HAK DOSTU HZ. ABDULLAH FARUKÎ HOCAEFENDİ
VUSLATININ 6. YILINDA DA BİNLER
TARAFINDAN RAHMETLE ANILDI.
Binlerin buluştuğu bu programda unutulması zor ve gönüllerde iz bırakan nice güzel tablolar vuku bulurken, programa katılan misafirlerimiz gözyaşlarıyla dolu bir üç saat geçirmiştir.
Yakinen şahit olduğumuz üzere gerek Fârukiye Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve dergimizin başyazarı Sayın Muzaffer Yalçın Hocaefendi ve gerekse çalışma arkadaşlarının daha üç ay öncesinden hazırlıklarını sürdürdükleri bu program, öyle düşünüyoruz ki; yaşattığı duygu ve özlem dolu saatlerle uzun yıllar gönüllerden silinmeyecektir.
Anmanın gerçekleştirildiği salonun tüm hizmetlerinden, ses ve görüntü ekiplerinin koordinasyonundan, program davetiyesinin misafirlere ulaştırılmasından, gelen misafirlerin her türlü ihtiyaçlarının karşılanmasından, programın hazırlanışı ve görsel sunumlara varıncaya dek sayıları yüzü aşkın gayet ehil ve dinamik bir kadro hizmette yer almıştır.
Muhtevasıyla dolu dolu seyreden program; gerek Kur’an ziyafetiyle, gerek yapılan konuşmalarıyla, Farukiye Vakfı İlahi Gurubu’nun tasavvuf musikisi seslendirmesi ve gerekse Rahmetli Hocaefendi Abdullah Faruki Hazretlerinin hayatları; sevenlerinin ilk defa görecekleri fotoğrafları ve kendi sesinden sunulan bir bölüm eşliğinde hazırlanan bir belgeselle unutulmaz anlar yaşattı.
KUR’AN ZİYAFETİ
DİNLEYİCİLERDE DERİN İZ BIRAKTI
Saat 12.30’da İstiklal Marşı’mızın bütün salonun eşliğinde ve gür bir sedayla okunmasıyla başlayan program, sekine dolu bir Kur’ân ziyafetiyle devam etti. Mikrofona öncelikle hukukçu hafız ve kârî Sayın Ahmet TANDOĞAN davet edildi. Ummanların sessizliğini andıran, salonun Kur’ân musikisiyle bütünleşen atmosferi, bütün gönülleri Yüce Mevlâ’nın sevgisiyle tazeledi. Usta kıraatçi Hafız Ahmet TANDOĞAN’ın tilaveti, seçmiş olduğu makam ve yorumla duygulu anlar yaşattı. Daha sonra Kur’ân ziyafeti ilâhiyatçı hafız Sayın Mustafa Yavuz Yılmaz’ın aşr-ı şerîf kıraatiyle tamamlayıcı ve Kur’ân sevgisinin kalplerde bir kez daha cûş-u hurûşa geldiği tilavetiyle devam etti.
Haftalar öncesinde gerek radyo reklâmı ve gerekse gazete ilanlarıyla halkımızın davet edildiği anma törenine, yurdumuzun hemen her bölgesinden ve başta Almanya, Amerika, Mısır olmak üzere yurt dışından da birçok insan katılmıştır. Programın gerçekleştirildiği Altınpark Anfa-B salonu dolup taşmış ve aşırı kalabalıktan ötürü misafir katılımcılardan programı izleyemeyen kardeşlerimizin sayıları bini bulmuştur.
Salonun, daha iki saat öncesinden doldurulduğu programa, Milletvekillerimizden Mehmet BATUK, Yaşar CANBAY, Cafer GÜNEŞ beyefendiler, birçok siyasî parti temsilcileri, vakıf mensupları, sivil toplum kuruluşu üyeleri, Rehber dergisinin saygıdeğer yazarları ve yüzlerce okuyucuları iştirak etmiş, görsel medya ve basının katılımıyla da emsallerine örnek olacak bir anma töreni gerçekleştirilmiştir.
Program, kendilerine davetiyelerin ulaşıp da daha önceden belirlenmiş gündemleri sebebiyle katılamayan Prof. Dr. Necmeddin ERBAKAN, Recai KUTAN, Ak Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan CAN, K.Maraş vekilimiz Mehmet Ali BULUT, Mehmet TELLİOĞLU, Murat YILMAZER, SP G. Başkan Yardımcısı Şevket KAZAN ve belediye başkanlarımızdan Yenimahalle Belediye Başkanı Sayın Ahmet DUYAR, Altındağ Belediye Başkanı Sayın Veysel TİRYAKİ, Keçiören Belediye Başkanı Sayın Turgut ALTINOK, Mamak Belediye Başkanı Sayın Gazi ŞAHİN ve Sungurlu Belediye Başkanı Sayın Ahmed KARACİF beyefendilerin telgraf mesajlarını Abdurrahman ÖZCAN’ın sunmasıyla devam etti.
