Özlenen Rehber Dergisi

124.Sayı

İnternette Takılmak...

Berda AKSOY ÇETİN Özlenen Rehber Dergisi 124. Sayı
İnternette takılmak
İnternet, dünya genelindeki bilgisayar ağlarını ve kurumsal bilgisayar sistemlerini birbirine bağlayan elektronik iletişim ağıdır. İnternet sözcüğü ’kendi aralarında bağlantılı ağlar’ anlamına gelen, İngilizce Interconnected Nerworks teriminin kısaltmasıdır. İnternet, üretilen bilgiyi saklama/paylaşma ve ona kolayca ulaşma istekleri doğrultusunda ortaya çıkmıştır. Günümüzde her kesimden insanın kolay ve ucuz yolla ulaşabileceği bir ağdır. İçerisinde sınırsız sayıda bilgiyi bulabileceğimiz internet, bu şekilde düşünüldüğü zaman büyük bir kütüphaneye benzetilebilir. Kullanım ihtiyacına göre farklılık gösteren internet yine insanların amacına göre de fayda ya da zarara sebep oluyor.
İnternetin Tarihçesi
İnternet üzerinden ağ sayesinde iletişim kuran bilgisayar sistemleri olan askeri iletişim sistemi Semi-Automatic Ground Environment (SAGE) ve ticari havayolu rezervasyon sistemi olan Semi-Automatic Business Research Environment (SABRE) 1950’lerin başında başlamıştır.
1966 yılının sonunda ise Robert DARPA’da çalışmaya başladı ve ARPANET projesinin önerisini yaptı, bununla birlikte ARPANET çerçevesinde ilk bağlantı 1969 yılında dört merkezle yapıldı ve ana bilgisayarlar arası ile internetin ilk şekli ortaya çıktı.
1972 yılı Ekim ayında gerçekleştirilen Uluslararası Bilgisayar İletişim Konferansı (ICCC- International Computer Communications Conference) isimli Konferansta, ARPANET’in NCP ile başarılı bir demontrasyonu gerçekleştirildi. Yine bu yıl içinde elektronik posta (e-mail) ilk defa ARPANET içinde kullanılmaya başladı. NCP’DEN daha fazla yeni olanaklar getiren yeni bir protokol, 1 Ocak 1983 tarihinde İletişim Kontrol Protokolu (Transmission Control Protokol/ internet protokol - TCP/IP) adıyla ARPANET içinde kullanılmaya başladı. TCP/IP bugün var olan internet ağının ana halkası olarak yerini aldı. 1980 yılların ortasında Savunma Bakanlığı’na bağlı (DoD) Amerikan askeri bilgisayar ağı, ARPANET’ten ayrıldı ve MILITARY NET adı ile kendi ağını kurdu. 1990 yılında NSFnet ile özel şirketlerin ortak işletmesi ile başlayan özelleştirme süreci, 1995 yılı mayıs ayında NSF’nin internet omurga işletmeciliğinden tamamen çekilmesi ile tamamlandı. 1995 yılından itibaren ABD internet omurga işletimi tamamen özel işleticilerinin elindedir.
Derin Deniz İnternet!

