أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ
بِسْـمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيـمِ
۱. ’... وَ تُوبُوا اِلَى اللّهِ جَميعًا اَ يُّهَ الْمُؤْمِنُونَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ ’﴿﴾
1. “...Ey îman edenler! Hepiniz Allah’a tevbe edin. Tâ ki korktuğunuzdan emin, umdu?unuza nâil olasınız (kurtuluşa eresiniz)” (Nûr Sûresi 24/31).



۲. ’ اِنَّ اﷲَ اشْتَرَى مِنَ الْمُؤْمِِِِِِنِينَ اَنْـفُسَهُمْ وَاَمْوَالَهُمْ بِاَنَّ لَهُمُ الْجَنَّةَ . يُقَاتِلُونَ فِى سَبيلِ اﷲِ فَيَقْـتُلُونَ وَيُقْتَلُونَ وَعْدًا عَلَيْهِ حَقّاً فِى التَّوْرٰيةِ وَ اْلاِنْجِيلِ وَالْقُرْ ٰانِ . وَمَنْ اَوْفىٰ بِعَهْدِهِ مِنَ اﷲِ فَاسْتَبْشِرُوا بِبَيْعِكُمُ الَّذِى بَايَعْتُمْ بِهِ . وَذٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظيمُ ﴿﴾
اَلتَّائِبُونَ الْعَابِدُونَ الْحَامِدُونَ السَّائِحُونَ الرَّاكِعُونَ السَّاجِدُونَ اْلاٰمِرُونَ بِالْمَعْرُوفِ
وَالنَّاهُونَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَالْحَافِظُونَ لِحُدُودِ اﷲِ . وَبَشِّرِ الْمُؤْمِنِينَ ’ ﴿﴾
2. “Muhakkak ki Allah Teâlâ mü’minlerden canlarını ve mallarını, kendilerine cennet vermek üzere satın almı?tır. (Mü’minler) Allah Teâlâ yolunda sava?ırlar, öldürürler ve öldürülürler. Bu, Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da Allah’ın kendi üzerine yüklendi?i bir ahittir. Allah’tan ziyade ahdine riayet edecek kim vardır? O halde yaptı?ınız alı?-veri? ahdinden dolayı size müjdeler olsun! Ve i?te o en büyük kurtulu? budur. / (Gerçek Mü’minler:) Tevbe edenler, ibadette bulunanlar, hamd edenler, oruç tutanlar, rükûa ve secdeye varanlar, iyili?i emredenler, kötülükten nehyedenler ve Allah Teâlâ’nın hudûdunu muhafaza edenlerdir. Ve mü’minleri müjdele” (Tevbe Sûresi 9/111-112).


۳. ’ ياَ اَ يُّهَا الَّذِينَ ٰامَنُوا تُوبُوا اِلَى اﷲِ تَوْبَةً نَصُوحًا . عَسَى رَبُّكُمْ اَنْ يُكَفِّرَ عَنْكُمْ سَيِّـاَتِكُمْ وَ يُدْخِلَكُمْ جَناَّتٍ تَجْرِى مِنْ تَحْتِهَا اْلاََ نْهَارُ . يَوْمَ لاَ يُخْزِى اﷲُ النَّبِىَّ وَالَّذينَ ٰامَنوُا مَعَهُ ...’ ﴿﴾
3. “Ey iman edenler! Allah’a nasûh tevbesi (dönü?ü olmayan bir tevbe) ile tevbe edin. Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter. Allah’ın, Peygamberini ve onunla beraber inanmı? olanları utandırmayaca?ı günde, sizi içinden ırmaklar akan cennetlere sokar...” (Tahrim Sûresi 66/8).

صَدَقَ اللهُ الْعَظِيمُ