Hakk dostunu yâd etmek...
Hakk dostunu yâd etmek ne demektir?
Kimden bahsettiğini bile bilmeden sadece ismini zikredip geçmek midir?
Veya bir lahza var olup bir anda tekrar yok olan bir sevgi şimşeği midir?
Yahut biraz daha ileri safhasıyla o şimşeğin çakışı sonrası gelen ve sonrasında kupkuru çöle dönüşecek olan birkaç damlacık gözyaşı mıdır?..
Hakk Dostunu yâd etmek, Hakk’ı yâd etmeyi netice vermelidir. Hakk dostunu sevmek, Hakkın sevgisine yol buldurmalıdır. Zira onun dostluğu Hakk Azze ve Celle Hazretlerinedir.
Hakk dostunu yâd etmek, dostu dost yapan vasıflara bezenme gayretiyle Hakkın cennet yurduna, rıza makamına, aşk ummanına, yakınlık sofrasına, sırlar âlemine kapı aralamaktır...
Hakk dostunun sevgisinden dökülen gözyaşları, Hakk deryasına kavuşmak için derelerde yol alan yağmur tanecikleri misalidir. Ummanına kavuşunca, geride bıraktığı ehlinin ilan-ı aşkını mahbubuna en içten ifadelerle anlatır. Bu, söze çok hacetin kalmadığı eşsiz bir güzelliktir.
Hakk dostunu yâd edebilmek, güzel anlamak ve güzel anlatmak demektir. Güzel anlamak, doğrusu, o dostun gönlünün tercümanı olan varislerinin kârıdır. Ancak, bu hak kapısı, değil asil hanedan ve misafirlerinin; o sofraya hizmet eden hizmetçilerinin dahi atâ ve ihsan yağmurlarıyla suvarıldığı bir menbaı aşktır. Her kim bir katre bu aşk kevserinden nasiplenirse Hakk dostlarının bülbül-i nalanı olacağı şeksizdir. Bu sebeplerden olsa gerek, Hakk dostunu yâd etme yolunda emekleyenler, bu yâd-ı cemillerinde hep acziyet ve zafiyet itiraflarıyla tevazu üzere olmuşlar; ancak bu nimetten geri kalmamışlardır.
Güzel yâd etme gayretlerinin yanında tarih boyu en yanlış anlaşılan ve anlatılanlar da yine Hakk dostları olmuştur. Tabii ki bunun müsebbipleri Hakk dostları değil; yanlışlığın sahibi, akletme melekesini zayi edenlerdir. Hatta tarih, Güzel Rabbimizi dahi yalan-yanlış anlatan müfterilerle doludur. Böyle nasipsizler, heva u hevesin emrine teslim ettikleri akıllarıyla, Hakk dostlarının gönüllerindeki iman u tevhidi, ilm u irfanı, aşk u muhabbeti anlayamamışlar, hatta anlamak şöyle dursun, bu güzelliklerin kokusunu bile alamamışlardır. Hafazanallah!
Hakk Dostları ve sevenlerinin yolunda istikamet üzere olan sadıklar, o dostların ellerinden kâse kâse tevhid u aşk u zevk u sefayı yudumlaya geldi yudumlaya gidiyorlar. Görünen o ki, ne o sevgili zatların ellerindeki ab-ı hayatın tükeneceği var, ne de yarenlerinin bu havz-ı kevsere kanacağı! Neticede, bu meydanda sadakat mührüyle mühürlenen bahtiyarlar, birer muhavvid olan ihvan-ı bâsafâ olarak kalpleri gıll u gışden beri olup saflardan saf bir halde Rahman’ın huzurunda divan dururlar da kalplerinde ancak kâsenin de, kâseyi sunan elin de sahibi olan Hazreti Allah’ı bulurlar, O’nunla olurlar, O’nunla sükun bulurlar...
Biz de bu sayımızda Özlenen Rehber’in (s.a.s.) gönüllü hizmetçileri olarak bir Hakk dostu olan Üstadımız Abdullah Farukî el-Müceddidî hazretlerini yâd etmekle şereflenmeye talip olduk. Bilindiği gibi Üstadımızın dar-ı fenadan dar-ı bekaya olan yolculuğundaki rahmet-i Rahman’a kavuşması Aralık ayında olmuştur. Bizim için bir hüzün ve hasret ayı haline gelen bu ay yaklaşınca Özlenen Rehber ailesi olarak yayın ekibimizi, hüzün ve hasretle birlikte bir de heyecan sarmaktadır. İşte bu hüzün, hasret ve heyecan üçgeninin bir dillendirilmesi niteliğindeki yazılarla bu sayımızı tamamen Kıymetli Üstadımıza hasretmeye karar verdik ve sonuçta zengin bir muhtevaya sahip Abdullah Farukî Özel Sayısı’nı hazırladık.
Bundan sonraki yıllarda da Rabbim ömür verdikçe Farukî Özel Sayıları’na yenilerini eklemeye devam edeceğiz. Zira yayın ekibi olarak, hangi konuları işleyebileceğimizi belirlemek amacıyla yaptığımız bir ön çalışmada 500’den fazla konu başlığının olduğunu görmek, Efendi Hazretlerinin hayat-ı şahanelerinin ne denli dolu ve yönlü olduğu hakkında bir fikir vereceği kanaatindeyim...
Yüzü nuranî, sözü Rabbanî, özü tevhid menbaı, yâd edildiğinde Allah’ı ve Rasûlünü hatırlatan, Hakk dostu, vâris-i Nebi, Ehl-i Beyt aşığı Mübarek Üstadımızın sevgisi ve anlayışı üzere olmanız ve bu sevgiyle Vedûd Teâlâ’nın aşkına ve yakınlığına yol bulabilmeniz dualarıyla...
Sizin İçin Seçtiklerimiz...
Özlenen Rehber Dergisi 69. Sayı
Henüz hiç kimse yorum yazmadı.