Fıkhın Aydınlığında...hacının Kurban Kesmesi,
Özlenen Rehber Dergisi 80. Sayı
Soru:
Hac yapan kişiye hac kurbanının haricinde, kurban bayramından dolayı kurban kesmesi gerekir mi?
Cevap:
Hac Kurbanı:
Hacc-ı İfrâd yapan kimse, şeytan taşladıktan sonra, yaptığı hacdan dolayı isterse kurban keser isterse kesmez; ancak kurban kesmesi efdaldir.
Hacc-ı Kırân ve Hacc-ı Temettu’ yapan kimseye ise, yaptığı hacdan dolayı kurban kesmek vaciptir.
Bayram Kurbanı:
Hac yapan kimse, seferî ise ona bayram kurbanı vacip değildir. Hacı, seferî değilse ve dinen de zengin ise Mekkeliler gibi ona da bayram kurbanı vaciptir, kesmesi gerekir. (İbn-i Âbidîn, Cemre-i Akabe’de Şeytan Taşlama Babı, Kıran ve Temettu’ Haccı Babı)
Hacı Mekke’de seferi midir yoksa mukim mi?
Bir hacı, Zilhicce’nin ilk on gününde Mekke’ye girerse ve 15 gün kalmaya niyet ederse mukim olmaz. Çünkü Mina’ya ve Arafat’a çıkacaktır, bu niyetle gelmiştir. Bu sebeple Mekke de kalacağı süre 15 günden az olacaktır ve hükmen seferi olacaktır.
Eğer hacı Mina’dan Mekke’ye döndükten sonra 15 gün kalmaya niyet ederse mukim olur.
Hacının, Arafat’a ve Mina’ya gitmeden önce Mekke’de 15 gün kalma durumu var ise ve Mekke’de 15 gün kalmaya da niyet etmişse o halde Mekke’de mukim olur.
Hacı, kaldığı 15 gün müddetince bir yerde gecelemeye, diğer yerde de gündüz kalmaya niyet etse bakılır: İlk önce gündüz kalacağı yere giderse seferî olur. Lakin ilk önce gece kalacağı yere giderse mukim olur ve oradan başka yere giderse de seferî olmaz. Çünkü kişinin ikamet yeri gecelediği yerdir.
Hacı, Medine’de 15 gün kalmaya niyet ederse mukim olur. (İbn-i Âbidîn, Müsâfirîn Namazı Babı)
Bu hususta İbn-i Âbidîn şu nükteyi nakletmiştir:
İsa b. Ebâ’nın fakih olmasına sebep olan konu, hacının Mekke’de mukim olup olmayacağı meselesidir. İsa b. Ebâ, hadis okumakla meşgul bir zattır ve başından geçenleri kendisi şöyle anlatır: ’Zilhiccenin ilk on gününde bir arkadaşımla birlikte Mekke’ye girdim. Ve orada bir ay kalmağa niyet ettim. Namazlarımı da dört rekât üzerinden tamamlamaya başladım. Derken Ebû Hanife’nin talebelerinden biri bana rastlayarak, ’Sen hata ediyorsun, (namazları kısaltarak kılman lazım, seferîsin); çünkü Mina’ya ve Arafat’a çıkacaksın.’ dedi. Mina’dan döndüğümde arkadaşım çıkmaya niyet etti. Ben de ona arkadaşlık etmek istedim ve namazları kısa kılmaya başladım. Ebû Hanife’nin talebesi bana yine. ’Hata ettin; çünkü sen Mekke’de mukimsin (çünkü 15 gün kalmaya niyet ettin, namazları kısaltamazsın). Oradan (Mekke’den) çıkmadıkça seferi olamazsın.’ dedi. Kendi kendime, ’Ben bir meselede iki yerde hata ettim!’ dedim. Ve İmam Muhammed’in ilim meclisine dönerek fıkıhla meşgul oldum.’
KURBANDA ORTAKLIK
Soru:
Bir kimse kurbanlık için yetiştirdiği veya satın aldığı büyük baş hayvana, kendisinden başka altı kişiyi ortak etse caiz olur mu? İhtilaftan kurtulmak için nasıl davranmalıdır?
Cevap:
Bir kimse büyük baş bir hayvanı kendisi için kurban kesmek üzere satın alır, sonra altı kişiyi ortak ederse, istihsanen sahihtir, ama mekruhtur. Bu konuda bazıları zenginle fakir arasını ayırmıştır. Yani:
Zengin, yani kendisine kurban vacip olan kimse, kendisi için kurban etmek üzere aldığı büyük baş bir hayvana, başka altı kişiyi ortak etmesi geçerlidir. Çünkü zenginin almış olduğu bu hayvan kesim için muayyen değildir. Bununla birlikte yine başkalarını ona ortak etmesinde kerahet vardır. Zira aldıktan sonra başkalarını ortak etmesinde vaadine muhalefet vardır, çünkü bu hayvanı satın almakla onu Allah için kurban etme vaadinde bulunmuştur. Fakihler, ’Eğer zengin bir kimse büyük baş bir hayvanı kurban için alır sonra da başkalarını ortak ederse uygun olan, ortaklardan aldığı hisselerin paralarını sadaka olarak vermesidir.’ demişlerdir.
Fakir, yani kendisine kurban vacip olmayan kimse, kurban için büyük baş bir hayvan alsa, başkasını ona ortak etmesi caiz değildir. Zira fakir onu kurban için almakla onu kendisine gerekli kılmıştır. Çünkü fakirin kurban için almış olduğu hayvan, kurban için taayyün etmiştir, başkasını ortak edemez. Eğer böyle yaparsa aldığı paraları sahiplerine geri öder.
İhtilaftan kurtulmanın yolu:
İhtilaftan kurtulmanın yolu; ortaklı kurban kesecek kimselerin, kurban almadan önce ortak olmalarıdır.
Eğer alış sırasında başkalarını ortak etme niyeti yoksa, fakat kendi nefsine de gerek kılmamışsa veya başta ortaklığa niyet etmişse o zaman başkalarını ortak etmesi caizdir. (İbn-i Âbidîn, Kurban Bahsi; el-İhtiyâr, Kurban Bahsi; Fetevâyi Hindiye, Kurban Bahsi)
Henüz hiç kimse yorum yazmadı.