Sizden Gelenler...sevgiliye Açılan Kapı
Özlenen Rehber Dergisi 78. Sayı
Vuslat sevgiliye itaatla başlar. İtaatla yolculuğa devam edilir. Her merhale aşılması gereken engeller itaatla aşılır. Marifetullah itaatla kazanılır. Aşk hep itaatla gerçekleşir. Yolculuk sırasında azığı Allah’ın emirleri ve Peygamber (a.s.)’ın sünnetleri, Ehlibeyte sevgi, salât ve selâm olana ne mutlu.Peygamberimiz Efendimiz (s.a.v.): “Kişi sevdiği ile beraber olacaktır.” (Buharî) buyurmuştur. Seven sevdiğine itaat eder. İtaatta ona uymak, onun sünnetlerini, ahlâkını, yaşayışını hayatına aksettirmekle olur.Rahmetli Üstadımız Abdullah Fârukî (k.s.) hocaefendiye bir sohbet esnasında şu sual sorulmuştu: “Seyri sülük için sevgi yeterli midir?” Üstadımız (k.s.) şöyle cevap verdi: “Hayır evlâdım. Sadece sevgi yeterli değildir. Amelsiz sevgi olmaz” buyurdu.Seven sevgisinde yok olacak ki hayat bulsun. İbadet, taat, sünnet edep ve ahlâk hayatımızda olmazsa bunun adı sevgi olur mu? Haramlarından uzaklaşmadığımız, helallerle iç içe olmadığımız, O’nun emrini yerine getirmediğimiz, O’na boyun eğmediğimiz her hâl O’ndan uzaklaşmaya vesile olur. O’na yakınlık, Allah’a ve Rasûlüne tam bir teslimiyetle gerçekleşir.Gavsüla’zam Abdulkadir Geylânî (k.s.) buyurur ki: “Kalp, Kitap ve Sünnet ile amel işlerse kurbiyyet (yakınlık) kazanır.” (Cilâu’l-Hatır) Bu kazanım için raferans çok açıktır. “Andolsun ki, Allah Rasûlünde (s.a.v.) sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı zikredenler için güzel örnek vardır.” (Ahzab sûresi, 33/21) İşte vuslat, Âlemler Efendisi’nin izinden gitmek, izlerini, saadet kaynağı emirlerini, güzide hayatını takip etmekle elde edilir.Sevgililer Sevgilisi Efendimiz (s.a.v.)’e açılan bir kapı olan sünnetler için; Allah Rasûlü (s.a.v.) birgün Sahabelerine: “Yüz çevirenler hariç, hepiniz cennete gireceksiniz.” buyurdu. Sahabiler: “Yüz çevirenler kimdir, ya Rasûlallah?” dediler. Efendimiz (s.a.v.) “Bana itaat eden cennete girer, bana isyan eden yüz çevirmiş olur.” buyurdu. (Buharî)Evet, seviyorum demek yetmiyor, bu sevginin şahitleri onun sıhhatini tasdik etmesi, sevginin altına sadakat mührünü basmaları gerekiyor. Bu şahitler kim mi? Elbette Hazreti Kur’ân ve Rasûlullah (s.a.v.) Efendimizin Sünnet-i Seniyyesi. Sehl b. Abdullah et-Tüsterî (k.s.) der ki: “Allah’ı sevmenin alâmeti, Kur’ân’ı sevmektir. Kur’ân’ı sevmenin alâmeti Nebiyyi Zîşan Efendimizi sevmektir. Rasûlullah’ı sevmenin alâmeti, Sünnet’i sevmektir. Sünnet-i Rasûlü sevmenin alâmeti, ahireti sevmektir. Dünyayı sevmemenin alâmeti ise, insanın dünyadan yaşayabileceği ve ahirete ulaştıracağı kadar almasıdır.” (eş-Şifâ, Kâdî İyâd)“Sevgililer Sertâcı Efendimizin Sünnet-i Seniyyesini akıl ve reye her hâlükarda tercih etmek, malıyla canıyla O’nun sünnetinin ihyasına çalışmak, zahiren ve bâtınen O’na ittiba etmek, O’nun sevgisinin nişaneleri cümlesindendir.” (Hace Muhammed Parsa (k s))Efendimiz (s.a.v.)’in her sünneti kişiye hayat veriyor. Her bidatı yok ediyor. Canlılar havaya, suya nasıl muhtaçsa, insan da gönlü Allah ve Rasûl (a.s.)’ın muhabbetiyle yanık olmadığı, sünnetleriyle amel etmediği müddetçe Allah’ı ve Rasûlünü tanıması ve vuslata ermesi muhaldir. Ehlibeyt ve Ashâb-ı Kirâm (r.anhüm)’ün sevgisi de Allah ve Rasûlüne açılan sevgide olmazsa olmaz bir hakikattir. Rasûl-i Kibriya Efendimiz Ehl-i Beyt ve Ashab-ı için şöyle buyurmuşlardır:”Sırat üzerinde ayağı sabit olanınız Ehl-i Beytim ve Ashabımı sevmekte üstün olanlarınızdır.” (Deylemî) “Size iki şey bıraktım. Allah’ın Kitabı ve Ehl-i Beytim. Kim bana tabi olursa hidayet üzere olur, kimde ayrılırsa delalete düşer.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned)Efendiler Efendisini (s.a.v.) arzulamak, O’na kavuşmayı dilemek en büyük devlettir. Bu devlete sahip olanlara, nefis putunu kırıp yok edene ve sevgiliye giden yolda canı Canana teslim edene selâm olsun.Sözümüzü, Mevlâna Celâleddin er-Rûmî (k.s.) hazretlerinin şu nükteleriyle itmam edelim:“Hiçbir âşık yoktur ki sevgilisinin vuslatını arasın dilesin de, sevgilisi onu aramasın, dilemesin!Can canana ulaşmadıkça ebediyen kördür, ebediyyen yaslıdır.Cana ulaşmayan, sevgiliye kavuşmaya çalışmayan can binlerce bile olsa yarım tenden ibarettir.” (Mesnevi)
Henüz hiç kimse yorum yazmadı.