Özlenen Rehber Dergisi

108.Sayı

Su İçmenin Sünnet ve Edebleri,

SU İÇERKEN UYULACAK KAİDELER
Su içerken nefes alıp verme esnasında su kabı ağızdan uzaklaştırılır.
Çünkü ağızdan çıkan karbondioksit gazı suyun içerisine gidecek olursa sağlığa zararlı olacağından bu hususa özellikle dikkat edilir.
Abdullah b. Ebî Katâde’nin babasından rivayet ettiğine göre şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: ’Biriniz (bir şey) içtiği zaman kabın içine solumasın.’ (Buhârî, Vudû’, 18)
İbn-i Abbâs (r.anhümâ)’dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: ’Rasûlullah (s.a.v.), kabın içine solunmasından ve üfürülmesinden nehyetti.’ (Ebû Dâvûd, Eşribe, 20)
Su ve benzeri bir şey içerken kabın içine nefes alıp vermenin yasak kılınma sebebi, içen kimsenin tükürüğünün kaptaki içilecek şeye karışması endişesidir.
Üç nefeste su ve benzerini içmek sünnettir.
Susuzluk şiddetinden ve derinden yanmış mideye tekrar tekrar (yani üç nefeste içmek) mide sıcaklığı için daha selametlidir. Bir kerede toptan soğuk suyun mide üzerine hücum etmesi, mide hararetinin artmasına sebep olur. Nasıl ki barajdaki suyun birden bire bırakılması âfet doğurursa, suyun birden bire bir nefeste içilmesi de mide ve bağırsak hastalıklarına yol açar.
Su içerken kabın içerisine bakılmalıdır. Şayet içinde çöp ve benzeri bir şey varsa düşürünceye kadar dökmek gerekir.
Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivayet edildiğine göre; Nebi (s.a.v.), (su) içtiği zaman üç (defa) nefes alır (yani üç nefeste içer) ve: ’Bu daha afiyetli, daha kolay ve daha salimdir’ buyururdu. (Ebû Dâvûd, Eşribe, 19)
Kabın içine üflemekten sakınmalıdır.
İbn-i Abbâs (r.anhümâ)’dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: ’Rasûlullah (s.a.v.), kabın içine üfürülmesini yasakladı.’ (İbn-i Mâce, Eşribe, 24)
Kırbada gecelemiş su, insan sağlığına iyi ve yararlı olduğundan, Nebi (s.a.v.), E Ebû’l-Heysem b. et-Teyhân’ın bahçesine girdiğinde; ’Şayet yanında bu gece eski kırba içinde gecelemiş su varsa (bize ikram et), yoksa (şu sudan, bardaksız ve avuçlamaksızın) dudaklarımızla içeriz!’ buyurdu. (Bkz. Buhârî, Eşribe, 14)
Gecelemiş su, ekşiyip kabarmış hamur gibidir. Su gecelediği zaman içerisindeki toprak ve topraksı maddeler ayrışırlar. O bakımdan gecelemiş suyu içmek insan sağlığına faydalıdır, denilmiştir.
AYAKTA SU İÇMEK
Ebû Hureyre (r.a.)’den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: ’Sizden biri katiyen ayakta (su) içmesin! Her kim de unutur (içer)se derhal kussun!’ (Müslim, Eşribe, 14)
Bu sebeple ayakta su içmek kerih görülmüştür. Ancak zemzem suyunu ve abdest aldıktan sonra içilen suyu ayakta içmek caiz görülmüştür.
Ayakta su içmek ciğer hastalıklarına sebep olmaktadır. Ayakta içilen suyun; mideye tam yerleşemediği için ciğerin onu diğer organlara taksim edememesi, mideye süratli ve kesin olarak inip midenin hararetini soğutup ne yapacağını şaşırtma korkusu, vücudun altına derece derece olmadan çarçabuk nüfûz etmesi gibi birtakım âfetleri vardır.
SU KAPLARININ ÜSTÜNÜ ÖRTMEK
Hem yemek, hem de su bulunan kapların üstünü örtmek sünnettir.
Câbir (r.a.)’ın Rasûlullah (s.a.v.)’den rivayet ettiğine göre şöyle buyurmuştur: ’(Yiyecek) kaplarını örtün, tulumları(n ağızlarını) bağlayın, kapıları kapatın ve kandili söndürün! Zira şeytan, (Allah’ın ismi anılarak ağzı bağlanmış) tulumu çözemez, (Allah’ın ismi anılarak ağzı kapanmış) kapıyı açamaz, (Allah’ın ismi anılarak ağzı örtülmüş) kabı da açamaz. Şayet biriniz, kabının üzerine, enine bir tahta parçası koymaktan ve Allah’ın adını anmaktan başka (bir çare) bulamazsa (mutlaka bunu) yapsın. Zira fare, ev halkının üzerine evlerini yakar.’ (Müslim, Eşribe, 12; Bkz. Buhârî, Eşribe, 22)
Bu bakımdan çeşmelerden alınıp saklanacak olan sular, ağzı kapalı su tulumlarına konulmalıdır. Az miktarda bir su bile olsa, sürâhi ve benzeri kapaklı su kaplarında saklanmalıdır.
SU İÇİLMESİ MEKRUH OLAN KAPLAR
Altın ve gümüş kaplardan su içmek kerih görülmüştür.
Nebi (s.a.v.)’in zevcesi Ümmü Seleme (r.anhâ)’dan rivayet edildiğine göre; Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: ’Gümüş kaptan (bir şey) içen, ancak karnına (curb curb diye) cehennem ateşini gönderir.’ (Buhârî, Eşribe, 28)
Çatlak olan kaplardan su içmek mekruhtur. Çünkü çatlak olan kısımlar, mikrop toplaması açısından sağlığa zararları olur.
İbn-i Abbâs (r.anhümâ)’dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: ’Rasûlullah (s.a.v.)’in camdan bir bardağı vardı, ondan içiyordu.’ (İbn-i Mâce, Eşribe, 27)
YEMEK YERKEN SU İÇMEK
Su, yemek ortasında içilirse hazım için kolaylık olur. Yemekten sonra içilirse zararlıdır. Günümüzdeki buzdolaplarından buzlu suların içilmesi de insan sağlığına son derece zararlıdır.
SU İKRÂMI

Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivayet edildiğine göre; Rasûlullah (s.a.v.)’e su ile karıştırılmış süt getirildi. Sağ tarafında bir bedevi, sol tarafında ise Ebû Bekir bulunuyordu. (Rasûlullah sütü) içti, sonra bedeviye verdi ve: ’Sağa (verilir, sonra onun) sağ(ın)a (verilir)…’ buyurdu. (Buhârî, Eşribe, 18)
Bu hadîs-i şerîfe göre, su, çay vb. bir şey içen kimsenin sağ tarafında bulunanlar, diğerlerine tercih edilmek suretiyle sıra ile içirilir. Bu sıraya riayet etmek, cumhûra göre müstehaptır. İbn-i Hazm’a göre vaciptir.
Burada belirtilmesi gereken en önemli husus şudur: Umumiyetle su ve benzeri içecek şeyler ikram edilirken meclisin sağ tarafında bulunanlardan başlanır. Bu ise yanlış ve sünnete muhaliftir. Bilakis ikram edilecek su ve benzeri içecekler mecliste bulunan en faziletli kişiden başlanarak yine o kişinin sağından sırayla devam edilerek takdim edilmelidir.
Ebû Katâde (r.a.)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: ’Muhakkak ki bir topluluğa (su ve benzeri) içecek dağıtan kimse, içme bakımından onların sonuncusudur.’ (Müslim, Mesâcid ve Mevâdiu’s-Salât, 56)
Nevevî bu hususta şunları söyler: Bir cemaate su, süt veya başka meşrubat sunan kimse bu hizmetini bitirdikten sonra içmelidir. Bir cemaate yemek, meyve, güzel koku gibi bir şeyi ikram eden kimse de böyle yapmalıdır. Şu hâlde dağıtıcı kendi nefsini daima sona bırakmalıdır.
SU İÇERKEN YAPILACAK DUÂLAR
Su içme âdâbı Mecmau’l-Âdâb isimli eserde şöyle târîf edilir:
Su kabı sağ ele alınarak ’Bismillâhirrahmânirrahîm’ denir. Su üç nefeste içilir. Birinci yudumda ’Elhamdülillâh’, ikinci yudumda ’Eûzu billâhi mine’ş-şeytâni’r-racîm’, üçüncü yudumda da;
’Allâhümme’c’alhu şifâen min külli dâin’ ya da;
’Elhamdülillâhillezî cealehü isâben ve fürâten bi-rahmetihî’ denir. Sâdece ’Elhamdülillâh’ demek de kâfîdir.
Su içme âdâbı İhyâ’da ise şöyle tarif edilir:
Besmele ile başladıktan sonra, birinci yudumda ’Elhamdülillâh’, ikinci yudumda ’Elhamdülillâhi Rabbi’l-Âlemîn’, üçüncü yudumda da ’Elhamdülillâhi Rabbi’l-Âlemîn er-Rahmâni’r-Rahîm’ demelidir.
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

Henüz hiç kimse yorum yazmadı.