Daha sonra, Farukiye Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Sayın Bahri ŞAHİN beyefendinin açılış konuşması yer aldı. Sözlerine selam ve teşekkürle başlayan Fârukiye Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Bahri ŞAHİN, Hocaefendi’yi rahmetle andı ve ’kimi insanların yaşarken olduğu gibi vefatlarından sonra da eserleriyle yaşamaya devam ettiklerinden, insanların hayatlarına anlam kattıklarından’ bahsetti ve Hocaefendi’nin de işte bu örnek şahsiyetlerden birisi olduğunu ifade etti. Bu tür insanların unutulmayacağını, çünkü insanların gönlünde yer ettiklerini ifade eden Sayın Bahri ŞAHİN, Hocaefendi’nin bütün ömrünü sünnet-i seniyyeyi yaşama ve yaymaya vakfettiğini ve böyle güzide bir insanı anlatmanın kolay olmadığını söyledi.
Kendisinin, tertip edilen her anma programında Üstad’ımızı kaybetmekten dolayı duyduğu üzüntüyü; ancak Hocafendi’yle beraber yapmış oldukları hayır hizmetinde ve özellikle Farukiye Vakfı’nın kuruluşunda hizmet alabildikleri için büyük sevinç duyduğunu söyledi. Öyle ki; ’Fârukiye Vakfı’nı kurmak ve bünyesinde birçok hayrı Hocaefendi’yle birlikte gerçekleştirmiş olmak benim için bir onur vesilesidir.? diyen Bahri ŞAHİN, Hocafendi’nin Hacı Bayram-ı Velî, Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî gibi barış, adalet, hoşgörü gibi bâki değerlerin ve kültürel mirasımızın taşıyıcılarından olan bir gönül eri olduğunu hatırlattı. ’Bu seçkin insanlar gittikleri her yere adalet ve medeniyeti götürmüşlerdir.? diyen Bahri ŞAHİN sözlerine;
’Bin yıldır Kur’an’ın aydınlığıyla aydınlanan, ezan seslerinin yankılandığı, rengini şehit kanlarından alan bayrağımızın dalgalandığı güzel vatanımızın ve milletimizin hür kalabilmesi, devletimizin varlığını sürdürebilmesi ve korunması, milli ve manevi değerlerimize, kimliğimize milletçe sahip çıkmamızla mümkündür. Günümüzde karanlığı aydınlığa, düşmanlığı kardeşliğe, dikenli yolları bir gül bahçesine dönüştürecek inancı, cesareti, fedakârlığı, aşk ve sevgiye susamış gönüllere taşıyacak gönül erlerine çok ihtiyacımız vardır. Maddi güç ve imkânlardan daha önemli olan güç bilgi ve inançtır. Doğru bilgiye, doğru inanca, doğru harekete her zamankinden daha fazla ihtiyacımız vardır. Bize hayatı inançla, aşk ve sevgiyle yaşamayı öğreten kültürel değerlere önem vermeliyiz. Bu toplantımızın en önemli nedeni bu olmalıdır. Karınca misali de olsa bu yolda atılan en küçük adımların bile güzel niyetler ve hedefler açısından önemi çok büyüktür. Atalarımızdan ve manevi önderlerimizden devraldığımız sosyal ve kültürel bir faaliyet olan vakıf çalışmalarının asıl önemi de buradadır. Gençliğimizi ve yurdumuzu işgal etmek isteyen yabancı kültürlerin çürüten etkilerinden korunmak için hep birlikte kimliğimize ve kendi öz kültürümüze sahip çıkmalıyız. Üstad’ımızın, vakıf çalışmalarına önem vermesinin nedeni bu çalışmaların milletimize ve insanlara en büyük hizmet alanı olarak görmesindendir. Güzel vatanımızda yaşayan herkes bin yıldır bu vatanın korunması ve hürriyeti için çalışmış ve hiçbir fedakârlıktan kaçınmamışlardır. Tarih boyunca ve halen günümüzde hür bir devlete, hür bir bayrağa sahip olmamız için canlarını ve tüm varlıklarını veren tüm şehit ve gazilerimizi minnet ve şükranla anıyoruz. Milli ve manevi değerlerimizi yaşatmaya olan azim ve kararlılığımızı onlara duyduğumuz şükran borcu olarak görüyoruz? diyerek devam etti. Bahri ŞAHİN sözlerini, Üstad’ımızı yeniden rahmetle yâd ederek ve programa emeği geçen kardeşlerimize teşekkür ederek bitirdi.
