Özlenen Rehber Dergisi

3.Sayı

Ülü'l-erbab

Muzaffer ACAR Özlenen Rehber Dergisi 3. Sayı
“Ülü’l-elbab” tamlaması akıl sahipleri, akli selim olanlar, üstün akıl sahipleri olarak dilimize çevrilmiştir. Bu tamlamadaki “elbab” kelimesi bir ?eyin özü, hakikatı manasına gelen “lüb” kelimesi çoğuludur. Ceviz, badem gibi yemi?lerin içi gibi ifade eden bu kelime akıl içinde kullanılmı?tır.

Kur’an-ı Kerimde olumlu manada kullanılan bu tamlamanın geçti?i ayetlere bakıldı?ında kelimenin temelinde bulunan mananın kendini gösterdi?i görülür. Kur’an-ı sevkedili? gayesine uygun olarak anlayabilen, onun içindeki muhkem-müte?abihat konusunda, dini hükümlerin hikmetini anlama noktasında Allah Taalanın iste?i do?ru tavrı takınabilen ve kainat üzerinde cereyan eden olayları kavrayabilen kimselerin vasfı olarak yer almaktadır.

Ülü’l-elbabBU özellikleriyle kendi akıllarının bazı gerçeklere Peygamber (sav)’i , ha?rı kabul etmeyenlerin kar?ısında yer alır.

Kur’an-ı Kerim hakkındaki ?u ayet akli selim olanların özellikleri hakkında bizi bilgilendirmektedir. “(Rasulüm) Sana bu mübarek kitabı ayetlerini inceden inceye dü?ünsünler(tedebbür) ve akıl sahipleri(Ülü’l-elbab) ö?üt alsınlar(tezekkür) diye indirdik. Bu ayette inceden inceye , gere?i gibi dü?ünme diyebilece?imiz tedebbür,hasıl olan bilgiden istifade diyebilecegimiz tezekkür etme Kur’an-ı Kerim kar?ısında Ülü’l-elbabın tutumunu göstermektedir.

Bu kimselerle ilgili di?er ayetlere baktı?ımızda da ince anlayı? ve bunun gere?ince istifade , ö?üt alma özelli?i belirgin haldedir. Kainat üzerinde tefekkür , kurandaki kıssalardan ibret alabilme , kısasta hayatı görme bunlardır.

Kainat üzerindeki olayları kavrayabilme ve onlardan istifade etme özelli?ine sahip olan bu kimseler, Allah Taalanın birli?ini ve mükemmeli?ini , ölümden sonraki hayatın , dünya hayatının geçicili?ini kainat üzerinden misallerle anlatıldı?ı ayetleri anlama kabiliyetleti yüksek olacaktır ve bunun sonucunda imanda yakine do?ru adım atabilecektir.

İnce anlayı? sahibi, anladı?ını kendi istifadesinde kullanabilen bu kimselerin di?er bazı özellikleri hakkında Ali İmran 190-195 ayetleri bizi aydınlatmaktadır.

Burada göklerin ve yerin yaratılmasında akıl sahipleri için ayetler (açık deli) oldu?u belirtilmi?; pe?inden onların her daim Allah’ı anan, göklerin ve yerin yaratılması hususunda tefekkür eden bunların bo? yere yaratılmadı?ını itiraf edip Cenabı Hakkın yüceli?ini tasdik eden , cehennemden dolayı Allah Taalaya sı?ınan, gönderilen elçinin ça?rısına icabet eden, iyi kimselerden olma yönünde dua eden ve bu dualarına icabet edilen kimseler olarak geçmektedir. Sıhhatli bir dü?ünmenin ve olgun anlayı?lı olabilmenin temel dinamiklerini göstermesi açısından bu ayetler oldukça mühimdir.

Di?er taraftan peygamberin melek olması gerekti?i , normal insani vasıflarda olmaması gerekti?i , kainatın bo? yere yaratıldı?ı , Kur’anın sihir oldu?u gibi dü?ünceye sahip olan ve dinden mahrum olan kimselerde kendilerince aklediyorlardı. Fakat Ülü’l-elbab kurtulu?a ererken onlar hüsrana u?ramı?lardır.

Sonuç olarak insanı di?er canlılardan ayıran akıl melekesini, insanın kendi yararına kullanabilmesi onun dünya ve ahiret saadeti için gereklidir. Ülü’l-elbab da Kur’anı Kerimde aklını gerekti?i ?ekilde kullanabilen kimseler olarak sunulmu?tur.
Bu içeriğe yorum yazabilirsiniz

Henüz hiç kimse yorum yazmadı.