Her şeyi yoktan var eden Yüce Zat’ın adıyla...
Hicret; O (c.c.)’nun için O (c.c.)’dan gayri olan bütün her şeyden vazgeçmenin adıdır.
Hicret; O (c.c.)’nun için kişinin kendi vatanını terk etmesidir.
Hicret; dinin yayılması ve yaşanması adına yeni imkânlar arama çabasıdır.
Hicret; Allah (c.c.) ve O (c.c.)’nun Rasulü (s.a.s.) için yapılan kutlu yolculuktur.
Hicret; samimiyetin, sadakatin ve en önemlisi de imanın apaçık göstergesidir.
Hicret; herkesin kolay kolay hakkını veremeyeceği büyük bir fedakârlığın adıdır.
Hicret; İslam’ın geleceği ve insanlığın hidayeti için katlanılan zahmet ve çekilen ulvi çiledir.
Hicret; yüreklerin ve vicdanların İslam ile ferah bulduğu, gönüllerin sürura erip neşe ve sevince gark olduğu ilahi değişimin adıdır.
Hicret; dostluktur, sadakattir, vefadır, tıpkı Sıddık-ı Ekber (r.a.) misali (İbn Hişam Siret III 10)
Hicret; Hakkı haykırmaktı, kimseden korkmadan ve büyük bir cesaretle tıpkı Hz. Ömer (r.a.)’de olduğu gibi. (İbnü’l-Esir Üsdü’l-Ğabe V 144)
Hicret; canı feda kılmaktır, vuslatı bulmaktır, O (s.a.s.) olmaktır, Aliyyü’l-Murteza (k.v.) gibi. (İbnü’l-Esir Üsdü’l-Ğabe V 91)
Hicret; her şeyden geçmektir O (s.a.s)’na erme adına Süheyb-i Rumi (r.a.) gibi
Hicret; O (s.a.s.)’nun için gerekirse ölümü bile göze alabilmekti, Damra b. Îs (r.a.)’ın yaptığı gibi (Beyhaki, Sünen IX 27)
Hicret; bu kutlu yolda vazgeçme ya da kazanma adına herşeyi en önce göze alabilme idi. Tıpkı Ebu Seleme, Amir b. Rebia ve Leyla binti Hasme (r.anhüm) de olduğu gibi. (İbn Hişam Siret II 315-317)
***
Hicretin tarihi yönünün yanında hiç kuşkusuz günümüze bakan ciheti de vardır. O tarihi bir hadise olarak sadece kitaplarda kalmayacak kadar mühim, günümüze ışık tutacak kadar müthiş ve hayatın her kesimine ve her zamanına söz söyleyebilecek kadar da mükemmel bir haslettir, hadisedir. Fark edebileceğiniz gibi bu ay ’Hicret’i işledik dergimizde... Farklı yönlerden ele almak istedik hicreti. Bize, günümüze bakan cepheden görmek ve göstermek istedik. İnşallah başarılı olmuşuzdur.
***
Bu ay kapak/dosya konusunun yanında Değerli büyüğümüz Muzaffer Yalçın Hocaefendi’nin geçen ay ilk bölümünü yayınladığımız ’Âyet ve Hadisler Işığında Şefaat’ bahsinin bu ay ikinci bölümünü istifadelerinize sunuyoruz. Yine bunun yanında ’Hz. Mehdi’ konusunun tefrikasına devam ettik. Ayrıca ’Deccal’ ana temalı bir yazımız daha var ki okunmaya değer faydalı bir çalışma. Gündemi yakinen takip edebilme adına ’Cami-Cemavi Projesi’ ana konulu çalışma da mevzu dahilinde faydalı olacağı kanaatinden ötürü bu ay dergimizde yer alan çalışmalardandır. Yine bu noktada klasik haline gelen ’Aile’ yazımızda yine bu ay içeride bulabileceğiniz başka bir konu. Rabbim istifade yollarımızı açsın İnşallah.
***
Efendim, malumunuz olduğu veçhile Vakfımız bünyesinde son yıllarda başlattığımız ’Vekaleten Kurban Kesme’ organizasyonumuz sağlıklı bir şekilde nihayetlendi ve gönüllülerimiz görevlerini ifa ederek memleketimize sağ-salim döndüler. Bu yıl Kamboçya’da idik. Konu ile ilgili olarak detaylı bilgiyi www.fiav.com.tr adresinden bulabilirsiniz. Gelecek sayımızda da siz değerli okurlarımıza bu konu hakkında genel manada bilgiler sunan bir çalışmamız olacak bunu da şimdiden hatırlatma isteriz.
***
4 Kasım Pazartesi günü Hicri yılbaşıdır bildiğiniz gibi. Özlenen Rehber Dergisi olarak Hicri yılbaşınızı şimdiden tebrik ederiz. Rabbim size ve bize rızasına uygun itaatlerle dolu bir yıl yaşatsın (Âmin). Tabi yılbaşı, Muharrem ayı demek, Muharrem ise Kerbela, İmam Hüseyin (r.a.) ve Ehl-i Beyt demek. Bu manada söylenecek söz çok ama şununla iktifa etmeli ki; Hz. Hüseyin (r.a.) Ehl-i Beyt’tir. Ehl-i Beyt, Rasûlullah (s.a.s.)’tır. Rasûlullah (s.a.s.) ise Cenâb-ı Allah (c.c.) secgi ve rızasına ermenin tek yoludur. Ehl-i Beyt bize bırakılan en sağlam kulp, en kavi tutunak ve en muhkem barınaktır. Rabbim şefaatlerine cümlemizi nail eylesin (Âmin)
***
Gelecek ay buluşmak duasıyla, Sahibinize emanet olun...
Özlenen Rehber'den...
Özlenen Rehber Dergisi 128. Sayı
derginizdeki yazıları çok beğendim devamı gelır inşallah