Soru:
Sakalı kesmenin hükmü nedir? Sakalı bir tutam yani bir kabza veya daha fazla uzatmanın hükmü nedir? Sakalın yanlarından almanın hükmü nedir? Erkeğin kaşlarından, yüzünün kıllarından veya kirpiklerinden alması caiz midir? Boğazdaki kılları tıraş etmek caiz midir? Bıyığın uzunluğunun miktarı ne kadar olmalıdır? Bıyığı kısaltmayıp uzun bırakmanın hükmü nedir? Bıyık ve sakaldaki beyaz kılları yolmanın hükmü nedir? Alt dudaktaki kılları yolmanın hükmü nedir? Burundaki kılları yolmanın hükmü nedir? Göğüs ve sırttaki kılları yolmanın hükmü nedir? Sakalı kesmede zaruret olur mu?
Cevap:
Sakal ve sakal ile ilgili konularda ilk önce hadisleri, sonra da âlimlerimizin görüşlerini zikredeceğiz.
Ebû Ümâme (r.a)’dan rivayetle; Ensar’dan bir grup yaşlı Rasûlullah (s.a.v)’e:
"Ey Allah’ın Rasûlü, Ehl-i Kitâb sakallarını kısa kesip bıyıklarını uzatıyorlar.’ dediklerinde Rasûlullah (s.a.v):
"Bıyıklarınızı kesin, sakallarınızı uzatın, Ehl-i Kitab’a muhalefet edin!" cevabını verdi. (Heysemî)
İbn-i Ömer (r.a)’dan Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
’Bıyıkları kesin (kazıyın), sakalları çoğaltın (uzatın) ve müşriklere muhalefet edin.’ Bir diğer rivayette ise; ’Mecusilere muhalefet edin.’ buyrulmuştur. (Müslim; Beyhakî, Kübra)
Hz. Âişe (r.anhâ)’dan rivayette Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
"On şey fıtrattandır: Bıyığın kesilmesi, sakalın uzatılması, misvak, istinşak (burna su çekmek), mazmaza (ağza su çekmek), tırnakları kesmek, parmak mafsallarını yıkamak, koltuk altını yolmak, etek traşı olmak, intikâsu’l-mâ yani istinca yapmak." (Müslim, 56, 261)
Hadiste geçen ’fıtrat’ kelimesini âlimler; "Uymamız emredilen bizden önceki Peygamberlerin sünneti" diye açıklamışlardır.
Kisra’nın elçileri, Rasûlullah (s.a.v)’i Yemen’e götürmek için ve Kisrâ’nın tehditlerini içeren bir mesajla huzura çıktıklarında Rasûlullah (s.a.v) elçilerin bıyıklarını uzatıp sakallarını kısalttıklarını gördü, onlara bakmak istemedi ve şöyle dedi:
"Yazıklar olsun size! Bunu size kim emretti?" Onlar:
"Rabbimiz (yani Kisrâ) emretti." deyince, Rasûlullah (s.a.v):
"Lakin benim Rabbim bana sakalımı uzatıp bıyığımı kısaltmamı emretti." buyurdular. (İbn-i Kesir, el-Bidâye; Ebû Nuaym, Delâil)
Ebû Ümâme (r.a)’dan rivayetle; Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
’Muhakkak Yahudiler bıyıklarını uzatır, sakallarını kısaltırlar. Onlara muhalefet edin.’ (Ahmed b. Hanbel, Müsned)
Farklı yollardan gelen bu rivayetler, Müslümanların yüzlerine verecekleri şekli tarif etmektedir. Buna göre, şu şekilde olacaktır:
1- Bıyıklar kesilecek.
2- Sakallar uzatılacak. Böyle yapmak Rasûlullah (s.a.v)’in ve geçmiş Peygamberlerin sünneti olup, emredildiği gibi müşriklere, Yahudi ve Hıristiyanlara muhalefet için gereklidir.
Sakalı kesmenin hükmü nedir?