Sorulan her suale bir cevabı olan, kullanımının bir o kadar basit olduğu ve erişiminin telefon, tablet, bilgisayar ile sağlandığı internet teknoloji ilerledikçe dibi görünemeyen bir deniz haline geldi. Doğru ve seviyeli kullanımı beceremeyenler için boğulma olasılığı yüksek bir deniz hem de. Her yaştan insanı içine çekebilecek kadar renkli ve cazip olan sanal dünya, insanları birçok bakımdan tehdit edici bir unsur. Yararlarının da göz ardı edilemeyecek kadar fazla olması, zararlarının aşırılığını kapatmaya yetmez. Faydalı kullanabilecek kişiler için ucuz meblağlar ile elde edilen, kültürel gelişim açısından önemli bir araç fakat zihniyeti yanlış olanlar için kaçınılması gerekli olan bir silah. Gerçi şimdi insanların zihniyetleri düzgün de olsa internet başına geçtiği zaman kendisinden ödün verip farkında olarak ya da olmayarak kendini renkli dünyanın içinde buluyor. Şimdilerde insanlara birçok kolaylık sağlayan sanal ortamlar, kişinin birçok ihtiyacına karşılık verebilecek içeriğe sahip. Böyle olması da insanları daha çok sanal ortamlarda vakit geçirmeye teşvik ve tahrik ediyor. Vaktin nasıl geçtiğini anlamanın güç olduğu internet ortamı her geçen gün biraz daha zamandan, ömürden, salih amelden çalıyor. En büyük zararlarından bir tanesinin vaktin israfı olmasının yanı sıra kişileri ahlaki yönden de hataya düşürebilmesidir. Öyle ki edep sınırlarının çok ötesinde içeriklere sahip olan reklam ve çeşitli görüntülerin hemen her sitede yer alması, hatta dini içerikli hizmet sunduğunu iddida eden sitelerde bile görülüyor olması, birçok kimseyi yanlış yapmaya, kalbini karartmaya, sinesini kirletmeye yetiyor da artıyor. Terbiye sınırlarının hiçe sayıldığı bu ortamlar genç kesime daha çok hitap edici imkânlar sunuyor. Özellikle bilgisayar oyunları ile beyinlerin dağıtılması ve bağımlılık mevzuunun gerçekleşmesi hedeflenen bir durum. Bilgisayar başında daha çok vakit geçirmeye sebep olan bu oyunlar, gençlerin beyinlerini tahrip ederek psikolojik yönden de çeşitli hasarlar bırakıyor. Bunun yanı sıra yaş sınırı fark etmeyen sohbet odaları da kişileri yanlışa düşüren çok büyük bir tehdit. Aile içi kavgalara, boşanmalara ve daha nice üzücü olayların meydana gelmesine zemin hazırlayan sohbet odaları da var. Birbirini tanımayan kişiler o ortamlarda muhabbet etmeye, sonrasın da hiç tanımadığı kişiler ile ilişki kurmaya, arkadaşlık etmeye görüşmeye vs. başlıyor. Çevresinde eşine dostuna anlatmadıklarını klavye başında tanımadığı birine anlatarak rahatladığını zannediyor. Zamanla o kişi ile daha yakın oluyor, sonrasında da eşler arasında ayrılık, aile içi çatışmalar, huzursuzluklar doğal olarak görülüyor. Bunların haricinde bir de Twitter, Facebook, İnstagram, Tumblr vb. sosyal siteler var. Bu ve benzeri sosyal paylaşım siteleri de ciddi oranda zaman kaybına sebep oluyor, aynı zamanda bazen dünya gündemi üzerinde de rol oynuyor. Hatta son zamanlarda ülkede olan çoğu ayaklanışın ve yanlış anlaşılmanın sebebi de milyonlarca insan tarafından kullanılan sosyal ağ olan twitter değil midir?
Yine hayıflanması gerekilen bir durum da sanal ortamlarda yayınlanan fotoğraflardır! İnsanlar yediği yiyecekten, içtiği içecekten tutun aldığı kıyafeti hatta değil düşündüğü hissettiği bir durumu bile o ortamlarda yayınlıyor. İnsanların açlık, tokluk durumunu düşünmeden yenilen her besinin yayınlanması bir yana, bir de tesettürlü olduğunu iddia eden bayanların farklı pozlar vererek özellikle internet ortamında yayınlamaktan zevk duyması ve müstehcen her içeriği paylaşması oldukça çirkin ve Müslümanlar adına düşündürücü. ’Ben müslümanım’ diyen nicelerinin, inandıkları İslam dinin haram-helal mevzuundaki sınırlarını hiçe saydıkları, ahiret sonucu düşünülmeden nefsin hevasına kul oldukları bir fitne oldu internet iletişimi... öyle ya İslam ahlakı öze sinmeyince nefis ve şeytanın bin bir tuzakları onları bekliyor. Nasıl olsa kendisini değil fotoğraflarını gösteriyor insanlara, kendisine haram olanlara! Sanki öyle olunca hara olmuyor. Çoğu zaman ailesi, annesi, babası, kardeşleri de bu çirkinlikten haberdar olmuyor ve günah tufanı, nice genç dimağlar için tsunaminin deniz dalgaları gibi manevi bir yıkım sebebi oluyor.
İnternet iletişim amaçlı icat edilmesine karşın şimdilerde bambaşka amaçlara hizmet ediyor. Mesela internet üzerinden uçuk meblağlar ile satışa sunulan, sanal ortamda ün kazanan, sözüm ona tesettür modası adı altında sunulan giysi-tasarım adresleri var malumunuz. Hanım kardeşlerimizin mağazalardan bile alış veriş yaparken özellikle dikkat etmesi gereken bir husus olan kıyafet hassaslığı bütün açıklığı ile gözler önüne seriliyor. Dikilen kıyafetlere cinsiyeti fark etmeyen profesyonel fotoğrafçılar ile her açıdan pozlar veriyor olmaları bir yana, bir de örtülü olduğunu iddia ederek daha çok dikkat çekiyorlar. İnsanları bu şekilde etkisi altına alarak içinden çıkılmaz bir hale gelen sanal ortamlar isminden de belli olduğu gibi gerçek dışı ortamlardır. Meşru olanı bilmek araştırmak, meşru olmayandan da şiddetle sakınmak bütün Müslümanlara farzdır, hele de internet başında iş icabı olsun, keyfi olsun dolaşan herkesin, gözünün gördüğünden, kulağının işittiğinden bir gün hesaba çekileceğini hiç unutmamalıdır.
Sonuç
İnternet insanların kullanım amacına göre yarar ya da zarar veren bir araçtır. Eğer ki amacımız dini ilmi ve diğer meşru alanlar bakımından kendimize katkı sağlamak, çeşitli dergilere, sitelere, sanal ortamdaki imkanlara kolayca erişmek ise o zaman internetin faydasını görürüz. Fakat amacımız vakit doldurmak, boş işler peşinde koşmak ve saydığımız hatalara sebebiyet verecek haller içerisine girmekse o zaman tabiî ki internet zarar verir. Her şeyde önemli olduğu gibi bu durum içinde niyet çok önemlidir. İnsana diğer canlılardan ayıran akıl nimeti bahşedilmiştir. Aklını kullanarak sanal ortamları gereği neticesinde kullanırsa internet kişi için tehdit olmaktan bir nebze olsun çıkar. Değilse birey internetin albenisine kapılır, yüzecek takati kalmayan gibi boğulması kaçınılmaz olur.
Okuyucularımıza tavsiyemiz, Hakk’ın emirlerine taat şerefini terk etmeden, vakitlerinin kıymetini göz ardı etmeden nimetlerden yararlanmanın imkanını araştırmalarıdır. Çünkü zaman nimeti internette çarçur edilemeyecek kadar değerlidir. Ziyanda olmamak için vaktimizi boş işler ile tüketmemeli ahiret sermayesi yapalım diye bahşedilen ömrü isyan bataklığına terk etmmeliyiz.
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

1 kişi yorum yazdı.