Program, Farukiye Vakfı ilâhi gurubunun seslendirdiği birbirinden güzel ilahi ve ezgilerle devam etti. Yeni albümünü çok yakında sevenlerine ulaştıracak olan Sayın Ömer KOÇER, Sayın Ahmet YAKAR, Sayın İsmail Fidan, neyzen Sayın Ömer KESKİN, Sayın Fatih GÜL ve Sayın Mustafa SÜRMELİ, birbirinden güzel ilâhiler seslendirdiler. Konuk sanatçı olarak da Ömer KARAOĞLU sahne alarak son albümünden ’Yağmur düştü yolumuza Dolu kar vurdu? parçasını seslendirdi.
Farukiye Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Avukat Arif YALÇIN beyefendinin ’Farukiye Vakfı ve Çalışmaları? konulu tebliğiyle devam eden anma programında Sayın Arif YALÇIN, Vakfın kuruluşu hakkında bilgiler verdikten sonra kuruluş amacını şöyle özetledi:
’Zâhirî ve Bâtınî ilimler üzerinde çalışmak, gelişimini sağlamak, gelişimini sağladığı bu ilimleri insanlığın hizmetine sunmak. İlim yuvaları kurmak, kurulan bu yuvaların maddî manevî ihtiyacını gidermek için aracılık etmek, her türlü maddî ve manevî hayır hizmetlerini organize etmek ve hayra yönelik yapılan organizelerin içinde bulunmaktır.?
Daha sonraysa vakfımızın gerçekleştirdiği faaliyetlere değinen Avukat Arif YALÇIN, toplumumuzun ilmî ve kültürel gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla ’Özlenen Fark? dergisi ve vakfın diğer görsel ve matbu hizmetlerine değindi. ’2006 yılında vakfımızın genel merkez hizmet binasının temelini atmayı hedefliyoruz. Hizmet binamız yapım itibarıyla geniş kapsamlı, hizmeti kolaylaştırıcı bölümlerden oluşan takriben 1000 m2’lik bir alana sahip olacaktır. Bu binada toplumun her katmanına çok amaçlı hizmet sunulacaktır. Bunun yanında birçok yayın organı ile de ortak çalışmalar yapmak suretiyle Muhterem Hocaefendi’nin bıraktığı anlayışla, İslâm’ı en doğru şekilde anlama, anlatma ve yaşama misyonunu toplumun her kesimine ulaştırmayı hedefliyoruz? diyen Sayın Arif YALÇIN, sözlerini şu cümlelerle bitirdi:
’Bu hedeflerimize ulaşmak için yaptığımız ve yapacağımız çalışmalarda yer alan tüm kardeşlerimize bizlerden desteklerini esirgemeyen kurum ve kuruluşlarımıza, bu programa teşrifleri dolayısıyla siz değerli misafirlerimize tekrar şahsım ve Yönetim Kurulumuz adına teşekkür ediyor, kurucumuz ve Üstadımız Muhterem Abdullah Farukî Hocaefendi’yi rahmetle anıyor, siz kıymetli misafirlerimize saygılar sunuyorum.?
O SEVGİ DOLU GÜNLER,
GÖZLERDE VE GÖNÜLLERDE TEKRAR CANLANDI?
Daha sonra, Abdullah Farukî el-Müceddidî Hazretlerinin 63 yıllık itaat, sevgi ve cehd dolu hayatını konu edinen, görülmedik fotoğraflarıyla ve kendi sesinden bir bölümün de içinde yer aldığı bir belgesel izletildi. Müthiş bir duygu selinin hâkim olduğu programımızın bu bölümünde sevenleri gözyaşlarını tutamamış, emsaline neredeyse hiç rastlanmayacak muazzam bir tablo ortaya çıkmıştır ki Üstad’ımızın sohbetinden bir video gösterimiyle slâyt son bulunca sanki Hocaefendi (rh.a) canlı bir konuşma irad etmişçesine bütün salon ayağa kalkarak uzun süre alkış tutmuşlardır.
