Şeytan cinlerdendir, melek değildir. Çünkü melekler Allah’ın emrini yerine getirirler ve asla O’na karşı gelmezler. Kehf suresinde:
’İblis müstesna; (o) cin (taifesin)den idi. Rabbinin emrinden çıkıverdi.’
Cinlerin yaratılışı insanlardan öncedir. Onlar da melekler gibi göremediğimiz ruhani varlıklardır. Yaradılış gayesi de insanlar gibi Allah’a kulluktur. Melekleri nurdan yaratan Allah, cinleri dumansız alevden , kavurucu ateşten yaratmıştır.
Cinlerin göklere yükselebildiği, Hz. Süleyman’ın emrine verildiği, dalgıçlık yapabildikleri, onlara da içlerinden peygamberler gönderildiği, bazı insanlarla irtibata geçtikleri, onların içinde de iyi ve kötülerin bulunduğu Kur’an’ın haber verdiği hakikatlerdendir.
Buna bir örnek vereyim. Sanıyorum İHL orta bölümünde idim. Bir akşam misafirler geldi. Konu dönüp dolaşıp cinlere geldi. Misafirlerden biri cinlerle ilgili başından geçen bir olayı anlattı:
’Bir gün akşama kadar değirmende çalıştım, herkes eve gitti, ben değirmende kaldım. Çok yorulmuştum, dinlenmek için ayaklarımı duvara dayayarak uyumaya çalıştım. Gözlerimi kapattım. Bir süre sonra davul ve zurna sesi duyarak gözlerimi açtım. Bir de ne göreyim, değirmen taşının üzerinde bir grup halay çekiyor ve beni de aralarına katılmaya davet ediyorlar. İçeri gündüz gibi aydınlanmıştı. ’Bu neyin nesi?’ diye kendime sordum. Günlerden pazartesi idi. O gün akşama kadar çalışmıştım ve kimsenin de düğünü yoktu ve vakit gece idi. Bütün bunlar, bunun normal olmadığına işaret ediyordu. Korktum, hemen ’euzü-besmele’ çektim ve Fatiha suresini okumaya başladım. Davul zurna sesi yavaşlamaya, halay çekenler küçülmeye başladı. Bir süre sonra da tamamen kayboldular ve değirmen yeniden karanlığa gömüldü.’
İblis ve Şeytan
Şeytan: ’Şeytan’ kelimesi, Arapça ’şe-ta-ne’den türemiş ve ’Allah’ın rahmetinden ve haktan uzaklaşmak’ anlamına gelmektedir. İbranicede ise şeytana ’satan’ denir ve ’komplo kuran, muhalefet eden, bozgunculuk yapan’ anlamına gelmektedir.
İblis: Hz. Adem’e secde etmeyen cinin adıdır. İblis ’iftiracı ve yanıltan’ anlamına gelmektedir.
İfrit: Cinlerden birinin adıdır. Hz. Süleyman’a Belkıs’ın tahtını göz açıp kapayıncaya kadar getirebileceğini söyleyen cindir ve güçlü kuvvetli anlamına gelir.
Lanet veya Melun: Şeytan için kullanılan bir ifadedir. ’Allah’ın rahmetinden mahrum olan’ anlamına gelir. Yani şeytanlar asla af kapsamına dâhil olmayacaktır.
Şeytan Niçin Yaratıldı?
İblis, insan yaratılmadan önce imanlı ve itaatkâr bir kuldu. Ne zaman ki Allah (c.c.), insanı üstün niteliklerle yarattı, bunun üzerine onu kıskandı. Allah Teâlâ meleklere ve cinlere Âdem’e secde emrini verince o secde etmedi. Cenâb-ı Hak bunun sebebini sorunca ’Beni ateşten onu ise topraktan yarattın!’ diye karşılık verdi. Sonra kovuldu. Kovulunca içindeki hasetlik duygusu iyice arttı. Bunun için Allah’tan kıyamete kadar yaşama izni istedi. İzni alınca, ’Beni azdırman sebebi ile insanların önünden, arkasından, sağından ve solundan gelerek onları Allah’a itaatten uzaklaştıracağım, ancak çok azı Allah’a itaat edecektir.’ diye iddia etti. Bunu üzerine Allah Teâlâ ’Onu ve ona tabi olanları cehenneme dolduracağı’nı söyledi. İblis hatasını kabullenip af dilemek yerine Allah Teâlâ’yı suçladı. Ona göre insanı üstün nitelikte yaratması Allah’ın hatası idi.
Allah (c.c.) insanı bu hasut düşmana karşı uyardı. ’Şeytan sizin apaçık düşmanınızdır!’ buyurdu ve şeytanın samimi kullar üzerinde etkisinin olmadığını da haber verdi. Görüldüğü gibi insanları yoldan çıkarsın diye birini yaratmadı. Tam aksine Allah’a itaatten ayrılmanın ne sonuçlar doğuracağını ortaya koydu. Kısaca bize şu mesajı veriyor. ’İblis gibi olma. Haddini bil. Yaratan’ın hükmüne rıza göster. Yoksa sen de kaybedenlerden olursun!’
