ABDULLAH FARUKÎ EL-MÜCEDDİDÎ HAZRETLERİNİN 4. VEFAT YIL DÖNÜMÜ ANISINA SAYIN MUZAFFER YALÇIN HOCAEFENDİ İLE BİR RÖPORTAJ

Kıymetli “Rehber” okurları! Abdullah Fârukî el-MÜCEDDİDÎ Hazretlerinin 4. vefat yıl dönümü münasebeti ile, bu büyük zatı anmaya, onu tanımaya ve tanıtmaya yönelik olarak, mübarek üstadımızı yakından tanıyan, onun rahle-i tedrisinde bulunan ve onun hallerine şahit olan Sayın Muzaffer YALÇIN Hocamıza, onun muhtelif yönlerini sizler için sorduk:

Rehber- Efendim ho? geldiniz, nasılsınız?

M. YALÇIN Hocaefendi:

Rehber- Büyük insan, Allah dostu, Abdullah Farukî el-MÜCEDDİDÎ Hazretlerinin 4. vefat yıl dönümünün arifesindeyiz. Siz onu çok yakından tanıdınız. Hallerine ?ahit oldunuz. Sizden bizlere onu tanıtmadan önce ?öyle bir soru sormak istiyorum: O, yüce ki?i ile nasıl tanı?tınız. Onun gönül havuzundan istifade etmenize sebep olan en önemli unsur ne oldu. kendisi ile tanı?madan önce tasavvufta istifade etme noktasında bir gayret içerisinde bulundunuz mu?

M. YALÇIN Hocaefendi:

Rehber- Efendim mübarek üstadımızın ilim ve ahlak mirasına dair sizlerden bilgiler alacağız; fakat öncelikle Abdullah Farukî Hazretleri kimdir ve onun hayatı hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?
M. YALÇIN Hocaefendi:

Rehber- Efendim, üstadımızın Ömeru’l-Fârûk Hazretlerinin soyundan oldu?unu söylediniz. Bu büyük bir lütuf. Hazreti Ömer denince akla gelen adalet, ?ecaat, vakar, takva ve Rasûlullah (s.a.v)’e kayıtsız ?artsız bir teslimiyet gelmektedir. Kendisinde bu nimetin tezahürleri nasıl görülürdü. Bu çerçevede onu bizlere tanıtır mısınız?
M. YALÇIN Hocaefendi:

Rehber- Efendim, bildi?imiz kadarı ile Abdullah Farukî el-MÜCEDDİDÎ Hazretleri tasavvuf terbiyesi ve ilmini Siirt’te metfun olan Arif-i Billah Alaadidin FERSÂFî Hazretlerinden ikmal etmi?tir. Onun tasavvuf ile tanı?masını, yeti?me tarzını ve manevî ilimlere olan vukufiyeti hakkında bizleri aydınlatır mısınız. Özellikle onun Veysî olması hakkında bizleri aydınlatır mısınız?
M. YALÇIN Hocaefendi:

Rehber- Efendim, mübarek üstadımızın, hayatlarını Allah için sürekli bir ko?u?turma içerisinde geçirdi?ini biliyoruz. Onun hizmetlerinden kısaca bahseder misiniz?
M. YALÇIN Hocaefendi:

Rehber- Muhterem Hocam! Belli ki Abdullah Farukî el-MÜCEDDİDÎ Hazretli büyük bir din büyü?ümüz. Bizler ise onların ahlakını ö?renmek ve bu güzel ahlakları ya?amak ya?atmak için, onları bilmek zorundayız. Üstadımızın ahlaklarından biraz söz eder misiniz?
M. YALÇIN Hocaefendi:

Rehber- Hocam; Üstad Hazretleri sohbetlerinde sıkça kendi yolunu, çizgisini, tasavvuf anlayı?ını anlatırken; “Ey Sâlik bilesin ki bizim yolumuz üç temel esasa ba?lıdır. Birinci esas; Tevhit akidesinin hakimiyetidir. İkinci esas sünnet-i seniyyenin ya?anmasıdır. Üçüncü esas ehl-i beyt sevgisini ya?amaktır. Ve her bir sünneti ya?amak nefis tezkiyesidir.” buyururlardı. Onun tasavvuf görü?ünü ve ya?antısını, kendi vaz etti?i bu düsturlar çerçevesinde anlatır mısınız?

