Özlenen Rehber Dergisi

36.Sayı

Sigaranın Fıkhî Yönü ve Sağlığa Zararları

Mustafa ULUM Özlenen Rehber Dergisi 36. Sayı
Sigara, tütünün ince kâğıda sarılı çubuk şeklidir. Fransızca ve İngilizce ’cigarette’ sözcüğü, Türkçeye ’sigara’ telaffuzu ile geçmiştir. Arapça ’duhân’ sigara, ’tedhîn’ ise sigara içmek anlamında kullanılır.
Sigaranın yapıldığı tütün bitkisi; yaprakları yakılarak içilen kokulu, keyif verici ve bağımlılık yapan bir bitkidir. Tütün ilk olarak Amerika’daki Antil takımadalarından birinde bulunmuştur. 1496 M. yılında Kristof Kolomb Antil adalarını gezisi sırasında yerlilerin bu bitkiyi yakarak içtiklerini gördü. Gemicilerden biri; Tobago adalarından bir örnek alıp Avrupa’da Petros Marden adında bir tüccara gönderdi. İspanyol gemicileri 1511 M. yıllarında, bu keyif verici maddeyi İspanya ve Portekiz limanlarında iyice tanıttılar. Fransızların Lizbon elçisi olan Jean Nicot, tütünden elde edilen ve kendi adıyla anılan nikotin zehirini ilaç olarak kullanmak üzere, tütünü Fransa’ya soktu. 1560 M.’den sonra artık tütün Almanya, İtalya, İngiltere ve sırasıyla diğer dünya ülkelerine yayıldı.
Yapılan incelemeler tütünün insan sağlığı için zararlı olduğunu ortaya koymuştur. Sigara içerken içeri çekilen duman, akciğerin çeperindeki hücreleri zedeleyerek kalınlaştırır. Hücrelerin esnekliği kaybolduğundan, kuvvetli bir öksürük, aksırık sonucunda bu cidarlar harap olabilir. Öte yandan içeri çekilen sigara dumanı, damar cidarlarının kalınlaşmasına yol açar ve damar sertliği gelişimini hızlandırır. Sigaranın en önemli bir özelliği de alışkanlık yapması ve içenlerin bunu bırakamamasıdır.
Sigaranın akciğer kanserine yakalanma ihtimalini 20 kat arttırdığı, kalp enfarktüsü riskini iki katına çıkardığı, kronik bronşit ve amfizem’e yol açtığı, tıp tarafından belirlenmiştir. Tütündeki nikotin son derece zehirli bir maddedir. Az alınınca insanda uyarıcı, canlandırıcı etkiler yapar, çeşitli bezlerin salgılarını arttırır, kan basıncını yükseltir. Sigara dumanından zehirlenme olmayışının sebebi, sigaranın yanması sırasında tütünde bulunan nikotinin 1/3-1/7’sinin ısı etkisiyle buharlaşarak dumanla gitmesi, geri kalanın da ancak küçük bir bölümünün ciğerlere ve kana ulaşmasıdır. Akciğer dokusu hava borularıyla torbacıklardan meydana gelmiştir. Torbacıkların alttan çıkış yolu yoktur. Havayı torbacıklara getiren boruların iç kısmı ’cilia’ denen canlı kıl gibi hücre uzantılarıyla kaplıdır. Bu uzantılar, gece gündüz demeden devamlı hareket halindedirler; ciğerlerimize giren her türlü yabancı madde ve tozları yukarıya doğru çıkarıp atmak için hiç yorulmadan çalışırlar; fakat bu kılcılıklar çok hassastırlar ve bir nefes sigara dumanı çeken kişide, çok şiddetli bir zehir olan nikotinin tesiriyle bu cilialar derhal felç olurlar. Tekrar canlanabilmeleri için 8-10 saat gibi bir zamana ihtiyaç vardır. Tiryaki onlara bu imkânı vermediği için hava borularımızdaki bu canlı kılcıklar, bütün gün hep ölü gibi hareketsizdirler. Gece uyurken, sabaha karşı nispeten canlılık kazanırlar; tiryaki sabahleyin kalkınca o ince uzantılar hava borularının temizlenmesinde vazife görmeye