Kurbanlık hayvan usulüne uygun rahatça ve eziyet vermeden kesilmelidir.
Bunun için öncelikle keskin ve büyük bir bıçak hazırlanıp, hayvanın göremeyeceği yere konur.
Sonra hayvan, kesim yerine eziyet vermeden götürülür.
Kurbanlık yüzü ve ayakları kıbleye gelecek şekilde sol tarafı üzerine yatırılır.
Büyük baş hayvanlarda uygulaması zor olsa da küçükbaş kurbanlıklarda sağ arka ayağı serbest bırakılarak, diğer üçü bağlanır.
Kurban sahibi veya vekili kıbleye karşı durarak;
اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ عَلٰي مِلَّةِ إِبْرَاهِيمَ حَن۪يفًا وَمَآ اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَ. اِنَّ صَلَات۪ي وَنُسُك۪ي وَمَحْيَايَ وَمَمَات۪ي لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ وَبِذٰلِكَ أُمِرْتُ وَأَنَا مِنَ الْمُسْلِمِينَ. اَللّٰهُمَّ مِنْكَ وَلَكَ وَاِلَيْكَ.
’İnnî veccehtü vechiye lillezî fetara’s-semâvâti ve’l-arda alâ milleti ibrâhîme hanîfen ve mâ ene mine’l-müşrikîn. İnne salâtî ve nüsükî ve mahyâye ve memâtî lillâhi rabbi’l-âlemîn. Ve bizâlike ümirtü ve ene mine’l-müslimîn. Allâhümme minke ve leke ve ileyke.’
’Şüphesiz ki İbrahim’in dini üzere bir muvahhid (Allah’ı bir tanıyıcı) olarak yüzümü o gökleri ve yeri yaratmış olan Allah’a yönelttim. Ben müşriklerden değilim. Şüphesiz benim namazım da, ibadetlerim de, hayatım da, ölümüm de hiçbir ortağı olmayan, Âlemlerin Rabbi Allah içindir. Ben bununla emrolundum. Ben Müslümanların ilkiyim. Allah’ım, (Bu kurban bize) Sen’dendir, Sen’in rızan için (kesiyoruz) ve Sana (ulaşacak)tır.’
dualarını okur.
Bundan sonra;
اَللّٰهُ اَكْبَرُ، اَللّٰهُ اَكْبَرُ، لاَ اِلٰـهَ اِلاَّ اللّٰهُ وَاللّٰهُ اَكْبَرُ، اَللّٰهُ اَكْبَرُ وَلِلّٰهِ الْحَمْدُ.
’Allâhu ekber, Allâhu ekber, lâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber, Allâhu ekber ve lillâhi’l-hamd’ şeklinde tekbir getirilir ve
بِسْمِ اللّٰهِ، اَللّٰهُ اَكْبَرُ
’Bismilâhi, Allâhu ekber’ denilerek, keskin bıçak hayvanın boynuna çalınır.
Koyun, keçi ve sığır; boğazları ile çeneleri arasından kesilir. Deve ise, boynunun alt kısmı ile göğsü arasından kesilir.
Yemek ve nefes borusu ile iki şah damarı tamamen kesilerek kan iyice akıtılır.
Hayvan ölünceye kadar beklenir.
Sonra kafası gövdesinden ayrılır.
Usulüne uygun olarak yüzülür.
Hayvan tamamen ölmeden kafa ve ayakları koparmak, derisini yüzmeye kalkmak, kıbleden çevirmek veya hayvana eziyet etmek mekruhtur.
Teşrik Tekbirleri
Teşrik tekbirleri vaciptir. Bu hususta tek başına namaz kılan ile imama uyan, yolcu ile mukim, köylü ile şehirli, erkek ile kadın eşittir. (Bu görüş İmâmeyn’e göre olup fetva da buna göredir.)
Bu tekbirler bayramdan önce Arefe Günü sabah namazının farzından sonra söylenmeye başlanır, bayramın 4. günü ikindi namazına kadar devam eder.
Teşrik tekbirinin lafzı şudur: ’Allâhu ekber, Allâhu ekber, lâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber, Allâhu ekber ve lillâhi’l-hamd’
Teşrik tekbiri (Cuma namazı da dâhil) farz namazlardan sonra selamın hemen arkasından bir defa söylenir. Vitir namazı, bayram namazları ve cenaze namazının sonunda tekbir getirilmez.
Teşrik tekbirlerini namaz cemaatle kılındığında hep birden söylemek müstehaptır. Erkekler tekbiri açıktan, kadınlar ise gizlice getirir.
Teşrik günlerinden önce kılamadığı bir namazı, teşrik günlerinde kaza eden kimse teşrik tekbirlerini getirmez.
Bir senenin teşrik günlerinde terk edilen bir namaz, yine o senenin teşrik günlerinden birinde kaza edilse, sonunda teşrik tekbiri alınır. Fakat başka günlerde veya başka bir senenin teşrik günlerinde kaza edilecek olsa teşrik tekbiri alınmaz.
İmam sonradan uyan kimselerin de eksik kalan rek’atlerini tamamladıktan sonra, teşrik tekbirlerini söylemeleri vaciptir.
Teşrik günlerinden birinde tekbir getirmeyi unutan kimse, henüz teşrik günleri çıkmadan hatırlarsa, onları kaza eder, yani terk ettiği tekbirleri getirir.
Teşrik günlerinde imam tekbiri terk edecek olursa, cemaat terk etmeyip yerine getirir.
Bir kimse farz namazdan selam verdikten sonra mescitten çıkar, unutarak veya kasten konuşursa teşrik tekbiri hükmen üzerinden düşer. Ancak kaza edebilir.
Sünnete Uygun Bir Kesim Nasıl Olmalıdır?
Özlenen Rehber Dergisi 127. Sayı
Henüz hiç kimse yorum yazmadı.