M. YALÇIN Hocaefendi:

Rehber- Efendim, Mübarek Üstadımızın zikir, sohbet ve kısaca ibadet hayatı hakkında mutlaka ?ahit oldu?unuz hatıralarınız vardır. Onun günlük ibadet programı ve gayreti hususunda bizleri aydınlatır mısınız? Bu konuda itidali yakalamak açısından bunu önemli görüyorum.
M. YALÇIN Hocaefendi:

Rehber- Hocam Allah razı olsun, o büyük insanı, yine onu çok iyi tanıyan bir ki?iden dinlemek ayrı bir nimet olsa gerek. Acaba onun sosyal hayatı, ailesi, kom?uları, yeti?tirdi?i evlatları ve kısaca insanlar ile münasebetlerine de?inir misiniz?
M. YALÇIN Hocaefendi:

Rehber- Efendim ehl-i tasavvuf hakkında yanlı? bir kanata sahip olan niceleri; onların monoton bir hayat sahibi, dünyadan el etek çekmi?, miskin ve ellerinde te?bih, karın toklu?una pejmürde bir hayat süren ki?iler olarak zannetmektedirler. Rahmetli üstadımızın dünya görü?ü ne idi, o dünyayı tamamı ile terk eden bir ki?i mi idi, yani onun anlayı?ında dünya ve ahiret dengesi nasıl ?ekillenmi?ti ve nasıl bir hayat idame etmi?tir. Bu konuda fikirlerinizi alabilir miyiz?
M. YALÇIN Hocaefendi:

Rehber- Efendim yeri gelmi?ken Rahmetli Üstadımızın ticaret hayatındaki ahlaklarına dair bazı örnekler verir misiniz?
M. YALÇIN Hocaefendi:

Rahber- Hocam, Mübarek Efendimizin, zamanımızın evliyalarından bir zat oldu?unu belirtmi?tiniz. Allah dostlarını hatırlamaya, onlarla manen beraber olmaya rabıta-ı ?erif denmektedir. Rabıta tasavvufta büyük bir terbiye yolu ve feyz kapısıdır. Bu konuya Efendimiz nasıl bakardı. Bu arada vefat eden kıymetli üstadımızdan sonra Rabıta nasıl olmaktadır. Bu konuda dü?ünceleriniz nelerdir?
M. YALÇIN Hocaefendi:

Rehber- Efendim, sizlerden almı? oldu?umuz bu bilgiler çerçevesinde Abdullah Farukî el-MÜCEDDİDÎ Hazretleri hakkında gerçekten doyurucu bilgilere ula?tık. Allah razı olsun. Bizim rehber isimli bu çalı?mamız malumunuz üzere hem yurdumuzda hem de yurt dı?ında okuyucularla bulu?maktadır. Acaba Rahmetli üstadımızdan sonra onun yolu nasıl devam ediyor ve bu nurlu yolundan istifade etmek isteyenler nasıl bir yol takip etmelidir. İzah eder misiniz?
M. YALÇIN Hocaefendi:

Rehber- Efendim, Milletimize, İslam ümmetine mal olmu? büyükler aramızdan ayrıldıktan sonra da unutulmuyorlar. Hatta daha da bir yo?unluk ve heyecan ya?anmaktadır. O büyükler bizlere miras olarak ne bıraktılar ki hiç unutulmuyorlar. Bizlerde onları seviyor ve hep anılarını canlı tutmak istiyoruz. Onları anmamızın amacı ne olmalı ve onları anmak nasıl olmalı bu hususta bizlere neler tavsiye edersiniz? Acaba bu yıl da bir kültür hizmeti olarak bir program dahilinde anma töreni gerçekle?tirmeyi dü?ünüyor musunuz, bir tarih verebilir misiniz?
M. YALÇIN Hocaefendi:

Rehber- Efendim bizleri aydınlattı?ınız için te?ekkür ederiz. Rabbimiz bizi sevdiklerinden ayırmasın...amin