Özlenen Rehber Dergisi

147.Sayı

Fıkıh Köşesi - 147.sayı

Seyfullah KILINÇ Özlenen Rehber Dergisi 147. Sayı
1- Bir kimse Müslümanlara karşı kılıcını kınından çıkarırsa, o kimsenin katlinin vacip olduğu…
Bir kimse Müslümanlara karşı kılıcını kınından çıkarırsa, o kimsenin katli vacip olur. Zira Rasûlullah (s.a.v): ’Her kim Müslümanlara karşı kılıç çekerse kanını helal kılmış olur’ buyurmuştur.

2- Bir kimse bir şahsa şehirde veya şehrin dışında gece veya gündüz silah çekip hücum etse yahut şehir dışında gündüz değnek ile hücum etse, üzerine silah veya değnek ile hücum edilen şahıs da hücum eden kimseyi öldürse, öldüren şahsa bir şey lazım gelmeyeceği…
Kılıç çeken kimseyi öldüren şahsa bir şey lazım gelmez. Zira kılıç çeken asi olmuştur. Bir kimse bir şahsa şehirde veya şehrin dışında gece veya gündüz silah çekip hücum etse yahut şehir dışında gündüz değnek ile hücum etse, üzerine silah veya değnek ile hücum edilen şahıs da hücum eden kimseyi öldürse, öldüren şahsa bir şey lazım gelmez.

3- Bir kimse bir şahsın eşyasını geceleyin çalıp çaldığı eşyayı evden çıkarsa, eşyası çalınan şahıs da eşyasını geri almak için hırsızı öldürmekten başka çare bulamayıp hırsızı öldürse, öldüren şahıs üzerine bir şey lazım gelmediği... Ama çalınan eşyasını hırsızı öldürmeden alması mümkün ise, hırsızı öldürmesinin haram olduğu…
Bir kimse bir şahsın eşyasını geceleyin çalıp, çaldığı eşyayı evden çıkarsa, eşyası çalınan şahıs da eşyasını geri almak için hırsızı öldürmekten başka çare bulamayıp hırsızı öldürse, öldüren şahıs üzerine bir şey lazım gelmez. Ama çalınan eşyasını hırsızı öldürmeden alması mümkün ise, hırsızı öldürmesi haramdır.

4- Bir kimse, bir şahsa şehirde gündüz değnek ile hücum etse veya kılıçla hücum edip vursa fakat öldürmeyip geri kaçsa, bundan sonra kendisine vurulan şahıs da kendisine vuran şahsın ardından yetişip onu öldürse, öldüren şahsa kısas yapılmasının vacip olduğu…
Bir kimse, bir şahsa şehirde gündüz değnek ile hücum etse veya kılıçla hücum edip vursa fakat öldürmeyip geri kaçsa, bundan sonra kendisine vurulan şahıs da kendisine vuran şahsın ardından yetişip onu öldürse, öldüren şahsa kısas yapılması vacip olur. Çünkü değnek veya kılıçla vuran şahıs, vurduktan sonra geri dönüp kaçmakla, öldürülmesi caiz olmayan bir kimse olmuş olur. Bundan sonra onu öldürmekle öldürülmesi meşru olmayan bir kimse öldürülmüş olur. Bu takdirde de kısas vacip olur.

5- Deli veya küçük bir çocuk bir şahsa yalın kılıç ile hücum etse, o şahıs da deliyi veya çocuğu kasten öldürse, öldüren şahsın üzerine kendi malından diyet vermesi lazım gelip, kısas vacip olmayacağı…
Deli veya küçük bir çocuk bir şahsa yalın kılıç ile hücum etse, o şahıs da deliyi veya çocuğu kasten öldürse, öldüren şahsın üzerine kendi malından diyet vermesi lazım gelir. Çünkü mazlum bir nefsi öldürmüştür. Ancak kısas vacip olmaz, çünkü nefsini müdafaa için onları öldürmek mubah olmuştur.

6- Bir kimsenin üzerine bir deve saldırsa ve bu kimse de deveyi öldürse, devenin kıymetini ödeyeceği…
Bir kimsenin üzerine bir deve saldırsa ve bu kimse de deveyi öldürse, devenin kıymetini öder. Çünkü hayvanın yaptığı iş asla muteber değildir.

7- Öldürmede muteber olan silahı atmaktır, kurşunun hedefe ulaşması değildir…
Öldürmede muteber olan silahı atmaktır, kurşunun hedefe ulaşması değildir.

8- Dünyada yetecek miktarıyla kanaat edip fazla olanı âhirette fayda verecek şeye sarf etmenin evla olduğu… Kifayet miktarla yetinmenin azimet olup kifayet edecek miktardan fazla mal bulundurmak hususunda ruhsat olduğu…
a) Dünyada yetecek miktarıyla kanaat edip fazla olanı âhirette fayda verecek şeye sarf etmek evladır. Çünkü Allah (c.c.) nezdinde olan şeyin daha hayırlı ve baki olduğu aşikârdır.
b) Bilindiği gibi kifayet miktarla yetinmek azimettir. Kifayet edecek miktardan fazla mal bulundurmak hususunda ruhsat vardır. Zira Rasûlullah (s.a.v.): ’Ben kolay ve müsamahakâr olan İslam dini ile gönderildim; zor ruhbanlıkla gönderilmedim (yani güç olan şu dünya lezzetlerinden ve insanlardan alakayı kesmekle gönderilmedim).’ buyurmuştur.
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

Henüz hiç kimse yorum yazmadı.