Cömertlik, mal ve imkânı gönüllü olarak ve karşılık beklemeden gerekli yerlerde ve gerektiği ölçüde başkalarının yararına harcamaktır. Hemen belirtmek gerekir ki, İslam dini cömertliği insanın sahip olması gereken temel erdemlerden birisi olarak kabul etmiştir. Kur’ân-ı Kerim’de karşılıksız cömertlik anlamına gelen ’kerim’ kavramı yüce Allah’ın sıfatları arasında geçmekte;(1) O’nun ikram sahibi olduğu belirtilmektedir.(2) Yine Kur’ân-ı Kerim’de, cömertliğin tezahürlerinden olan yardımın, kendi canı çekmesine rağmen, karşılık beklemeden(3) gösteriş yapmadan, kimseyi incitmeden, başa kakmadan,(4) sahibinin yanında değer taşıyan maldan(5) yapılması istenmiştir. Her konuda Yüce Kur’ân’ın prensiplerini uygulayan Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) de söz ve davranışlarında cömertliğe gerekli değer ve önemi vermiştir. Öyle ki O, kendisini çok yakından tanıyan sahabiler tarafından ’insanların en cömerdi’ olarak tanıtılmış,(6) cömertliğinin Ramazan ayında daha da arttığı(7) belirtilmiştir. Kaynaklar O’nun cömertliğini yağmurla mukayese ederler ve hayır konusunda bereket yağmurlarından daha cömert olduğunu kaydederler.(8) Buradaki karşılaştırma çok dikkat çekicidir. Nasıl ki yağmurdan herkes, söz gelişi inansın inanmasın, salih ya da mücrim, zengin ya da fakir, hangi yaşta olursa olsun bütün insanlar istifade ederse, O’nun cömertliğinden de her kes faydalanmıştır. Peygamber Efendimizin kendisinden istenen bir şeye asla ’yok’ demediği, varsa verdiği, yoksa da isteyenin başkalarından satın alıp, borcu kendi üzerine havale etmesini istediği bilinmektedir.(9)
Cömertlik, servet edinme duygusuyla harcama yapmaktan kaçınmayı ifade eden ’cimrilik’ ile, kişinin kendine ait veya sorumluluğu altındaki mal veya imkanı gereksiz yere harcamasını ifade eden ve ’israf’ diye adlandırılan iki aşırılığın arasında bulunur. Kur’ân-ı Kerim’de müsrifler kötülenip israf reddedilirken, israf ve cimrilikten uzak olarak dengeli harcamada bulunanlar övülür.(10) Kur’ân-ı Kerim’de insanlar hayra, ihsana, yardıma teşvik edilirken, cimrilik gösterenlerin bu davranışlarının kendileri için iyi olmadığı ve bilakis fena olduğu,(11) Allah’ın cimrileri sevmediği,(12) cimriliğin zararının, cimri insanın bizzat kendine dokunacağı,(13) cimrilikten korunanların kurtuluşa ereceği,(14) cimrilik edenin düştüğü zaman malının kendisine fayda sağlamayacağı,(15) bildirilmektedir.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) cimriliği kötülemiş, bu sıfattan Allah’a sığınmıştır.(16) Kendisinin de cimri olmadığını açıkça ifade etmiştir. İnsanlar hakkında düşünülebilen küçük düşürücü huylardan birisinin cimrilik olduğunu bildirmiştir.(17) Cimrilik duygusuyla imanın bir arada olmayacağını söylemiştir.(18) Bir Hadis-i Şeriflerin de, mal hırsını demir zırha benzetmiş, cömert insanla cimri insanın mukayesesini şu şekilde yapmıştır:
’Cömert insandaki yardım duygusu mal hırsını yenip kişi cömertlik yaptıkça üzerindeki zırh genişler. Böyle bir kişide mal hırsının ve cimrilik duygusunun baskısı gittikçe azalır. Cömert kimse aynı zamanda başkalarının sıkıntılarını hafifletmiş olmaktan dolayı huzura kavuşur. Buna mukabil cimri insandaki mal hırsı, kendisini gittikçe sıkan bir zırh gibi rahatsız eder. İnsanların sıkıntı içinde olduklarını görmekten dolayı da vicdanen rahatsız olur. Buna rağmen cimriliği yüzünden vicdanını rahatlatacak iyilikler yapamaz. Böylece cimrilik duygusu kendisini tam bir psikolojik baskı altına alır.’(19) Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz (s.a.v.) cimrilik sebebiyle bazı milletlerin geçmişte helak olduklarını şu sözleriyle bildirmiştir: ’Cimrilikten sakının! Çünkü cimrilik sizden öncekileri helak etmiş; onları birbirlerinin kanlarını dökmeye, haramlarını helal saymaya sevk etmiştir.’(20)
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) hemen hemen her konuda cömert davranmamızı emretmiş ve cömert davrandığımız vakit meleklerin dahi bizim için dua ve niyazda bulunacaklarını Ebu Hureyre Efendimizden rivayet edilen şu hadislerinde bize haber vermiştir:
’Her sabah iki melek iner, biri: ’Ya Rabbi! Cömert olana malının karşılığını ver’ der. Diğeri de: ’Ya Rabbi! Cimrilik edenin de malını telef et’ diye dua eder.’ (21) buyuruyor.
Rabbimiz bizleri, mal kazanma hırsının kalplerin çoğunda hâkim olduğu, helal-haram demeden dünyalık kazanmanın derdine düşüldüğü günümüzde Rabbimizin ve O’nun Rasûlü’nün bu emir ve tavsiyelerine sımsıkı tutunup, kurtuluşa eren kullarına katsın. Âmin.
1) İnfitar sûresi, 6.
2) Rahman sûresi, 26-78.
3) İnsan sûresi, 7-9.
4) Bakara sûresi, 262-265.
5) Âl-i İmran sûresi, 92.
6) Müslim, II, 1802.
7) Müslim, Hadis No: 1803.
8) İbn Sa’d, II/8195.
9) Müslim, II/1805-1806.
10) Nisâ sûresi, 6; Furkan sûresi 67.
11) Âl-i İmran sûresi, 180.
12) Nisâ sûresi, 36-37.
13) Muhammed sûresi, 38.
14) Teğabün sûresi, 16.
15) Leyl sûresi, 8-11.
16) Buharî
17) İbn Hanbel, II/320.
18) İbn Hanbel, II/256, 340.
19) Buharî.
20) Müslim.
21) Buharî, Zekât 27.
İnsanların En Cömerdi Peygamber Efendimiz
Özlenen Rehber Dergisi 87. Sayı
Henüz hiç kimse yorum yazmadı.