhire/Mısır, M.2002 Kasım/H.1423 Ramazan), ss.51-55’de yer almaktadır.
1. Sahîh-i Müslim.
2. Kadir Sûresi, 97/1-5.
3. A’râf Sûresi, 7/ 180.
4. Bakara Sûresi, 2/ 222.
5. Duhan Sûresi, 44/4.
6. Kadir Sûresi, 97/4.
7. Ahmed İbn-i Hanbel, Müsned, Sahîh-i Müslim.
8. Ahmet, Ebu Davud, Sahîh-i Müslim
9. Sahih-i Buhari ve Sahih-i Müslim .
10. Ahmed İbn-i Hanbel, Müsned; İbn-i Mâce
Kadir Gecesi*
Özlenen Rehber Dergisi 8. Sayı
çok guzel.