Okumuş olduğunuz bu yazı, makale niteliğinde hazırlanmamış olup, Hocaefendi’nin doğrudan nefislere hitap eden sohbetlerindeki konuşmalarından derlenmiştir. Yazının, bu hususu göz önünde bulundurularak okunması, istifade açısından önemlidir.
Allah (c.c.) hayır ve güzellikleri, kendisine dost kıldığı kullarının gönlünden tasarruf eder. Elbette bu nimete nail olan bir kul, Hz. Allah’ın nezdinde diğerlerinden daha kıymetlidir. Hâl böyle olunca, Hakk dostlarının lisanı nice hayırlara rehberlik yapmıştır. Bu hakikatten gafil nice cahiller; kendi lisanları, Peygamber varisi olan dostun lisanından üstün amüdür ki, o lisan ile ortaya konan istikameti kendi arzuları yönünde değiştirmeye kalkarlar.
Gönlü, Hakk’ın nazargâhı olan bu kullar, hâl ve davranışlarını bu ilâhî kuvvetin tesiriyle şekillendirirler. Tasarruflarındaki istikamet de bu hâl üzeredir. Onlar, tasarruflarına zahirî sebeplerin tesir etmesine müsaade etmezler. Çünkü Hakk’ın iradesi karşısında onlar, Ashâb-ı Kehf gibidirler. Bu nimeti onlara takdir buyuran Hz. Allah’tır. Hiç kimse Allah’ın takdir etmediğini kendi eliyle çekip alamaz. Allah (c.c.) ihsan ve lütuf sahibidir. Dilediğine dilediği gibi ihsan eder. Tasarruf sahibi O’dur. O yaptıklarından dolayı sorguya çekilmez. Allah (c.c.) böyle murat etmiştir, böyle takdir etmiştir.
Allah (c.c.) dini, sevdiği kullarının eliyle kuvvetlendirir ve yayar. Kim Allah için Allah’tan almak istiyorsa, O’nun için hareket etsin. O’na teslim olsun. Cenâb-ı Hakk görendir, işitendir, bilendir.
Hayır adına, iyilik adına Allah’ın murat ettiğini kendi arzu ve isteklerinin doğrultusuna çevirip hareket etmekle hayır işlenmez. Yarın Cenâb-ı Hakk; “Ben böyle bir hayır murat ettim, sen buna rıza göstermedin. Kendi istek ve hevâna yöneldin ve bunu da benim adıma yaptın!” derse o kişi Allah’a nasıl hesap verecek, bunu niye yaptın derse hâli nice olacaktır.
Dikkat ediniz! Herkes kazancını kendisine kazanır, kim ne yaparsa eliyle yapar. Nefsin önüne attığı boş ve faydadan uzak şeylerle meşgul olup da, Allah’a yakınlık gibi bir nimet kapısını insan kendisine kaparsa, en büyük zalim yine kendisi olur.
Hakk kapısından tutmak gerek. Oradan tut. İhlâs; Rahman olan Allah’ın kulda itibar ettiği tek şey olan kalbi, O’nun eşsiz yüceliğine tahsisten ibarettir. Tasavvufî metotla nefsi tezkiyenin gayesi, kalbi bu nimete ulaştırmaktan ibarettir. İnsanın manevî terbiyesinin kopması, bedende, ruhun içinde bulunduğu cismi terk etmesi gibidir. Allah dostuyla kalbî bağlantıyı koparırsak, kendimize ait olan ahlâklarla baş başa kalırız.
Allah (c.c.), dostunun eliyle verir, dostunun eliyle çeker alır. Bu, tasarruftur. Kul bunu Allah’ın kudreti ile yapar, kendisindeki kuvvet ile değil. Allah vergisidir. Ne bahtiyardır ki, Allah (c.c.) bir kulu kendi hayırları için maşa kılmıştır elhamdülillah. Hz. Bilâl-i Habeşî’yi, Hz. Ebû Bekir efendimizin eliyle kölelikten ve işkencelerden kurtardığı gibi. Hakk’ın elinde maşa olmak, insanların başına sultan olmaktan evladır. Yakınlık, insanların seni övmesi, bir mertebeye koyması değil; Allah (c.c.)’nun o nimeti sana açmasına bağlıdır. Yakınlık hâli odur ki, suyun balığı kuşattığı gibi talibin maşukunda fena olmasıdır.