Şeytanın sadece cinlerden değil insanlardan da olduğunu ve bunların insanlara Allah’a isyanı telkin ve tavsiye ettiğini bildirerek, kimlerle düşüp kalktığımıza ve neler yaptığımıza dikkat etmemiz gerektiğini bildirmektedir.
Şeytan Allah’ın Yarattığını Değiştirtecek
Nisa suresi 118. ayette şeytan şöyle diyor:
’Andolsun ki senin kullarından elbette belirli bir pay alacağım. Onları mutlaka saptıracağım, mutlaka onları kuruntulara sokacağım ve onlara emredeceğim de (putlara adak için) hayvanların kulaklarını yaracaklar. Yine onlara emredeceğim de Allah’ın yarattığını değiştirecekler."
Bugün bunları bizzat yaşıyoruz. Yediğimiz gıdaların genleri ile oynanıyor. Allah’ın yarattığı gibi bırakılmayıp durmadan çeşitli gerekçelerle değişime tabi tutuluyor. Uzmanlar bunların sağlığımızı bozduğunu haber veriyor. Vücudumuzun bu gıdaları tanımadığını bildiriyor. Bu ayet aynı zamanda Kur’ân’ın Allah kelamı olduğunu teyit ediyor, yirmi birinci yüzyılda Allah ile şeytan arasında geçen bu konuşmanın ortaya çıktığına şahit oluyoruz.
Allah, Kendisine İtaat Etmeyenlere Şeytanı Tebelleş Edecek
Zuhruf suresinde şöyle buyruluyor:
’Kim, Rahmân’ın Zikri’nden yüz çevirir (görmezlikten gelir)se, biz onun başına bir şeytan sararız. Artık o, onun ayrılmaz dostudur. Şüphesiz bu (şeytan)lar onları doğru yoldan saptırırlar. Onlar ise doğru yolda olduklarını sanırlar. Sonunda bize geldiğinde, arkadaşına, ’Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı! Ne kötü arkadaşmışsın!’ der.’
Bu ayetler şunu açıkça gösteriyor ki; ey insan! Sen Rabbine kulluktan yüz çevirirsen O da seni şeytana kulluk ettirir, sonra da cehenneme yollar.
Şeytana Uyanların Şeytanla Buluşması
İbrahim suresinde şöyle buyruluyor:
’İnsanların hepsi Allah’ın huzuruna çıkacak ve güçsüzler büyüklük taslayanlara diyecek ki: ’Şüphesiz bizler size uymuştuk; şimdi siz az bir şey olsun, Allah’ın azabından bizi koruyabilecek misiniz?’ Onlar da, ’Eğer Allah bizi doğru yola eriştirseydi, biz de sizi doğru yola eriştirirdik. Şimdi sızlansak da, sabretsek de bizim için birdir. Artık bizim için hiçbir kurtuluş yoktur.’ derler.
İş bitirilince şeytan da diyecek ki: ’Şüphesiz Allah, size gerçek olanı söz verdi. Ben de size söz verdim ama yalancı çıktım. Zaten benim sizi zorlayacak bir gücüm yoktu. Ben sadece sizi çağırdım, siz de hemen bana geliverdiniz. O hâlde beni kınamayın, kendinizi kınayın. Artık ben sizi kurtaramam, siz de beni kurtaramazsınız. Şüphesiz ben, daha önce sizin, beni Allah’a ortak koşmanızı kabul etmemiştim. Şüphesiz, zalimlere elem dolu bir azap vardır.’
Evet, kardeşlerim, şeytan haklı değil mi? Allah cenneti ve cemalini söz veriyor, biz onu dikkate almıyoruz, peki şeytan ne vaat ediyor? Hiçbir şey. Sadece sana şunu yap veya yapma diyor.
Yaparsan karşılığında şu var, yapmazsan şu var diyor mu? Hayır.
Şeytan Ciddiye Alınması Gereken Bir Düşmandır
Son olarak şeytandan korunmak için yapacağımız şey: ’Eûzü billâhi mine’ş-şeytani’r-racîm’ demek ve şeytana uymamak. Peki, bu ne demek?
’Allah’ım! Şeytan yakama yapıştı, beni bırakmıyor, benim gücüm de ona yetmiyor, onun dediğini yapacağım. Rabbim, beni şeytanın dediğini yapmaktan koru, şeytanla mücadelemde bana yardım et!’
Rabbim hepimizi şeytanın hile ve tuzaklarından korusun!
Cin ve Şeytan Nedir? Niçin Yaratılmıştır?
Özlenen Rehber Dergisi 155. Sayı
1 kişi yorum yazdı.