Ezelden ebede kadar salât ve selâmların en güzeli Nebiler Serveri Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimiz üzerine olsun.
O’nun insanlığa getirdiği ilâhî mesajları, dakikalara, saatlere sığdırarak ifade etmek mümkün değildir. O’nun doğumu ile âlemleri nur, huzur ve sevinç kaplamış, insanlığın içine düştüğü zulüm, karanlık, küfür ve şirk bataklığı rahmet deryasına dönüşmüştür.
O’nun aslı nur, bakışları sürur, teni gül, sözleri hakikatti. Onun tek bir derdi, tek bir düşüncesi vardı, o da ümmetiydi. Ümmetini çok sever, onların üzerine titrerdi. Çağdaşlarına ’Ashabım’ der, O’nu görmediği halde sevenlere de ’kardeşlerim’ derdi. Rabbimiz (c.c.) da O’na (a.s.) ’Habibim’ demişti. Arkadaşları O’nun için canlarını seve seve vermişti.
Miraçta meleklerin geçemediği makamları geçmiş, dünyada Rabbini görme şerefine ermişti. ’Allah Teâlâ’ O’nun yüce ahlâkını ayetlerle övmüş: ’Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik’ demişti. Ona uyanlar yıldızlar gibi yükselip cennetle müjdelenmişlerdi.
O dünyaya gelmeden insanlık koyu bir cehalet ve şirk karanlığına gömülmüş, kalpler taşlaşmıştı. Babalar kız çocuklarını diri diri toprağa gömer, bundan pişmanlık duymazdı. Babalar çocuklarını hiç öpüp okşamazlardı. Yüreklerde merhamet duygusu yer almazdı. Daha doğrusu merhametin adı hiç anılmazdı. Güçlü olan zayıfı ezer, kadınlar ve zayıflar köle diye alınıp satılırdı. Emanet duygusu kalmamıştı. Kan davaları, kabile savaşları bitmek tükenmek bilmiyordu.
Yâ Rasûlallah! Senin gelişinle karanlıklar aydınlığa kavuştu. Kavgaların yerini kardeşlik aldı. Çocuklar hayat buldu. Kadınlar anne oldu, yâr oldu. Annelerin ayaklarının altı, onlara saygı, sevgi ve hürmet, evlâd için cennete yol oldu.
Efendimizce mü’minler, ’birbirlerine kenetlenmiş bir binanın tuğlaları gibidirler. Eğer mü’minler birleşirse bir kâle meydana getirirler.’ Hani Mehmet Akif Ersoy demişti ya: ’Toplu vurdukça yürekler, onu top bile sindiremez’
Peygamber Efendimiz bize ve bütün insanlığa sevgi getirmiştir, barış getirmiştir, adalet ve merhamet getirmiştir. O Yüce Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hiç kalp kırmamış, kalp kırmayı Kâbe’yi yıkmaktan daha büyük suç saymış, eliyle hiçbir canlıya vurmamıştır.
Efendimiz (a.s.) verdiği sözü daima tutmuş, bir sözü üzerine üç gün bulunduğu yerde beklemiştir. Asla yalan söylememiş yalanı en büyük suç saymıştır. Bazı günahları işlese bile müslümanın asla yalan söylemeyeceğini söylemiştir. Kimseyi aldatmamış, aldanmamıştır da. ’Bizi aldatan bizden değildir’ demiştir.
Gıybet etmemiş, gıybet edenleri din kardeşinin etini yemek kadar çirkin bir davranış yapmakla uyarmıştır. Öksüz ve yetimleri korumuş, anne babaya itaati tavsiye etmişti. O hiçbir zaman israf etmemiş, israfı yasaklamış: ’İsraf edenleri Allah sevmez’ âyetiyle insanları uyarmıştır.
Her işini zamanında yapmış. ’Bugünün işini yarına bırakma’ kavlinde uyarıda bulunmuştur. Asla kibirli olmamış, hep mütevazı olmuştur. İnsanların yüzlerine karşı övülmesini yasaklamıştır.
İyi bir eş, iyi bir baba, iyi bir dede, olmuştur. Çocuk ve torunlarını hep sevmiş, öpmüş, onlar için ibadetini ya kısa kesmiş ya da oyunlarını bozmamak için uzatmıştır. Hep kendi işini kendi görmüş ve ’Sizin en hayırlınız insanlara en çok faydalı olanlarınızdır’ buyurmuştur.