Hanefîlere göre; erkeğin sakalını kesmesi haramdır. Bütün sakalı kazıtmak Hint Yahudileri ile Acem Mecusîlerinin işidir. (İbn-i Âbidîn; el-Cezîrî; Celal Yıldırım)
Peygamber Efendimiz bıyığı tıraş etmeyi ve sakalı bırakmayı emretmiştir. Bir hadîs-i şerifte ’sakallarınızı salıverin’ buyrulmuştur. İmam Muhammed, Ebû Hanife’den naklen; ’Salıvermekten maksat; sıklaşıp çoğalıncaya kadar sakalı bırakmaktır.’ demiştir. (Müslim) (el-İhtiyâr; Celal Yıldırım)
Şafiîlere göre; sakalı kazımak mekruhtur. (İmam Şafiî’den gelen bir rivayette ise haramdır.) (el-Cezîrî; Celal Yıldırım)
Mâlikîlere göre; sakalı kazımak haramdır. (el-Cezîrî; Zuhaylî)
Hanbelîlere göre; sakalı kazımak haramdır. (el-Cezîrî; Zuhaylî; Celal Yıldırım)
Sakalı bir tutam yani bir kabza veya daha fazla uzatmanın hükmü nedir?
Hanefîlere göre; sakalı sünnet miktarı uzatmak sünnettir. Sünnet miktarı, bir kabza (yani bir tutam) miktarıdır. Yani kişi sakalını kabzasına alır, kabzasından arta kalanı keser. Sakalın bir tutamdan fazlasını kesmek sünnettir. İmamı Muhammed’in görüşü budur ve bunu İmam Âzam’dan nakletmiştir. Kabza miktarından uzun olarak da bırakılabilir; ama aşırı derecede uzatılması sünnete aykırıdır.
Peygamber (s.a.v)’den sakalının ucundan ve yanı başından aldığı rivayet olunmuştur. (Tirmîzî)
"Bıyıkları tıraş edin (kazıyın), sakalları çoğaltın (salıverin, serbest bırakın)!" Hadisinin ravisi olan İbn-i Ömer’in, sakalının bir tutamdan fazlasını aldığı sahih rivayetle nakledilmiştir. (Buhârî) (İbn-i Âbidîn; el-İhtiyâr; Fetevâyi Hindiye; Celal Yıldırım)
Mâlikîlere göre; sakalın çok uzatılması mekruhtur.
Hanbelîlere göre; sakalın bir tutamından fazlasını kesmede bir sakınca yoktur. Sakalı olduğu gibi bırakıp hiç kısaltmama ise mekruhtur. (el-Cezîrî)
Rivayete göre; Hz. Ömer (r.a), sakalını fazla uzatan birini görünce sakalından asılarak ikaz etmiş, arkadan da birisine emrederek bir tutamdan fazlasını kestirmiştir. Sonra da adama yönelip:
"Git saçını düzelt!" diye emretmiş ve "Niye sizden bazıları kendine bakmayıp, yırtıcı hayvanlardan biri gibi başıboş bırakıyor?" demiştir. (Kütüb-i Sitte, c.7, s.514)
Sakalın yanlarından almanın hükmü nedir?
Sakal uzadığı zaman etrafından almada bir sakınca yoktur, caizdir. Peygamber (s.a.v)’in sakalının ucundan ve yanı başından aldığı rivayet olunmuştur. (Tirmîzî) (İbn-i Âbidîn; Fetevâyi Hindiye; Celal Yıldırım)
Erkeğin kaşlarından, yüzünün kıllarından veya kirpiklerinden alması caiz midir?
Hanefîlere göre; yüzden tüylerin sıyrılması haramdır. Ancak erkeğin, muhanneslere (kadınlaşmış erkeklere) benzememek şartıyla kaşlarından ve yüzündeki (yanaklarındaki) tüyleri almasında bir beis yoktur. (İbn-i Âbidîn; Fetevâyi Hindiye; Celal Yıldırım)
Hanbelîlere göre; kaş ve yanaktaki tüylerin alınması caizdir. (el-Cezîrî)
Boğazdaki kılları tıraş etmek caiz midir?
Hanefîlere göre; Ebû Yusuf’tan gelen bir rivayete nazaran boğazın kıllarını tıraş etmekte bir beis, sakınca yoktur. (İbn-i Âbidîn; Fetevâyi Hindiye; Celal Yıldırım)
Hanbelî ve Mâlikîlere göre; boğazın altındaki kılları almak mekruh değildir, yani alınmasında bir sakınca yoktur. (Zuhaylî)
Bıyığın uzunluğunun miktarı ne kadar olmalıdır?
