Aşkına yol nerede, nerden geleyim?
Kimse söylemiyor, nerden bileyim?
Mürşidime gitsem, nasıl edeyim?
Aklım kullanarak geleyim Rabb’im!...

Fenâ fi’l-ihvandan fenâ fi’ş-şeyhe,
Erişmek nasip olur sadık müride,
Fenâ fi’r-Rasûl’de açılsa kapı,
Severek Rasûl’ü, geleyim Rabb’im!...

Nefis mertebesi bir bir geçilir,
Layık olan ihvan bir bir seçilir,
Ne mal var nazarda candan geçilir,
Îman ederek geleyim Rabb’im!...

Letâiflerde tesbihler tamam,
Yirmi dört saatte yapılır her an,
Sıdk ile göz yumunca rabıta tamam,
Amel ederek geleyim Rabb’im!...

Zât’ını tanıdım îmanım ile
Rasûl’ünü sevdim üstadım ile
Ehl-i Beyt’e hayran hâller gelince
İhlâs nimetinle geleyim Rabb’im!...

Sevginden ilerde aşkın yolları,
Nasip et yâ Rabb’i, üzme kulları,
Aşkınla geçilir hâller hâlleri,
İhsanı geçerek geleyim Rabb’im!...

Kulunu seversin, edersin rahmet,
Aşkın yollarını ne olur lütfet,
İmkânsız olsa da, çeksem de zulmet,
Tövbe ederek geleyim Rabb’im!...

Rasûlullah yapardı mescitte her yıl
İtikâf yaparak günahtan sıyrıl,
Ramazan içinde bulunan bir leyl,
Rızanı alarak geleyim Rabb’im!...

Ramazan’ın sonu, nârından azat,
Ne olur bu kervana bizleri de kat,
Zâtına diyor cennet,
Aşkını tadarak geleyim Rabb’im!...

Bayram günü olur, sevinir herkes,
Kaldı yine fakir, bu yıl da bikes,
Önümde engel var, ne olur bir ses,
Nidanı sezerek, geleyim Rabb’im!...

Sen Rab’sin, Allah’sın, hem de Zü’l-Cemâl,
Cemâline hayranım, dilimde bir bal,
Gönülde tatmadan, biter mi bu bal,
Ruhum da tadarak geleyim Rabb’im!...

Seyirde duran yok, hedefi aşkın,
Ne söylersin böyle, sen de ey aşkın!
Ne oldu sana, aklın mı taşkın?
Aklım terk ederek geleyim Rabb’im!...