Abbasi halifesi Harun Reşit, bir ramazan günü veziri Cafer Bermeki ile birlikte Dicle nehri boyunca gezintiye çıkmıştı. Bu sırada, ihtiyar bir adamın hurma ağacı diktiğini gördü ve yanına sokularak:
’- Ey yaşlı zat! Hurma ağacı kırk yılda yemiş verir, sen ise ihtiyarsın, bunu dikip de ne yapacaksın?’ diye sordu.
İhtiyar adam:
’- Sultanım, bizden önce gelenler, bizim için dikmişler, ben de bunu bizden sonrakiler için dikiyorum.’ cevabını verir.
Bu cevap, Harun Reşit’in çok hoşuna gider ve ihtiyara bir kese altın verir. İhtiyar, birden ellerini açarak şükreder. Bunu gören hükümdar, duanın nedenini sorar.
’- Herkes diktiği ağacın yemişini kırk yılda alır, ben ise hemen alıyorum da, ona hamd ettim.’ cevabını aldı yaşlı zattan.
Harun Reşit bir kese daha verirken,
Vezir:
’- Aman Sultanım!’ Dedi. ’Sizde bu servet, bu adamda da bu akıl ve tatlı dil varken, bütün hazinenizi elinizden alır. Hemen buradan uzaklaşalım.’
Hurma Ağacının Meyvesi
Özlenen Rehber Dergisi 25. Sayı
Henüz hiç kimse yorum yazmadı.