Hanefîlere göre; değişik görüşler vardır:
- Bıyığı kısaltmak güzeldir. Bu kısaltmanın miktarı, üst dudağın ucu görünecek kadar bıyığı kırpmaktır. Bıyığı tamamen tıraş etmek ise sünnettir. Tıraş etmek kısaltmaktan daha güzeldir. (el-İhtiyâr; Zuhaylî)
- Bıyıkları dipten tıraş etmek bidattir. Fakat bazıları ’bıyıkların dipten tıraş edilmesi sünnettir dediler. (İbn-i Âbidîn)
- Ashâb’tan Ebû Saîd, Ebû Esyed, Râfi’ İbn-i Hudeyc, Sehl İbn-i Sa’d, Abdullah İbn-i Ömer, Cabir, Ebû Hureyre (r.anhüm) gibi Sahâbelerin, bıyıklarını dipten kestikleri rivayet olunmuştur. (Tahâvî)
Mâlikîlere göre; bıyığı kısaltmak sünnettir. Bu kısaltmanın miktarı, dudakların uçları görülecek şekilde bıyıklardan almaktır. İmam Mâlik; bıyığını tıraş edenleri cezalandırmak (te’dîb etmek) gerektiğine hükmetmiştir. (el-Cezîrî; Zuhaylî)
Hanbelîlere göre; bıyığı dipten kazımakla biraz uzatmak arasında muhayyerlik vardır. Ancak kısaltmada mübalağa etmek, yani kazımak sünnettir. (el-Cezîrî; Zuhaylî)
İmam Ahmed, bıyığını son derece kısa keserdi. Kendisine bıyık hususunda sorulunca da kısa kesileceğini söylemiştir.
Şafiîlere göre; bıyığı, dudağın kırmızılığı görünecek şekilde kısaltmak sünnettir. Tümden tıraş edilmesi veya dipten kesilmesi mekruhtur. (el-Cezîrî; Zuhaylî)
Hz. Âişe (r.anhâ) şöyle rivayet eder: Rasûlullah (s.a.v), bıyıkları uzamış bir adam görmüştü: "Bana bir makas, bir de misvak getirin!" buyurdu. Sonra misvakı bıyığının bir tarafına koyup üzerinden taşan kısmı (makaslayıp) aldı." (Bezzâr)
Yukarıdan anlaşılacağı üzere; bıyığın dudak gözükecek şekilde kısaltılmasının gerek olduğu hususunda ittifak edilmiş, fakat bıyığın dipten kazınması hususunda ise ihtilaf edilmiştir.
Bıyığı kısaltmayıp uzun bırakmanın hükmü nedir?
Bıyığı kısaltmayıp uzun bırakmak sünnete aykırıdır. İster sakalla beraber olsun ister yalnız başına olsun bıyığı kısaltmaktaki emir mutlaktır. Sakal uzatmayıp sadece bıyık uzatmak zaten sünnete aykırı bir harekettir.
Bu hususun ehemmiyeti hadislerde ifade edilmiştir:
Zeyd İbn-i Erkâm (r.a)’dan rivayetle Rasûlullah (s.a.v) buyurdular ki:
’Bıyığından kim almazsa bizden değildir.’ (Tirmizî, Edeb 16)
İbn-i Abbas (r.a)’dan rivayetle Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
’Bıyığı almak dindendir.’ (Beyhakî, Şuabu’l-İman)
’Bıyığını uzatanın Allah Teâlâ duasını kabul etmez.’ (Deylemî)
’Bıyığını kısaltan bir adam gördüğünüzde, işte o sizin en hayırlılarınızdandır. Bıyığını uzatan bir adam gördüğünüzde, o da sizin en şerlilerinizdendir.’ (Deylemî, Ahkâmu’l-Mezâhib)
Bıyık ve sakaldaki beyaz kılları yolmanın hükmü nedir?
