Özlenen Rehber Dergisi

89.Sayı

Sıddîk-ı Ekber'în (r.a.) İftarı

Özlenen Rehber Özlenen Rehber Dergisi 89. Sayı
Mübarek Ramazan-ı Şerif ayı yaklaşıyor. Ne mutlu Hakk’a itaat hâliyle Şehr-i Ramazanı ihya edene… ne mutlu Ramazan ayında gecesi ve gündüzü, iftarı ve sahuru, açlığı ve susuzluğu Beşerin Efendisi Nebîler Sertâcı Rasûlullah Efendimiz ve güzide Ashâbı’nın hâline benzeyene…
Ramazan-ı Şerifin girmesiyle evlerimizdeki bereket her açıdan açıkça görülür. Bilen için eşsiz bir mutluluk gezinir durur evlerimizin odalarında, kalbimizin derinliklerinde. Ancak bir hal var ki, bu güzelliklere yakışmayan, nuru silip kasveti çağıran, emekleri zayi ediveren bir hâl… Ne mi? Ramazanın bereketini şükür ile değil de, israf ve rehavet ile, lüks ve gösteriş ile karıştırıvermek. Evet sofralar, o bereket yüklü sofralarda hesabı yok zannedilen; şükrü, manası bile bilinmeden okunuveren yemek dualarıyla yerine getirildiği sanılan; ardından, ertesi gün taze yemek yiyebilmek için artan yemeklerin de çöpe atıldığı sofralar… derken elde değil, hiç mi hesabı yok, demeye fırsat kalmadan Sıddîk-ı Ekber Efendimizin iftarı akla geliverir. Nasıl mı?

Hz. Ebûbekir (r.a.) Efendimiz aynı bu yıllarda olduğu üzere, kavurucu bir yaz günü oruç tutmuş ve akşam iftar sofrasında sadece bir tas soğuk su vardır. İftar vakti gelince soğuk su ile orucunu açmak için bardağı ağzına götürdü; fakat bardağı ağzına götürmesiyle bırakması bir oldu ve hıçkırıklara boğuldu. Yanındakiler Hz. Ebûbekir’in bu haline bir anlam veremediler. Hz. Ebûbekir (r.a.) kendine gelince neden bir anda hıçkırıklara boğulduğunu sordular.
Hz. Ebûbekir (r.a.) şöyle cevap verdi:
- Bir gün Allah Rasûlü (s.a.v.) ile otururken eliyle hareketler yapıyordu. Sanki karşısında birisi varmış gibi ona git diyordu, sordum.
- Ya Rasûlallah, elini iter gibi hareket ediyorsunuz?
Şöyle cevap verdi:
- Dünya yanıma geldi, kendini bana kabul ettirmek istedi, ’git’ dedim ’kendini bana kabul ettiremezsin’ dedim.
Dünya:
- ’Yeminler olsun sana, sen benden kaçıp kurtulsan senden sonrakiler benden kurtulamayacaklar, kendimi onlara kabul ettiririm.’ dedi.
Hz. Ebûbekir:
- Ben de bu soğuk suyu içerken dünyayı kabul edenlerden mi oldum diye ağladım.
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

Henüz hiç kimse yorum yazmadı.