İslâm’ın İlk Şehitleri Ve Ammar B. Yâsir (r.a.)’in Yaşadıkları
Hz. Yâsir (r.a.), Mekke’ye Yemen’den gelmi?, Mahzunoğulları’na sı?ınmı?tı. Sı?ınmı? oldu?u kabilede cariye olan Hz. Sümeyye (r.anhâ) ile evlendi.
Hz. Yâsir (r.a.) ve ailesi Müslüman olduktan sonra son derece ?iddetli i?kencelerle kar?ıla?tılar. Çünkü, Mekke’de kendilerini koruyacak ne kavim, ne de nüfuzlu, candan kimseler vardı. Mahzuno?ulları, onları Müslümanlıktan döndürmek için, güne?in en kızgın zamanında, Ramda denilen ta?lıkta i?kenceye u?ratılırlardı.
Bir gün, Hz. Yâsir (r.a.)’e, zevcesi Hz. Sümeyye (r.anhâ)’ya ve o?ulları Ammar ve Abdullah’a i?kence yapıyorlardı. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) üzerlerine geldi:
“Sabredin ey Yâsir ailesi! Sabredin ey Yâsir ailesi! Sabredin ey Yâsir ailesi! Sizin mükafatınız Cennettir. Sabredin ey Yâsir ailesi!” dedi. Hz. Yâsir (r.a.), Peygamberimiz (s.a.v.)’e:
“Zaman, hep böyle mi sürüp gidecek?” diye sordu. Âlemlere Rahmet olarak gönderilen Yüce Efendimiz (s.a.v.):
“Allah’ım! Yâsir ailesine rahmet ve ma?firetini ihsan et!” diyerek dua etti. Bir müddet sonra Hz. Yâsir (r.a.), i?kencelere dayanamayarak ?ehid oldu.
Hz. Sümeyye (r.anhâ) çok ya?lanmı?, zarif bir hanım idi. Ebû Cehil, Hz. Sümeyye (r.anhâ)’ya: “Sen, ancak cemaline a?ık oldu?un için Muhammed’e iman ettin.” deyince, Hz. Sümeyye (r.anhâ): Ebû Cehil’e çok a?ır laflar söyledi. Ebû Cehil de, söylenenlere kızarak, elindeki mızra?ı Hz. Sümeyye (r.anhâ)’ya sapladı ve Hz. Sümeyye, orada ?ehid oldu.
İslâm yolunda ilk ?ehid erkeklerde Hz. Yâsir (r.a.), kadınlarda ise, Hz. Sümeyye Annemiz olmu?tur. Hz. Ammar b. Yâsir (r.a.)’e ise çok ?iddetli eziyetler yapmaya devam ediyorlardı. Ona, demir bir gömlek giydirdiler, güne?in cehennemle?en sıca?ı altında tuttular ve adeta iliklerini erittiler.
Hz. Ammar (r.a.), bu i?kencelerden kurtulduktan sonra, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in yanına geldi: “Bize, azabın her çe?idi eri?ti.” dedi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ona: “Sabret ey Yakzan’ın babası” dedikten sonra, “Allah’ım! Ammar hanedanından hiçbir kimseye cehennem azabı tattırma.” diye dua buyurdular.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), bir gün Mü?rikler Hz. Ammar (r.a.)’i, ate?le da?larlarken rastladı. Eli ile onun ba?ını sıvazladı: “Ey ate?! İbrahim (a.s.)’a serin ve selamet oldu?un gibi, Ammar’a da ol!” buyurdu.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), yine bir gün Hz. Ammar (r.a.)’e rastladı. Hz. Ammar (r.a.) a?lıyordu. Peygamberimiz (s.a.v.), onun gözlerini sildi ve: “Seni, kafirler tuttu da suya mı bastı? Onlar, seni bir daha tutar da sana ?öyle ?öyle derler ve bu i?kenceyi tekrarlarlarsa, sen de onlara bunu söyleyip kurtul!” dedi.
Bir gün Mü?rikler, Hz. Ammar (r.a.)’i yakaladılar. Ona azap ve i?kenceye ba?ladılar: “Muhammed’e küfretmedikçe, Lat ve Uzza’ya tapmanın da, Muhammed’in dininden hayırlı oldu?unu söylemedikçe, sana i?kence etmekten geri durmayaca?ız!” dediler. İstediklerini söyleyince de Hz. Ammar (r.a.)’i bıraktılar. Hz. Ammar (r.a.), Peygamberimiz’in (s.a.v.) yanına geldi. Peygamberimiz (s.a.v.) O’na: “Kurtuldu?un yüzünden belli.” dedi. Hz. Ammar (r.a.): “Vallahi kurtulmadım.” dedi. Peygamberimiz (s.a.v.):
“Niçin?” diye sordu. Hz. Ammar (r.a.): “Ben Senden vazgeçirildim. Lat ve Uzza’nın da Senin dininden hayırlı oldu?u bana söylettirildi.” dedi. Peygamberimiz (s.a.v.): “Bunları söyledi?in zaman, kalbini nasıl buldun?” diye sordu. Hz. Ammar (r.a.): “Kalbimi, iman ferahlı?ı ve rahatlı?ında, dinime ba?lılı?ımı da, demirden daha sa?lam buldum.” dedi. Peygamberimiz (s.a.v.): “Sana bir vebal yok. E?er onlar seni yine tutar, bunu sana tekrarlatmak isterlerse, o söylediklerini tekrarlayıp kurtul.” dedi.
Bu olay üzerine Yüce Rabbimiz (c.c.):
“Kalbi, iman üzere sabit ve bununla mutmain ve müsterih oldu?u halde, cebr-i ikraha u?ratılanlar müstesna olmak üzere, kim, imanından sonra Allah’ı tanımaz, küfre gö?üs açarsa, i?te, Allah’ın gazabı, o gibilerin ba?ındadır.” (7) Âyet-i Kerîme’sini indirdi. (8)
kaynakça:
1. el-Nahl 16/106.
2. M. Asım KÖKSAL, a.g.e., Mekke Devri, s.217.
Siyer-i Nebî
Özlenen Rehber Dergisi 12. Sayı
Henüz hiç kimse yorum yazmadı.