Akraba ziyaretini ve iyi komşuluğu daima tavsiye etmiş, ’Kim ömrünün uzamasını ve kazancını artmasını istiyorsa akrabasını ziyaret etsin’, ’Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir’ buyurmuştur.
Ağzından hiç kötü söz çıkmamıştır. Edep ve ahlâk incisi Efendimiz (s.a.v.) ’Büyüklerini saymayan, küçüklerini sevmeyen bizden değildir’ der, az konuşur, boş konuşmayı hoş görmez, ’Ya hayır söyle ya da sus’ düsturunu ölçü ve ahlâk edinmemizi isterdi. Kısaca Server-i Kâinât Efendimiz (a.s.), güzel ahlâkın sembolü. ’Ben güzel ahlâkı tamamlamak üzere gönderildim’ ’Beni Rabbim terbiye etti, terbiyemi ne güzel yaptı’ ’Kıyamet günü mizanda güzel ahlâktan daha ağır gelen bir amel yoktur’ ’Bir babanın çocuğuna güzel ahlâktan daha güzel bir miras bırakamaz’ buyurarak, Rabbimizin Kendisi ile insanlığa açtığı nimete ve tutunulması gereken hakikate dikkat çekmiş, hedef koymuş, yol göstermiştir.
Efendimiz (s.a.v.), insanların kıymetini bilmediği iki şeyin sağlık ve boş vakit olduğunu haber vermiş, her halde Allah’a kullukla, Zikrullah’la, Efendimiz (s.a.v.)’e bol bol Salât-ü Selâm getirmekle, günahlarımıza istiğfar’la, İslâm’ı anlayıp yaşama ve bu maksada uygun ilim gayreti içinde bulunmakla vaktimizi ihya etmemizi emretmişti.
Efendiler Efendisi (a.s.), cennette kendisinin en yakın komşularının O’na en çok salâvat okuyanlar olacağını müjdelerdir. O, sünnetlerine uymayı vasiyet etmiş, ahir zamanda sünnetine uyanları yüz şehit sevabıyla müjdelemiştir.
Yüce Mevlâm O’ndan ve O’na uyanlardan razı olmuştur. O bize âlemlerin en değerli mirası olan Kur’an ve Sünneti bırakmıştır. Onlara sıkı sıkıya sarılanların iki cihanda da mutlu olacaklarını haber vermiştir.
- Ey Nebiler Serveri Efendimiz (s.a.v.)! Sen’in makamın öyle yücedir ki, O makama ’Mahmud’ denilecektir. Gökte melekler ona istilam edecektir. Mahşerde insanlar onda şafaat dileyecek, ümmetine Kevser şarabı ikram edecektir.
- Yâ Habiballah! Aradan tam 14 asır geçti, yetimlerinin yüzü gülmez oldu, ümmetin o kadar çaresiz duruma düştü ki kendisine yapılan haksızlıkların ve kendine yaptığı haksızlığın hesabını sormaz, soramaz oldu. Kan ağlayan ümmetin, ne vicdan muhasebesi yapacak gücü, ne de huzurunda duracak yüzü kaldı.
- Ey Peygamberler Sertâcı Efendimiz! Seninle gönül bağımsız kopunca; kardeşlik bağımız da, akrabalık bağımız da, komşuluk bağımız da koptu. Kopan bağlarımıza çare Sizsiziniz Efendim. Sevginizdir Efendim. Lutfedin, esirgemeyin bu nâçar ümmetinizden…
- Yâ Rasûlallah! Nasıl ki çorak topraklar suya hasretse, yaralı gönüllerimiz sana hasrettir. Bu yaralı gönüllerimizde ümit dolu bekleyişini boş çevirme. Bir an için dahi olsa kon şu gönüllere…
Salât ve Selâmların en ekmeli İki Cihan Sultanı Efendimize olsun.
Seni Özledik Ey Nebi!..
Özlenen Rehber Dergisi 87. Sayı
Muhammed Emin diyorlardı sana Müinlerin mazlumların sığınağıydın sen Söyle şimdi nereye kime gidelim Ya Muhammed kin ve nefret sarmış her yanımızı merhamet çekip alınmış kalbimizden söyle şimdi nereye kime gidelim Ya Muhammed allah razı olsun bu güzel paylaşımınız için peygamber efendimie olan özlemimizi dile getiren ufacık bir şiirde ben eklemek istedim SAYGILARIMLA