Hanefîlere göre; ağarmış kılları sakal ve bıyığın arasından çekip yolmak mekruhtur. Beyaz kıllar nur ve vakardır. Ancak (İbn-i Âbidîn gibi) bazı âlimler süs için olmamak şartıyla sakal veya bıyıktaki beyaz kılları koparmakta bir beis yoktur, demişlerdir. (Zuhaylî; Fetevâyi Hindiye; Celal Yıldırım; İbn-i Âbidîn; Gazâlî)
Amr İbn-i Şu’ayb (r.a)’dan rivayetle Rasûlullah (s.a.v)buyurdular ki:
’Saçtaki akları yolmayın. Zira bir kimse Müslüman iken, tek bir kıl bile ağarmış olsa bu, kıyamet günü onun için mutlaka bir nur olur.’ (Ebû Dâvûd, Teraccül)
Diğer bir rivayette de şöyle denmiştir: ’Allah ona bu sebeple sevap yazdı, onun sebebiyle ondan günah affetti.’
Alt dudaktaki kılları yolmanın hükmü nedir?
Hanefîlere göre; alt dudağın iki tarafındaki kılları koparmak, tıraş etmek bidattir. Rasûlullah (s.a.v)’in bu kısmı tıraş etmediği rivayet edilmiştir. (Fetevâyi Hindiye; Celal Yıldırım; İbn-i Âbidîn; Gazâlî)
Burundaki kılları yolmanın hükmü nedir?
Hanefîlere göre; burundaki kılları çekmek doğru değildir. Çünkü bu hastalık yapar. (Fetevâyi Hindiye; Celal Yıldırım; İbn-i Âbidîn)
Şafiîlere göre; burundaki kılları yolmak mekruhtur. Uzaması halinde ise kesilmesi sünnettir. (el-Cezîrî)
Göğüs ve sırttaki kılları yolmanın hükmü nedir?
Hanefîlere göre; göğüs üzerindeki ve sırttaki kılları tıraş etmek edebe aykırıdır. (Fetevâyi Hindiye; Celal Yıldırım; İbn-i Âbidîn; el-Cezîrî)
Mâlikîlere göre; göğüste, ellerde ve kaba etlerdeki tüyleri yolmak mubahtır. (el-Cezîrî)
Sakalı kesmede zaruret olur mu?
Sakalı kesmek zaruret durumunda caizdir. Mesela; kişinin çalıştığı işyeri, sakalı ve bıyığı kesmeyi mecbur kılıyor ise bu durumda sakalı ve bıyığı kesmek ’zaruretten’ dolayı caiz olur. Aynı şekilde sağlık nedeniyle sakal, bıyık veya vücuttaki diğer tüyleri kesmekte de bir sakınca yoktur.
İmam Gazâlî sakal hakkında şöyle demiştir:
’Sakal erkeğin süsüdür. Allah Teâlâ’nın yarattığı bazı melekler vardır ki aralarında yemin ederken: ’Âdemoğlunun yüzünü sakal ile ziynetlendiren Allah’a yemin olsun!’ derler. Sakal yaratılışın tamamındandır, dış görünüşte erkek kadından sakal ile ayrılır. Garîbu’t-Te’vîl’de: ’(Allah), hilkatte (yaratılışta) dilediğini ziyade eder.’ (el-Fâtır, 35/1) âyetindeki ’ziyadeden’ murat sakaldır, denmiştir. Sakal hiçbir zaman çirkin değildir, vakardır, şereftir, sahibi için hürmet ifadesidir.’
Faydalanılan Eserler:
1. İbn-i Âbidîn, Güzelleşme ve Süslenme, Alış-Veriş, Bakma ve Dokunma Babı.
2. el-İhtiyâr, c.4, s.155.
3. Fetevâyi Hindiye, c.12, s.133.
4. el-Cezîrî, Dört Mezhep Fıkhı, c.3, s.1120.
5. Vehbe Zuhaylî, Dört Mezhep Fıkhı, c.1, s.223.
6. Mültekâ, c.4, s.122.
7. İhyâ Ulumiddîn, c.1, s.377.
8. Celal Yıldırım, c.4, s.205.
9. Kütüb-i Sitte, İbrahim Canan.
Sakal ve Bıyık Kesmenin Hükmü Nedir?
Özlenen Rehber Dergisi 107. Sayı
Henüz hiç kimse yorum yazmadı.