Özlenen Rehber Dergisi

131.Sayı

İhlas ve Samimiyet

Özlenen Rehber Özlenen Rehber Dergisi 131. Sayı
ABDÜLKADİR GEYLANİ (k.s.) HAZRETLERİ BUYURDULAR Kİ;
Allah’tan başka bir şeyle iştigal şirktir. Nasibi talep etmek, velayet ve muhabbetinde sadık olmadığının alametidir. Kim ki Allah ile beraberken başkasına ihtiyaç duyarsa; o yalancının tekidir. Amelinin karşılığından ödüllendirilmeyi bekleyen; muhlis değildir. Allah’ın ihlaslı kulları, rububiyetin hakkını verirler ve malikiyet ve hakikat adına kulluk ederler. Çünkü Hakk Azze ve Celle ona maliktir. Bu suretle o; harekât, sekenât ve sair kesplerinde Allah’a itaate ve ibadete müstahak olmuştur. Zira; kul ve onun elindeki (her şey) mevlâsının mülküdür. Çünkü muvaffak eden ve güç yetiren O’dur. İşte bu yüzden Rabbine şükürle meşgul olmak, ecir ve mükafat beklemekten daha hayırlı ve daha iyidir.
Fütuhu’l Gayb 53. Meclis
Nefsine merhamet et! Ona zulmetme! Onu cehaletinin ve ahmaklığının karanlığına atma! Cihetlere, mahlukata, çevreye, kuvvete, kazanca ve sebeplere bakıp durumunu onlara havale etme! Cihetlerle senin arana set çekilmiştir. Azze ve Celle’den başkasına bakarak şirk koşana mukabil, ceza olarak Allah Azze ve Celle’nin lütuf ciheti sana kapatıldı. Onu bulduğunda ve lütfuna nazar ettiğinde, O’ndan başkasını değil de O’nu ümit edip, O’nun dışındaki her şeye gözlerini kaparsan; seni yaklaştırır ve yakınlaştırır; sana merhamet eder ve seni terbiye eder; yedirir, içirir, tedavi eder, sıhhate kavuşturur; sana bahşeder ve seni zenginleştirir... Öyle ki; bundan sonra fakirliğini de zenginliğini de bilmezsin.
Fütuhu’l Gayb 58. Meclis
İMAM-I RABBANÎ (k.s) HAZRETLERİ BUYURDULAR Kİ;

İhlas, şeriat cüzlerinden bir cüzdür: şeriat üç cüzdür; ilim, amel ve ihlas...
Tarikat ve hakikat; ihlas cüzünün tekmili şanında, şeriate hizmet ederler...
İşin hakikati budur; lakin herkesin zihni bu hakikati kavrayamaz.
Âlem halkının pek çoğu, uyku ve hayaller ile tatmin olup cevizle muzla yetinmektedirler. Bunlar, bu halleri ile, şeriatın kemâlatını nasıl idrak edebilirler? Tarikatın ve hakikatin gerçek yüzüne nasıl ulaşabilirler?
Şeriatı kabuk, hakikati de öz sanırlar; Ama muamelenin hakikatini bilemezler. Sofiyenin zevkli sözleri ile yetinip kalırlar. Hallerde ve sufli makamlarda fitneye düşerler. Sübhan Allah, onlara doğru yolu hidayet eylesin.
Selam bize ve Allah’ın salih kullarına...40. Mektup
Bilmiş olasın ki, işin aslı kalbe dayanır. Şayet kalp, Yüce Sübhan Hakkın gayrı ile fitneye düşmüş ve bir alaka peydah etmiş ise... o kalp haraptır ve pek teberdir. Kısırdır; verimsizdir.
Mücerred olarak, surette yapılan amellerden ve zahiri ibadetlerden hasıl olacak hiç bir şey yoktur. Herkese lazım olan şudur: Yüce Hakk’ın gayrına iltifattan kurtulan selim kalp... Bir de, şeriatın işlenmesini emrettiği bedene taalluk eden yararlı ameller...39. Mektup
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

Henüz hiç kimse yorum yazmadı.