Özlenen Rehber Dergisi

120.Sayı

Sizin İçin Seçtiklerimiz..

Özlenen Rehber Özlenen Rehber Dergisi 120. Sayı
Merhaba!
Yeni bir sayı ve yeni bir gündemle daha karşınızdayız. Yaratana , nasip edene sonsuz şükürler olsun.
***
Kâinatın en seçkin varlığı hiç şüphesiz insandır. İnsan hayatının en verimli olduğu dönem ise gençlik çağıdır. Bu nedenle kıymeti iyi bilinmeli önem ve ehemmiyeti çok iyi kavranmalıdır. Biz de bu önemi kamuoyuna bir kez daha hatırlatma adına ’Gençlik’ gibi son derece önemli bir mevzuyu ele aldık bu ay dergimizde kapak/dosya konusu olarak.
Gençlik; biyolojik olarak insanın gelişmekte olduğu bir dönemi ifade etmekle birlikte, zihni, ahlaki ve asıl önemli olan imâni bakımdan da gelişme ve ilerleme dönemidir. Hayatın genelinde insana lazım olacak bilgi ve beceriler büyük çoğunlukla hep bu dönemde elde edilir. İnsan dini ve içtimai birçok alanla ilgili bilgi ve becerileri bu dönemde kazanır ve bu kazandıkları ile bir ömür geçirir. Bu bakımdan; gençlik toplumun istikbalinde en mühim noktada duran bir haslettir. Toplumsal terakki, ilmi, siyasi, ekonomik, ahlaki ve kültürel hemen hemen bütün alanlar ham madde ve malzeme olarak gençlik unsurunu dikkate almaktadır, almalıdır.
Yaşadığımız çağ, dokunduğu her şeyi asli unsurundan sıyırıp tali mecralara çekme hasletini en ziyade başaran bir zaman dilimidir. Buna en belirgin örnek değişmekte olan zamana paralel değişen değerlerimiz, ahlaki ve toplumsal yargılarımız verilebilir. Bugün bizler bu değişim ve dönüşüm sarmalı içerisinde gençliğe sahip çıkma adına yeniden düşünmek ve tüm zamanlara hükmedecek, tüm dönemlerde geçerli olacak dini, ahlaki meziyetleri gençliğe kazandırmak ve yeni nesli bu medeniyetle inşa etmek mecburiyetindeyiz. Bu son derece mühim bir husustur. O derece mühimdir ki bunun haricinde hayat içerisinde cereyan edecek bütün olay ve olgular hep bu gerçeğin gölgesinde kalacak, bu hakikatin paralelinde vücut bulacaktır.
O bakımdan bugün genç nesle; Yusuf (a.s.)’ın nefsine "dur" diyebilmesini, (Yusuf, 12/23) Ashab-ı Kehf’in kendi inandıkları gibi yaşama uğruna ülkelerini terk edip bir mağarada kalmayı göze almalarını (Kehf, 18/10) Musa (a.s.)’ın gençliğindeki iffetli ve namuslu yaşantısını (Kasas, 28/23-26) ahlâksızlığın çok yaygın olduğu bir ortamda Peygamber (s.a.s.) Efendimizi ve hayat-ı şahanelerini örnek olarak sunmak, onların kendilerine Allah’ın seçkin kulları olan Peygamberleri rehber olarak görmelerini sağlamak toplumun tamamının üzerine borç olduğu bir görevdir.
***
Özlenen Rehber Dergisi olarak elinizdeki bu sayı ile 10. Yılımızı doldurmuş olmanın sevinç ve mutluluğu içerisindeyiz müyesser kılana hamdolsun. Globalleşen dünyada maddi ve manevi erozyona tabi tutulan zihinlerin üzerindeki esareti kaldırmak, genç dimağlara Hakkı ve hakikati yerleştirmek, İslam’ın güzelliklerini bunlardan bîhaber olan sadırlara nakşetmek gibi büyük gayelere matuf olmaya gayret ettik Yüce Yaratıcının lütfuyla. Özlenen Rehber Dergisi olarak biz yayın anlayışımız gereği okunabilir, topluma dünya ve ahiret işlerinde faydalı, hayırları ikmal etmeye kendisini adamış bir dergi olmaya çalıştık, çalışıyoruz. Bu noktada mükemmeliz demiyoruz. Eksiklerimiz mutlaka vardır. Bundan dolayı Allah hepimizi affetsin. Bunu dillendirmekle niyetimizi ortaya koymaya ve buna muvafık kılması için Rabbimize dua mahiyetinde niyazda bulunmaya gayret ediyoruz hepsi bu.
10 yıl önce başlayan bu yolculukta bizlere bu hayırların ulaşmasında vesilemiz olan Abdullah Farukî el-Müceddidî (k.s.) Hazretlerini bir kez daha hayırla yad ediyoruz. Maddi manevi yardımlarını üzerimizden hiç esirgemeyen Değerli Genel Yayın Yönetmenimiz, Başyazarımız Muhterem Muzaffer Yalçın Hocaefendi başta olmak üzere bugüne kadar emeği geçen bütün kardeşlerimize, yazarlarımıza, il temsilciliklerimize ve siz değerli okurlarımıza sonsuz teşekkür ediyoruz.
Sizleri beğenerek okuyacağınızı umut ettiğimiz, yeni sayımızla baş başa bırakıyor, daha nice 10 yıllara ulaştırmasını Rabbimizden niyaz ediyoruz.
Gelecek sayımızda buluşmak duasıyla…
Allah’a emanet olun…
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

Henüz hiç kimse yorum yazmadı.