başlarlar. Şahısta, yatağından kalkınca o sebeple boğuk sesli ve acayip tavırlı bir öksürme hali görülür. Nefes boruları biraz balgam çıkarmak isterse de, bunu idrakten uzak olan tiryaki, nefsinin arzusuna tabi oluşu yüzünden hemen yeni bir sigara yakar. Hem öksürür hem de dumanlanır, nikotinin tesiriyle koruyucu kılcıklar (cilialar) tekrar felç oldukları için hava borucuklarında ve hava keselerindeki her türlü yabancı maddelerin oldukları yerde kalmalarıyla yeni bir zararlı gün başlamıştır. Neticede, günlerce ve hatta yıllarca meydana gelen birikintiler, akciğerin hava keselerini hiç boşaltılmayan “çöp sepetlerine” benzetmiştir. Çünkü teneffüs edilen havada yalnız sigara dumanındakiler değil, içinde yaşadığız muhitteki birçok tozlar, mikroplar vs. çok çeşitli yabancı maddeler mevcuttur. Bir insanın ortalama ömründe ciğerlerine 20 kg toz yuttuğu tespit edilmiştir. Her birinin zararları sebebiyle, o akciğer mutlaka hastalanmaya mahkûmdur.
Netice itibariyle sigara hem içene ve hem de yakınında bulunanlara zarar vermektedir. Bedene bir yararı olmadığı gibi, zararı da açık olan sigara aynı zamanda kişi ve aile bütçesi için bir israftır. Bir âyette ’Yiyiniz, içiniz, israf etmeyiniz’(1) buyrulmuştur. Peygamberimiz (s.a.s) de malın boşa harcanmasını yasaklamıştır.(2)
SİGARA İÇMEK HARAM MIDIR?
Daha mütesahil hüküm verenler bulunmakla birlikte, sigaranın, mutlak manada haram olduğunu söyleyen birçok âlim vardır.(3) Mutlak haram olduğunu söyleyenlerin ileri sürdükleri delillerden bazıları şunlardır:
1. Hadis-i şerife soğan ve sarmısak için: ’Şu iki bitkiden (pişirilmeden) yiyenler mescidimize yaklaşmasın, çünkü insanların rahatsız oldukları şeylerden melekler de rahatsız olurlar’ buyrulmuştur.(4)
Sigaranın kokusu, aslı helal olan ve ancak pişirilmeden yenince kokusuyla etrafımızdakileri rahatsız edebilecek soğan ve sarımsaktan daha az rahatsız edici değildir ve üstelik sürekli ve kalıcıdır. İnsanlarla devamlı beraber olmak zorunda olan melekler de vardır. Sigara içen insan kısa zamanda ağız kokusunu gideremez. Ağzı kokarken de camiye gelmesi yasaklanmıştır. Bu da onun sürekli camiye gelmemesini gerektirir. Böyle sonuçlara sebep olan bir şeyin haram olmaması düşünülemez.
2. Buna bağlı olarak her türlü canlıya ve öncelikle de insana eziyet vermek haramdır. Âyet-i Kerime’de: ’Mü’min erkekler ve Mü’min kadınlara hak etmedikleri bir şeyle eziyet edenler şüphesiz açık bir buhtan ve günah yüklenmişlerdir’(5) buyrulmuştur. ’Her eziyet veren ateştedir’ denmiştir. Sigara içenler, içmeyenler için küçümsenmeyecek bir eziyettir. Özellikle de sigara içen bir eş, içmeyen hayat arkadaşı için bitmez tükenmez bir eziyettir.
3. Sigara hiçbir faydası bulunmayan safi bir israftır. Allah’ın insanların kıyamını (yaşayabilmelerini) sağlaması için bahsettiği ’mal’ın(6) ziyanıdır. Bazen çoluk çocuğunun nafakasını kısmaktır. Oysa pek çok âyet ve hadislerle hem israf hem de malı ziyan etmek yasaklanmıştır.(7) Yani haram kılınmıştır. Dolayısı ile bu durumda olan sigaranın da haram olması iktiza eder.
4. Sigara abesle iştigaldir. Allah ise insanları boş yere (abesle iştigal için) yaratmadığını bildirmiştir.(8)
