Ramazan Ayı İle İlgili Bazı TerimlerORUÇ: Hakk’ın emri karşısında teslim olmanın en belirgin şekli ve sadece O’nun rızası için arzuları dizginleme ve isteklere gem vurma hâlidir. Hayırlı olana talip olma ama bunun yanında da meşakkat ve sıkıntılara göğüs germedir. Oruç, içerisinde buram buram ihlâsın koktuğu, bedenin zekâtı, kulun yaparken insanlara gösteremeyip Rabbi ile arasında var olan akittir, misaktır, ahittir oruç.İMSAK: İnsanın bütün azalarına ’harama meyletmeyin’ feryadını haykırmasıdır. Kendini tutmak ve engellemek gibi manaları ihtiva eder. Aklına ve düşüncesine mukayyet olma, midesine ve nefsine dur deme ânıdır. İmsak, karanlığın aydınlığa terfi ettiği zamandır. Allah için nefsine koyduğu yasaklar neticesinde kulun Hak gayrısı bâtıl düşünce ve heveslerden temizlenmesi, aklanıp aydınlığa çıkmasıdır.SAHUR: Seher vaktinde Hakk’ın rızası için uykuyu bölmek, gönlü ve ruhuyla Rabbine dönmektir. Seherlerin feyiz ve bereketinden bütün benliğini nasiplendirmek, O’na kulluk edebilmenin sürurunu yüreğinde hissedebilmektir. Asıl en önemli olanı ise, seherde sahur vakti davet-i Rasûle icabet etme anıdır: ’Sahura kalkıp sahur yemeği yiyiniz, zira sahurda bereket vardır.’ (Buharî, Savm 20; Müslim, Siyam 45)İFTAR: Bayrama eşdeğerdir. Sabah imsak vaktinden akşamın bu saatlerine kadar istek ve arzularını frenleyen; nefsin, önce Hakk’ın emrine teslim oluşunun, ardından da önünde emrine amade kılınan Hakk’ın ikramı, nimetlerin neşesini hissettiği ve temaşa etmekte olduğu sonsuz ve bir o kadar da eşsiz kudret ve kuvvetin yüceliğini gönlünün derinliklerinde duyduğu ulvi olgudur. Hakk’ın ihsanı olan nimetlerden tatmin oluncaya kadar faydalanabileceği biz zamandır. (Umdetü’l-Kari 10/302)FİTRE: Var olmanın zekâtıdır. İnsanın nutfe ile başlayan yolculuğunun, şu an itibariyle kendi varlığına dönüşmüş olmanın ve bu dönüşümü yapan Kudretin emsalsiz tezahürü karşısındaki hayranlığını ve hayretini ifade eden yine bu emsalsiz kudret karşısında O’nun adına O’nun istediği yerlere O’nun istediği şeyleri ve yine O’nun istediği kadar vermesidir. Hayatta olmanın şükrüdür. Ruh ve beden bütünlüğüne sahip olarak aklını ve diğer bütün azalarını O’nun müsaade ettiği çerçevede özgürce kullanabilmenin minnetkârlığıdır.İTİKAF: Uzlet hâlidir. İnsanın zihnini fikrini ve sair bütün azalarını kuşatan ve tesiri altına alan, oyun ve eğlenceden ibaret olduğu eskimez nağmelerle dile getirilip ifade edilen dünya ve dünyalıklardan sıyrılmak, ruhu hapsolunduğu kabuğunun dışına çıkarmak, hayatın bunca telaşesi ve sıkıntısı içerisinde belli bir süre de olsa Rab ile baş başa kalmak, zihinsel ve duygusal açıdan kendisini masivalardan soyutlayarak Ezel ve Ebed Sultanı’nın kapısına bend olmaktır.