- Farukiye Vakfımız ve İnsan Hakları ve Hizmet Derneği’nin (İHH) yetimlere düzenli destek sağlanan projesi kapsamında sınır ötesindeki Suriyelilere gönderilecek yardım TIR’ları Ankara’dan Dua ve tekbirlerle yola çıktı. Ayrıca sizlerden topladığımız yardımlarla ise Ankara merkezde olmak üzere 300’ün üzerinde aileye, illerdeki kardeş derneklerimizdeki gönüllerimizle birlikte gece gündüz demeden binlerce aileye yardımlarınız ulaştırılıyor.
Yeni yılın ilk gününde İHH’nin yetim projesi ve Suriye’ye yardım tırlarını gönderme programı yapıldı. Bu güzel organizasyona Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkan Yardımcısı Durmuş Aydın, Enerji Birsen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Doğan, AHDER Başkanı, Vakıf Başkan Yardımcılarımız Mehmet Öz, Ö. Faruk Ejder, Yusuf Usalan, İsmail Sen ve sendika ve STK’lardan birçok temsilci katıldı. Suriye’ ye 5 tır un yağ şeker ve insani ihtiyaçlar dualarla gönderildi./
Yanlışın en tehlikelisi Doğruya en yakın olanıdır.
Ama tırlar daha Hatay’a ulaşmadan kamuoyuna bir haber düştü. ’Suriye’ye yapılan yardım tırında silah mermi ve mühimmat yakalandı’ diye soğuk rüzgarlar esti. Millet şok oldu. Bizleri arayanlar geçmiş olsun diyenler gözaltına alındığımızı zannedenler, endişe edenler oldu. Hamdolsun konvoyumuzda bir şey yoktu. Emanetleriniz yola çıkmış mazlumlara sağ salim dualarınızla gidiyordu. Ama el ele vererek toparlanan, tırlara yüklenen un, şeker, yağ ve insani ihtiyaç malzemesi nasıl olur da silaha mermiye dönüşebilir ki? Hatay’a henüz ulaşmayan, 10 – 12 saat sürecek yardım konvoyunda nasıl silah bulana bilir? Hatay’da nasıl gözaltına alınabilir ki? Bu soruların cevabını bizler bilsek de zaman doğrunun aynasıydı. Er veya geç doğru ortaya elbet çıkacaktı. Bizler tırlara yardımlarınızı, infaklarınızı insani ihtiyaçların yanı sıra gözyaşlarınızı, dualarınızı, sevginizi, muhabbetlerinizi, selamlarınızı Suriyeli kardeşlerimizin umutlarını, Katil Esed’e olan kininizi, nefretinizi, Zalime karşı, Siyonizm’e karşı dik duruşunuzu, dilsiz şeytan olmadığınızı, Hakkı haykırışınızı, Peygamberinizin (s.a.v.) ahlakını sünnet anlayışını yükledik. Siyonizm’in Mavi Marmara olayında olduğu gibi Suriye’ye yardım yapılmasını istemiyordu. Bizler bu komplo teorilerinin en yakın şahitlerinden değil miyiz? 28 Şubat sürecini post-modern ve dost-modern darbeleri bilmiyor muyuz? Elbette ki biliyoruz ve mağdurlarındanız. Geçmişten ders çıkarma, Siyonizm’in taşeronu Koçlar, Boynerler, Gezi olayları ve paralel devletin, kirli tezgâhları önlemek tedbir alma ve tevekkül etme adına, Tırlarımız Hatay’a giderken yollarda eskortlar eşliğinde gönüllülerce karşılandı. Yardımlarınız kardeşlerimize hamdolsun sorunsuz dağıtıldı.
Ama hırsız suçüstü yakalandı. Oyun yine bozuldu. Siyonizm’in iş birlikçileri deşifre oldu. Bir komplo olduğu anlaşıldı. İçişleri bakanı Sayın Efkan ALA tırlarımızda yardım olduğunu, başka bir tırla komplo yapıldığını, İHH basın müşavirliği ise yardımlarımızın Reyhanlı’ya ulaştığını, tırlarımızın önünde basın açıklaması yaparak kamuoyunu bilgilendirdi. Ulusal ve bölgesel medya yardımlarımızın Suriyelilere ulaştığını doğruladı. Haberler, tartışma programları, münazaralar yapıldı. Siyonizm’in komplosunu daha önceki yazılarımda kaleme almıştım. Dünyada yıllardır hep aynı tiyatro oynandı. Ülkeler, oyuncular, figüranlar, zalimler değişti. Ama ezilen, vahşet gören hep Müslümanlar oldu. Bu oyunlar bozulsun, zalimlerin işbirlikçilerinin kirli oyunu hevesleri kursaklarında dursun. İnşallah inadına yardımlarımızı göndereceğiz, mazlumların gözyaşını sileceğiz.
Cihan padişahı Sultan Abdülhamid’e sormuşlar; Osmanlı Devleti yıkılma sürecinde iken nasıl olur da 30 yılı geçkin süre tahtınızda nasıl kaldınız? Cennet mekân Sultan, ilmi siyaset dolu güzel bir cevap verir; ’Batı haçlı ordusu günümüzde (Siyonizm, masonlar, lions Kulüpleri, kapitalizm. İZM’ler vb.) ne demişse hep tersini yaptım, Allah’ın izni ile ayakta kaldım.’
MAZLUMUNA GİDEN YARDIMA UZANAN KİRLİ ELLER KIRILSIN.
Değerli dostlar, Rabbimizin sözü var ’HAK GELİNCE BATIL ZAİL OLACAK.’ Mazlumların, müstazafların, zülüm gören Müslümanların ahı var.
Eğer bizler dava dava derken, Zahiren ve batınen yaptığımız çalışmalardan Siyonizm iş birlikçileri onun uşakları, ayrıca şeytan nefis bizimle uğraşmıyorsa! ’Fe Eyne Tezhebun/Nereye bu gidiş’ (Tekvir Suresi 26. âyet) nereye kadar? Düşünelim, kendimizi gözden geçirelim. Eğer rahatsız oluyorsa komplo teorileri varsa bilin ki; hak yoldayız, hak davamıza sımsıkı sarılalım. Hizmet etmede, hayırda yarışalım. Bizden gibi görünenlere dikkat edelim.
Siyonizm inadına yardım edelim mazluma. Yardım edelim mağdura, Hak ve batıl mücadelesinde malımızı canımızı verelim O’nun uğruna…
İnfak sünnetini ihya ederek sevindirelim Can Nebi’yi (s.a.v.), kimsesizi, dulu, yetimi ve O’nun ümmetini..