Özlenen Rehber Dergisi

66.Sayı

Rabbani Mektupları

Özlenen Rehber Özlenen Rehber Dergisi 66. Sayı
Şimdilik, mübarek ramazan ayının gelmesini bekliyorum. Bu ayın, Kur’ân-ı Mecîd’le tam bir münasebeti var. Hem de Zât’a bağlı kemâlatı ve O’nun zuhûratı sayılan işlerin tümünü özünde toplamak suretiyle...

Kaldı ki o, asalet dairesine dâhildir. Öyle ki; asla onun üzerine gölge düşmemiştir. Kabiliyet-i ulâ, onun uzayan gölgesidir. Bu manada gelen ayet-i kerime mealen şöyledir:

“Ramazan ayı öyle bir aydır ki; Kur’ân, o ay içinde indirildi.” (el-Bakara, 2/185)

İşbu ayet-i kerime, sözün doğruluğuna delildir.
Anlatılan mana ile bağlılık kurulunca; işbu ramazan ayının, cümle hayırları ve bereketleri özünde topladığı anlaşılır. Bütün sene boyunca gelen cümle hayırlar ve bereketler, bu ayın bereketleri denizinden bir damladır. Ama kime olursa olsun, hangi yönden gelirse gelsin. Bu ayın kadri o kadar yücedir ki, sonu yoktur.

Bu ay içinde olan birlik ve beraberlik, yıl boyu sürecek birlik ve beraberliğe sebeptir. Aynı şekilde, bu ay içindeki ayrılık, yıl boyu sürecek ayrılığa sebep olur.

Saadetler olsun o kimseye ki, ramazan ayı kendisinden razı olarak ayrılır. Yazıklar olsun o kimseye ki, ramazan ayı kendisine dargın gider. Dolayısı ile bereketleri elde etmeye bir vasıta sayarak.

Ramazan ayı ile Kur’ân-ı Kerim hatmini bir araya getiren kimse için ümit edilir ki, onun bereketlerinden mahrum kalmaya, hayırlara kavuşmasına engel olmaya.

Bu aya mahsus olan bereketler, başkalarına benzemez. Bu ayın gecelerindeki hayırlar da, başkaları ile kıyaslanamaz.

Akşamları iftarda acele etmenin, sahurlardaysa ağır davranmanın hikmeti ve sırrı bu olsa gerek. Böyle olur ki, gecenin ve gündüzün tüm cüzlerindeki imtiyaza ermek hâsıl ola...

Mektûbât-ı Rabbânî, 4. Mektup’tan (Abdülkadir Akçiçek tercümesi)
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

Henüz hiç kimse yorum yazmadı.