Allah’a dost olma yolları, Allah’a yakınlık yolları; Allah’ın sevdiği, mukarreb kıldığı dostları üzerindeki tasarrufuyla kuvvet bulup yol alır.
Allah (c.c.), kendi yakınlığının kuvvetini terbiye olmamış gönüllere vermez. Bu nimete sahip olmadığı halde, terbiye olmamış bir kimsenin böyle bir iddiada bulması; selin, etrafına verdiği zarar gibi zarar verir ki bundan da mesuldür.
Allah (c.c.) önce şu gönlü yakar; benlik adına, enâniyet adına bir şey bırakmaz, iradesini o gönülde hâkim kılar. Ondan sonra murat ettiği şeyleri o kulun eliyle yapar. Allah (c.c.) dost kıldığı kulunun kalbini, kendi işine memur kılar.
Allah yolunda dikkatli olmak gerekir. Güneşin taşıdığı sıcaklığa, hangi nefis kendi gönlündeki iradeyle karşı çıkabilir ki? Ne uğraşıp duruyorsunuz nefsinizle? Hakk’tan gelen ateş önünde daha nefsinizi ne koruyorsunuz? Gündüz yıldızların var oluşuna rağmen gözükmemesi, güneşin parlaklığındandır. Güneşin parlaklığında gözün kör olması, bu nurdan habersiz olan basiretsiz insan misalidir. Allah ve Rasûl’ünün emirlerindeki Hakk nurunu göremeyenler, nefsin hevâ ve heveslerine tabi olanlardır.
Kalplerinizi muhafaza edin. Kalplerinizin bekçisi olun. Allah deyin; Allah derken Allah’tan gafil olmayın. Şunu iyi bilmek lazımdır ki; Allah (c.c.) bir nimeti açtığı zaman bununla imanda istikamet sahibinin kuvvetini artırırken, inkârcıların da küfrünü artırır, dikkat edin!
Kardeşlerim! Allah’ın şeriatından, istikametten ayrılmayın. Çirkin, kaba söz söylemeyin. Buğz etmeyin, haset etmeyin. Akrabalarınızı gözetin. Selâmı yayın. Kardeşler arasında sevgi ile birbirinize selâm verin. Gönüllerin tek bir gönül haline gelmesi için gayret edin. Allah için birbirinizi sevin. Arada her ne var ise sevgiye perde olan, bilin ki o nefistendir, şeytandandır. Çünkü Hakk ayırmaz, Hakk bir araya getirir. Eğer nifak varsa, ayrılık varsa, Hakk’tan uzaklık vardır demektir. Hakk için olan sevgiler, Allah’ın razı olduğu sevgiler, kulu Rabbinin sevgisine taşır. Sevginin hakikati odur ki; sende var olandan vazgeçip gerçek varlığı bulacağın yerde yok olmaktır.
Allah için birbirinizi ziyaret edin. Ayrı kalıp birbirinizin hata ve kusurlarıyla uğraşmakla üzerinize rahmet gelmez. Sahâbe efendilerimizin ahlâkları ne güzeldir. Ebû Zer el-Ğıfârî (r.a.) misali hatamızı anlayınca başımızı kardeşimizin ayağı altına koyabilmek... İşte Müslüman’ın din kardeşliği budur.
Ve selâmün ale’l-mürselîn. Ve’l-hamdü lillâhi Rabbi’l-âlemin.
Tecelligâh ve Teyakkuz
Özlenen Rehber Dergisi 44. Sayı
Bizler herziyaretimizde mesajımızı alıyoruz.Mesajı verdiren ve aldıran Allah' a HAMD olsun.Vesselamu Ala Menittebeal Huda.
Müceddidimin gönül ve dilinden sadır olan sözlerden daha büyük haber var mıki.Bize gönül haberlerini veren SULTANIMIZA Teşekkürler.
es selamınaleykum bizlere ikram edilen kardeşlerim sizleri bize vesile yaradan YARADANIM SİZLERDEN RAZI OLA
selamun aleykum ALLAH razi olsun bizleri boyle aydinlattiginiz icin.... derginin yenisini cikmasini dort gozle bekliyoruz... RABBIM daim yardimciniz olsun bizleri sizlerden mahrum etmesin... AMINNN...
selamun aleykum ALLAH razi olsun bizleri boyle aydinlattiginiz icin.... derginin yenisini cikmasini dort gozle bekliyoruz... RABBIM daim yardimciniz olsun bizleri sizlerden mahrum etmesin... AMINNN...