Özlenen Rehber Dergisi

89.Sayı

Yâd...abdullah Farukî El-müceddidî (k.s.)

Dr. Celal Emanet Özlenen Rehber Dergisi 89. Sayı


1999 yılı Ramazan ayında ahirete yolcu ettiğimiz Efendimiz Abdullah Farukî el-Müceddidî (k.s.)’yi rahmetle ve hasretle anarken; Allah dostlarının hallerini ve makamlarını kendileri gibi o hallere kavuşan bahtiyar kullar idrak edecektir. Günümüzden on bir asır önce yaşamış olan ve tasavvufta söz sahibi sayılan Hâkim et-Tirmizî’nin Allah dostları hakkındaki sözleri rahmetli Efendimiz’in hallerine tercüman olacak türdendir. Umarım bu sözleri okuduğunuzda Cenâb-ı Hakk’ın ne kadar şerefli ve kıymetli kullarıyla tanıştırdığını idrak ederiz.

’Ehlullâh’ın bir kısmı, en yüksek velâyet derecesine sahip olur. Bu kimse, Allah’u Teâlâ’nın kendisini özel dostluğuna seçtiği ve bu yolda kullandığı bir kuldur. O, devamlı Allah ile beraberdir, O’nun himayesinde hareket eder. Allah ile konuşur, Allah ile görür, Allah ile alır, Allah ile verir. Allah’u Teâlâ onunla kullarını terbiye eder. Onun nazarı ile ölü kalpleri diriltir, onu vesile ederek halkı kendi yoluna çevirir. Onunla ilâhî ahlâkı ve adaleti ayakta tutar. Bu kimse devamlı Yüce Rabbini sena ve yüceltmekle meşgul olur. Rasûlullah (s.a.s.) onunla Allah’ın huzurunda övünür, sevinir. Allah onu, nefsini görmekten ve kendisine güvenmekten korur. Bu haliyle onun sözü kalpleri Allah’a bağlar. Görülmesi nefislere şifa verir. Onun bir insana teveccühü ve yakınlığı kötü huyları temizler. O herkese fayda veren bir rahmet bulutudur. Hak ile bâtılın arasını ayırt eder. O sıddıktır, Hak adamıdır. Allah’ın has dostudur, ariftir. İlhama mazhardır.’
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

Henüz hiç kimse yorum yazmadı.