5. Sigara bütün bütün sarhoş etmese dahi bir nevi gevşeme ve uyuşturma tesiri yapmaktadır. Bütün sarhoş ediciler haram olduğu gibi, uyuşturucu ve fütur verici şeyler de haramdır. Ne var ki, sigara içene, sarhoş edicilere verilen ceza verilemez.
6. Hadis-i şerifte ’Helâlın da haramın da belli olduğu, aralarında şüpheli şeyler bulunduğu, onlardan sakınanın dinini ve ırzını koruduğu, onlara düşenin ise harama düşeceği...’ bildirilmiştir.(9) Sigara ise en azından böyle bir durumdadır ve netice itibariyle harama götürür.
Dünyada her yıl 4 milyon insanın sigaradan hayatını kaybettiği, eğer gerekli tedbirler alınmazsa, bu sayının, önümüzdeki 20 yılda 10 milyona ulaşacağı belirtiliyor. Dünya sağlık örgütünün rakamları, dünyada her 13 saniyede bir kişinin sigara yüzünden hayatını kaybettiğini ortaya koyuyor. Bu rakama, ölmeden önce yıllarca acı çeken insanlar dâhil değil. Türkiye’de her yıl 100 bin kişi, erken yaşlarda sigara yüzünden kaybediliyor. Eğer tedbir alınmazsa, önümüzdeki 20 yılda bu sayının 250 bine çıkacağı tahmin ediliyor. Uzmanlar, nüfusu 6 milyara ulaşan dünyada tütünün çok önemli endüstri maddesi olmaya devam ettiğini ifade ederek, yıllık sigara üretiminden her kişiye yaklaşık 1000 paket düştüğünü bildiriyor. Bununda toplam 6 trilyon paket sigara yaptığını vurgulayan araştırmacılar, bu rakamın, sektörün para hacminin ne kadar büyük olduğuna dair bir fikir verdiğini kaydediyor. Araştırmacılar, sigara satışının, sektöre yaklaşık 200 milyar dolarlık (yaklaşık 1 katrilyon 500 trilyon Türk lirası) bir gelir sağladığını ve tabii parayı paylaşan dev sigara şirketlerinin, her yıl biraz daha devleştiğine dikkat çekiyor.
Uzmanlar, dünyanın gelişmiş ülkelerinin, başta ABD ve Kanada olmak üzere, sigaraya karşı ciddi bir mücadele başlattıklarını hatırlatarak, Avrupa ülkelerinde de başlayan anti-sigara kampanyalarıyla ve yüksek tazminatlı davalarla, çok uluslu sigara şirketlerinin ciddi pazar kaybıyla karşılaştığını ve buna bağlı olarak satışlarını gelişmekte olan ülkelere yönlendirdiklerini kaydediyorlar. Yani yabancılar kendileri zararlı olduğunu bildikleri sigarayı kendileri içmiyor ya da satışının önüne geçmek için her türlü tedbiri alıyor; ancak Türkiye’miz gibi gelişmekte olan ülkelere de satmaya büyük bir iştahla devam ediyor.(10)

Parasını eller alır,
Dumanını yeller alır,
Sana da derdi, marazı kalır.

Kaynakça:
1. el-A’râf, 7/31.
2. Buhârî, Kitâbü’z-Zekât.
3. Bkz. el-Mevsû’âtü’l fıkhıye, Kuveyt X/101-102. Günümüz âlimlerinden ekseriyetinin, sigaranın gerek sağlığa zararları gerekse de israf olması açısından, sigara içmeye haram ya da tahrimen mekruh dedikleri halkımızca da bilinmektedir.
4. Müslim, Mesâcid 68–78.
5. el-Ahzâb, 33/58.
6. en-Nisâ, 4/5.
7. el-En’âm, 6/l41; el-A’râf, 7/31; Buharî, Zekât 18.
8. el-Mü’minûn, 23/115.
9. Buharî, Îman 39; Müslim, Müsâkât 107.
10. Farklı bilgiler için bkz. İkra İslâm Ansiklopedisi.
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

  • murat

    selamün aleyküm hocam peki sigara abdest i bozarmı? allah a emanet olun

  • ramazan

    hocam sigarayı bırakamıyorum ne yapayım bilmiyorum

2 kişi yorum yazdı.