Slayt gösteriminin salonda oluşturduğu bu duygu yüklü 20 dk’dan hemen sonra Farukiye Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve dergimizin başyazarı Sayın Muzaffer YALÇIN Hocaefendi ’Bir Âlim ve Ârif Olarak Abdullah Farukî Hazretleri? konulu konuşmalarını yapmak üzere sahneyi şereflendirdi. Rahmetli Üstad’ımızı, hayatından verdiği güzide tablolarla anlatan Hocaefendi, özellikle Abdullah Farukî Hazretlerinin ’veysî? olarak yetişmesi, bir gönül insanı oluşu ve talebelerini büyük bir hassasiyetle yetiştirmesi, tevhîdî hassasiyeti, sünnet-i seniyyeye ittibadaki kuvveti, ilmiyle ameli noktasındaki cehdi gibi birçok hususta, dinleyenlere bir kalp münşi olan Abdullah Farukî Hazretlerini tanıttı.
Dinleyenlerin, gönüllerinde rahmetli Üstad’ımızı yeniden yaşama imkânı buldukları bu konuşmanın ardından, 20-30 yıl öncesine dayanan tanışıklıklarına rağmen kimi dinleyiciler, ’Bizler gerçekten Abdullah Farukî Hazretleri’ni gereği gibi tanıyamamışız, üzgünüz; ama hamdolsun ki bu gün onu bizlere anlatan güzide bir insan aramızda işte bu da bizi sevindirip ümitlendiriyor? ifadesinde bulunmuşlardır.
Hocaefendi’nin konuşmasının ardından program, Farukiye Vakfı ilâhi gurubunun birbirinden güzel parçalarıyla devam etti.
Ardından, eski vekillerimizden Sayın Yaşar CANBAY ve Ak Partili vekillerden Ersönmez YARBAY’ın selamlama konuşmaları oldu. Selâmlama konuşmalarından sonra okunan hatm-i şerifler için Sayın Mehmet YALÇIN Hocaefendi dua etmek üzere sahneye teşrif etti. Yapmış olduğu özlü duanın akabinde program, ilâhî gurubumuzun ilahi ve ezgileriyle anma programı büyük bir huzur ve sevinç atmosferiyle nihayet buldu.
Muhtevasıyla gayet dolu olan programın, üç saat sürmesine rağmen bir solukta bitiverdi ve kardeşlerimiz salondan ayrılma hususunda gayet mütevazı bir ortam oluşturdu. Öyle ki; ’Acaba programın ikinci bir bölümü var mı? Varsa kalmak istiyoruz?’ sorusu sahneye ulaşan en yoğun soru-istekler arasındaydı.
Program esnasında uygunsuz en küçük bir teferruatla karşılaşılmamış ve bu kalabalığa rağmen üç saat boyunca gayet vakur bir şekilde program izlenmiş ve yüksek bir ivmeyle program seyrini tamamlamıştır.
Bu program, sevenleri buluşturan, sevgilerin izhar olduğu, özlemlerin gönüllere gayret olarak yansıdığı ve büyük bir kaynaşmanın yakalandığı önemli bir hizmet oldu. Rabbim daha nice hizmet halkalarında insanımıza güzellikleri taşıyabilmeyi lutfetsin, emeği geçen tüm kardeşlerimizden Rabbim sonsuz razı olsun?
Hz.abdullah Farukî Hocaefendi Anıldı
Özlenen Rehber Dergisi 34. Sayı
ALLAH RAZI OLSUN EMEGİ GECENLERİ RABBIM HABİBİNİ SEVDİRSİN KENDİ NURUYLA AYDINLATSIN AMİN
hepinizden allah razı olsun ama ben bir şeyden şikayetciyim bazıları bir kişinin videolarını yani zikirlerini koyuyor bundan rahatsızım lütfen bi uyarsanız muzaffer efendime sevgiler
emeği gecen herkesten allah razı olsun ben bi şehit kardeşi olarak şehit ismi taşımakla gurru duyoyrum kendimle herşey için teşekrüler her zaman boynumuz dik anlımız acık gerekirse ben şehit olurum vatan için vatana can feda HERŞEY VATAN İÇİN
HEPSİNDEN ALLAH RAZI OLSUN O KLAVYECİ ARKADAŞI CANDAN TEBRİK EDERİM ÇOK GÜZEL İÇTEN ÇALIYOR.BAŞARILARININ DEVAMINI DİLERİM.MUSTAFA SÜRMELİYE SAYGILARIMI SUNARIM
bu yazıyı çok beğendim farukiye vakfından allah razı olsun
evet çokgüzel bunuyapana teşekkürler